Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Açıklanan nedenle Mahkemece, cezai şarta ilişkin düzenlemenin geçersiz olduğunun kabul edilmiş olması hatalıdır. Ancak cezai şart miktarının belirlenmesinde oranlama ve indirim yapılması gerekmektedir. Bu bakımdan Mahkemece, davacının çalıştığı ve çalışması gereken süreler oranlanmak ve mülga 818 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 161. maddesi (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 182. maddesinin son fıkrası) gereği indirim yapılmak suretiyle belirlenecek cezai şart miktarının, davacının yaptığı cezai şart ödemesi ile karşılaştırılarak, davacı tarafından fazla ödeme yapılıp yapılmadığının tespit edilmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekmektedir. Bu husus gözetilmeden belirli süreli iş sözleşmesinin koşulları bulunmadığı gerekçesiyle cezai şart düzenlemesinin geçersiz olduğunun kabulü ile sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir....

    İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; uyuşmazlığa konu cezai şart faturalarının seçimlik cezai şarta ilişkin olduğu ve sözleşmesinin ifasının talep edildiği durumlarda cezai şart bedellerinin talep edilemeyeceğine ilişkin iddialarının değerlendirilmediğini, seçimlik cezai şartta alacaklının hem borcun ifasını hem de cezai şartın ödenmesini isteyemeyeceğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 4 ve 5.maddelerinde inşaat işlerinin bitirilmemesi nedeniyle her hangi bir cezai şart ön görülmediğini, bu nedenle inşaat işlerinin bitirilmemesi gerekçesiyle kesilen 12 adet faturadan dolayı davanın kabul edilmesi gerektiğini, tarafların açık iradelerinin ötesine geçilerek sözleşmenin yorum yöntemi ile genişletilmesi ve günlük 66.000,00 USD cezai şart uygulanmasının mümkün olmadığını, günlük 6.000 USD'den fazla bir cezai şart uygulanmasının mümkün olmadığının tespiti gerektiğini, kararlaştırılan cezai şartın her bir ada/parsel veya iş bazında ayrı ayrı 6.000 USD olarak...

      Ecrimisil olarak alınması gereken paranın “kira parası” adı altında alınmış veya ödenmiş olması, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin yenilendiği anlamına gelmez. Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2010/13-671 Esas, 2010/696 Karar sayılı içtihadında da bu husus benimsenmiştir. Somut olaya gelince; 2886 Sayılı Yasanın 75. maddesi kiralananın 2886 Sayılı Yasaya göre kiraya verilmesi halinde uygulanır. Bir başka deyişle belediyelerin yaptıkları bütün kira sözleşmelerine bu madde uygulanmaz. Ne var ki dosya kapsamından taraflar arasındaki kira sözleşmesinden kiralananın 2886 Sayılı Yasaya göre kiraya verilip verilmediği anlaşılamamaktadır....

        bitmesinin kiralanan taşınmazda, kiracıyı fuzuli şağil konumuna düşürmeyeceğini, ecrimisil ihbarnamesinin 2886 sayılı yasa hükümleri kapsamında tahakkuk ettirildiğini, ancak dava konusu taşınmaz için 2886 sayılı yasanın uygulama yerinin bulunmadığını belirterek İskenderun Aşkarbeyli Mah. 2572 ada 2 parsel sayılı taşınmazda davalı idare ile müvekkili şirketi arasındaki kira ilişkisinin devam ettiğinin ve kira sözleşmesinin belirsiz kira sözleşmesi olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Hukuk Dairesi’nce verilen 25.03.2021 tarih ve 2019/1183 E. - 2021/456 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: Dava, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi kapsamında kâr mahrumiyeti ve cezai şart alacağı istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince, kâr mahrumiyeti alacağına ilişkin talebin kabulüne, cezai şart alacağına ilişkin talebin ise reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla, bölge adliye mahkemesince, ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak ve yeniden hüküm kurularak davanın kabulü ile 1.000,00.TL kâr mahkumiyeti alacağının dava tarihi olan 19.09.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine ve 49.000,00 TL cezai şart alacağının dava tarihi olan 19.09.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir....

          Öte yandan kiraya veren Belediye Başkanlığı olsa dahi, taraflar arasındaki kira sözleşmesi 2886 Sayılı Devlet İhale Kanunu kapsamında yapılmamış ise veya ilk sözleşme 2886 Sayılı yasa kapsamında olsa dahi sonraki sözleşmeler, bu yasa kapsamında yapılmamış ise, taraflar arasındaki ilişkide TBK'nun konut ve çatılı iş yerlerine ilişkin hükümlerin uygulanması ve kira sözleşmesinin TBK.nun 347/1 maddesine göre aynı şartlarla birer yıl uzamış sayılması gerekir. Bu durumda kiraya verenin konut ve çatılı iş yeri kiralarının tahliyesi için 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu 339 vd. maddelerinde belirtilen nedenlere dayanılarak dava açarak kiralananı tahliye etmesi gerekir. Bu genel bilgiler ışığında somut olay incelendiğinde; belediye ile yapılan 05.07.2011 başlangıç tarihli ilk kira sözleşmelerinin ihale ile yapıldığı ve 3 yıllık olduğu anlaşılmaktadır....

          Dava konusu kiralananın, davacı ... tarafından 2886 Sayılı Yasa gereğince ihale sonucu davalıya kiraya verildiği, dosyada mevcut ihale, tutanak ve dosyasından anlaşılmaktadır. 2886 Sayılı Yasa uyarınca kiraya verilen taşınmazların, kira süresi sonunda, işgal ne kadar süre devam ederse etsin, kiralananın 6570 Sayılı Yasaya ya da Borçlar Kanununa tabi olup olmadığına bakılmaksızın, her zaman gerek mahkemeden gerek se mülki amirden tahliyesi istenebilir. Taraflar arasında 11.2.2004 tarihinde başlayıp, 10.2.2009 tarihinde sona eren kira sözleşmesinde, kira süresinin uzatıldığına ilişkin bir hüküm bulunmadığından, kiracının sözleşmenin sona ermesi tarihinden itibaren, 2886 Sayılı Yasanın 75. maddesi uyarınca, haksız işgalci durumunda olduğunun kabulü gerekir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Asıl davada ecrimisil, birleşen davada ise yanlar arasındaki kira sözleşmesinin 12.maddesi uyarınca cezai şart alacağının tahsili istenilmiş olup, mahkemece asıl davanın açılmamış sayılmasına birleşen davanın ise sözleşme hükümleri uyarınca kabulüne karar verilmiştir. Hüküm birleşen davanın davalısı tarafından karar verilen cezai şart yönünden temyiz edilmiştir. Davanın açıklanan bu niteliği uyarınca temyiz inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesine aittir.Ne var ki; anılan daire dosyayı dairemize göndermiş olduğundan dosyanın Hukuk Başkanlar Kurulunca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere Hukuk Başkanlar Kuruluna gönderilmesine, 27/12/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              düzenlemesi olduğunu, işbu maddenin açıkça kira sözleşmesinin devam eden yıllarda da süreceğini açıklamış olup, bu husus Ek-1 de sunulu şartnamenin 7.maddesinde de aynı şekilde belirlendiğini, müvekkili davacının sözleşmenin TBK hükümlerine göre devam edeceğine güvenerek Kantin alanına ciddi yatırımlar yapmış ve mal alımları sağladığını, bu sebeple yaklaşık 3.000.000,00TL bedelle harcama yapıldığını ancak idare tarafından, Ek-4 te sunulu E-37753004- 949- 208616185 sayılı 02/02/2023 tarihli ve KANTİN YERİ TAHLİYESİ konulu yazının hukuka aykırı bir şekilde müvekkile tebliğ edildiğini, ilgili yazıda özetle kira ilişkisinin bittiği, yerin teslim edilmesi gerektiği ve şayet teslim edilmez ise, cezai şart olarak ödeme alınacağı bildirildiği, davalı idare tarafından 2886 sayılı kanuna göre ihale edilen taşınmazda, yapılan ihalenin tüm aşamaları 2886 sayılı kanuna göre yürütüleceği ancak sözleşme imza altına alındıktan sonra taraflar arasında özel hukuk ilişkisi kurulduğunu, bu hususta T.C Uyuşmazlık...

              Maddesi kapsamında cezai şart hükmü düzenlendiğini, kiralanan yerin açılmaması halinde 1 yıllık asgari kira bedelinin cezai şart olarak ödeneceği düzenlendiği, bu madde kapsamında davalıdan 460.200,00 TL cezai şart talep edildiğini ancak davalı yanca bu talebimize istinaden de herhangi bir ödeme yapılmadığını, fazlaya ilişkin tüm talep ve dava hakkımız saklı kalmak kaydıyla davalının sözleşmeye aykırılık halleri nedeniyle şimdilik 1.000,00 TL cezai şart ve yine şimdilik 1.000,00 TL para cezasının 17.11.2022 tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte tahsili ile tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesini talep ve dava etmiştir. DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, kira sözleşmesinde aykırılıktan kaynaklanan cezai şart ve para cezası istemine ilişkindir. HMK.nun 1....

                UYAP Entegrasyonu