Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, tapu iptali ve tescile ilişkindir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 04.11.1976 tarihinde ilan edilerek dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 6831 Sayılı Yasanın 2. madde uygulaması, 1987 yılında yapılıp, 04.06.1987 tarihinde ilan edilen ve 04.12.1987 tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 3302 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması vardır. ...(...)-... Mahallesi 1540, 1609, 1734, 1752, 1904, 1978, 2024, 2035 ve 4190 parsel sayılı sırasıyla 1558 m2, 2622 m2, 3249 m2, 3655 m2, 1970 m2, 2428 m2, 3734 m2, 2562 m2 ve 360 m2 yüzölçümlü tarla ve arsa niteliğindeki taşınmazlar, 1988-1992 arasında yapılıp, 28.01.1993 ila 01.03.1993 tarihleri arasında ilan edilerek kesinleşen arazi kadastrosunda, ... kullanımında olduğu beyanlar hanesine yazılarak Hazine adına tesbit edilmiş, kadastro tesbiti itirazsız kesinleşerek tapu kaydı oluşmuştur....

    SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin tapu iptali ve tescil davasına yönelik temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, 2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin elatmanın önlenmesi davasına yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu yönden BOZULMASINA 02.06.2014 günü oy birliği ile karar verildi....

      Hukuk Dairesinin 14.04.2006 gün 2005/13867-2006/5073 sayılı bozma kararında özetle; “... ..., ... 361 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 1943 yılında 3116 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılıp kesinleşen ve ... 1944 tarih 80 numarada tapuya tescil edilen ve kesinleşen orman kadastrosunun olduğu gibi, tapuya aktarılması sonucu oluşturulan 1280 numaralı orman parseli içinde kaldığı, davacıların tutundukları iskan tapusunun 1943 yılında kesinleşen orman kadastrosundan daha sonra taşınmaz orman sınırları içinde iken oluşturulduğu, 1744 Sayılı Yasa uygulamasında bu tür tapulara değer verilemeyeceği, orman rejimi dışına çıkarılan taşınmazın mülkiyetinin tapu sahiplerine dönmeyeceği, bu sebeple davacılar tarafından açılan davanın reddine karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyularak davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesi gereğince açılan tapu iptali ve tescil istemidir....

        Dava, kesinleşen orman sınırı içindeki tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1947 yılında 3116 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 1950 yılında 5653 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan makiye ayırma, 1959 yılında genel arazi kadastrosu, 21.11.1991 tarihinde ilanı yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 3302 sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması vardır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman orman bilirkişi tarafından yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın 1947 tahdidi içinde kaldığı, 21.11.1991 tarihinde ilanı yapılıp kesinleşen 3302 sayılı Yasanın 2/B madde uygulamasında bu durumun değişmediği, 1950 yılında makiye ayrılmadığı, bir an için makiye ayrıldığı düşünülse dahi, makiye ayrılan yerlerde özel yasalar uyarınca oluşturulan tapulara değer verileceğinin Y.İ.B.B.K.nın 22.03.1996 gün ve 5-11 sayılı, H.G.K.'...

          Dava, kesinleşen orman sınırı içindeki tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1947 yılında 3116 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 1950 yılında 5653 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan makiye ayırma, 1959 yılında genel arazi kadastrosu, 21.11.1991 tarihinde ilanı yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 3302 sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması vardır....

            orman sınırı dışına çıkartılan alanlarda tapu kayıtlarına değer verileceğine ilişkin 3402 Sayılı Kadastro Yasasının 45. maddesinin Anayasa Mahkemesinin 01/06/1988 gün 31/13 ve 14/03/1989 gün 35/13 ve 13/06/1989 gün 7/25 sayılı kararları ile iptal edildiğinden, davalı kişilerin dayanacağı hiç bir yasal yol bulunmadığı, aslı orman olan taşınmazlar hakkında özel mülk olarak oluşturulan tapu kayıtları yolsuz tescil niteliğinde olduğundan, sahibine hiç bir zaman mülkiyet hakkı kazandırmayacağı, bu tür tapu kayıtlarının Hazine ve Orman Yönetimi tarafından hiç bir süreye bağlı kalmadan açılacak davalar sonucu iptal edileceği, yine öncesi orman niteliğinde olan taşınmazlarda M.Y.'...

              un 02.12.2009 günlü raporuna ekli krokide (B) harfi ile gösterilen 31,30 m² bölümü ile bu bölümün çıkarılmasından sonra orman tahdit hattı içerisinde ve batısında kalan boşluk, yol ve park olarak gözüken kısımların tapusunun iptali ile Hazine adına orman vasfı ile tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... Belediyesi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman sınırları içerisinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali, tescil ve elatmanın önlenmesi talebine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede, ilk orman kadastrosu 1970 yılında yapılmış, 18.08.1973 tarihinde kesinleşmiş, daha sonra 1977 yılında kesinleşen 2. madde uygulaması ile 1997 yılında kesinleşen 2/B madde uygulaması vardır. Arazi kadastrosu 1965 yılında yapılmış, 1967 yılında kesinleşmiş, 1988 ve 2004 yılında imar uygulaması yapılmıştır....

                Dosya kapsamından tazminata konu ... köyü 1684 (yeni 127 ada 30) sayılı parselin 1964 yılında yapılan tapulama çalışması ile 3880 m2 yüzölçümü ve tarla niteliğiyle ile ... adına tescil edildiği, tapu kaydına 1992 ylında orman sınırları içindedir şerhi işlendiği, Orman Yönetimi tarafından ... aleyhine açılan tapu iptal ve tescil davası sonucu, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/367 E.-2007/85 K. sayılı ilamı ile, taşınmazın 1947 yılında yapılan orman tahdidi içinde kaldığından tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verildiği ve hükmün 12/09/2007 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın tapu maliki Zehra miraçıları tarafından 03/02/2016 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır....

                  mağdur ., sanıklar .,.,. mağdur . yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç nitelikleri tayin, takdire ilişkin cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde eleştiri ve düzeltme nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan; sanık . müdafiinin sübuta, eksik incelemeye, suç niteliğine, sanıklar.,.,.müdafiilerinin suç vasfına, eksik incelemeye, fazla ceza tayin edildiğine ve vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, .. ve 2015/85 K. sayılı Kararı ile TCK'nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri nazara alındığında mahkemenin bu madde ile yaptığı uygulama kanuna aykırı ise de, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, CMUK'un 322. maddesinin tanıdığı yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasının mahsus bölümünde yer alan TCK'nun 53. maddesinin...

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hakkı olmayan yere tecavüz HÜKÜM : Beraat Gereği görüşülüp düşünüldü: Dosya kapsamına göre katılana ait olup sanıkların kullanımında olan dava konusu 1529 ve 84 parsellere yönelik ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/353 esas, 2013/24 karar sayılı dava dosyasında harici satım iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil davasının reddedildiği, ancak iddianame tarihinden önce derdest hukuk davasının bulunması ve tapu kayıtlarında da ihtiyati tedbir şerhinin bulunması karşısında, suç kastı bulunmayan sanıkların beraatine karar veren mahkemenin takdir ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmediğinden, tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu