Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

hissesi oranında hesaplanan bedelin karşılığını müvekkiline verilmesi gerektiğini, murisin davalılara intikal eden tüm malvarlığı tespit edilerek bunlara teminatsız ihtiyati tedbir konulmasını ve müvekkilinin 20 yıldır karı koca hayatı yaşadığı murisin ölümü nedeniyle müvekkili lehine destekten yoksun kalması maddi ve manevi tazminat bedellerinin karşılığı olarak murisin kendisine satın aldığı ve yaklaşık 18 yıldır oturdu İstanbul İli Beşiktaş İlçesi 654 ada 225 parsel sayılı taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline terditli olarak murisin vefatından önce tapuda adına kayıtlı bulunan mevcut taşınmak taşınır tüm malların dava tarihindeki güncel değerleri hesaplanarak müvekkili lehine destekten yoksun kalmasından dolayı maddi ve manevi tazminat bedeli olan miktarın müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir....

Bu nedenle; Taşınmazın aynına yönelik olarak açılan tapu iptali ve tescil davası, niteliği itibariyle yenilik doğurucu inşai nitelikte bir dava olup, neticesinde verilen inşai hükümlerin infaz edilmesine gerek kalmaksızın, hükmün kesinleşmesi ile inşai tesirin kendiliğinden doğduğu hususu gözönünde tutulduğunda, dava konusu taşınmazın mülkiyetinin ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1994/235 esas ve 1017 karar sayılı ilamının kesinleşmesi ile davacılar yönünden sona erdiği, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası da ancak tapu ile malik mal sahibi tarafından açılabileceğinden; Mahkemece davanın 4721 sayılı TMK nun 1007. maddesi uyarınca açılan tazminat davası olarak nitelendirilip; husumetin Hazineye yöneltilmesi gerektiğinden bahisle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

    Hukuk Dairesi         2016/3959 E.  ,  2019/1007 K."İçtihat Metni"....... DAVALI-KARŞI Taraflar arasındaki asıl davada tazminat, karşı davada sözleşmenin geçersizliğinin tespiti terditli olarak sözleşmenin feshi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın reddine, terditli olarak sürülen fesih talebinin kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde asıl davada davacı-karşı davada davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

      Mahkemece, davanın belirsiz alacak davası olarak talep edilen kısmında hukuki yarar bulunmadığından dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava terditli olarak, tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde ise alacak istemine dayanmaktadır. HMK’nin 111. maddesinde terditli dava düzenlenmiş olup bu düzenleme, anılan maddede “ Davacı, aynı davalıya karşı birden fazla talebini, aralarında aslilik-ferilik ilişkisi kurmak suretiyle, aynı dava dilekçesinde ileri sürebilir. Bunun için, talepler arasında hukuki veya ekonomik bir bağlantının bulunması şarttır. Mahkemece, davacının asli talebinin esastan reddine karar vermedikçe, fer’i talebini inceleyemez ve hükme bağlayamaz” şeklindedir. Somut olayda da dava, terditli olarak tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde alacak talebi niteliğindedir....

        Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 2.4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi. 3. Değerlendirme 1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2.Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; dava konusu taşınmazın, 31.05.1976 tarihinde 450 m² olarak ... adına tapuya tescil edildiği, ...'ün 1/2 hissesini 25.11.1976 tarihli ve 8374 yevmiye sayılı işlemle ...'e devrettiği, ...'in 1/2 hissesini 23.12.1986 tarihli ve 9017 yevmiye sayılı işlemle ...'a devrettiği, ... ise 1/2 hissesini 16.05.2001 tarihli ve 2617 yevmiye sayılı işlemle ...'e devrettiği, ... 1/2 hissesini 11.03.2002 tarihli ve 1264 yevmiye sayılı işlemle ...'a devrettiği, ...'...

          Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 2. 4721 sayılı Kanun'un “Sorumluluk” başlıklı 1007 nci maddesinin birinci fıkrası şöyledir: “Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur.” 3....

            , 1952 yılında makiye tefrik edildiği ve 1976 yılında da orman sayılmayan makilik olarak Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, dava konusu taşınmazın içerisinde bulunduğu alan Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olmakla beraber, öncesinin Devlet ormanı olması nedeniyle, tespite itiraz davasının reddi ile yüzölçümü düzeltilerek taşınmazın fazlasının Hazine adına tesciline karar verildiği ve söz konusu kararın 01.07.2008 tarihinde kesinleşmesinden sonra 12.05.2014 tarihinde TMK'nın 1007. maddesine dayalı olarak tazminat istemli iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 12.09.2014 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, terditli tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil talebinin reddine, tazminat talebinin kabulüne dair verilen 23.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, terditli tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili, davalı ...’ın ... 1. Noterliğince düzenlenen 28.08.2000 tarih ve 5394 yevmiye sayılı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile ... ili, ... ilçesi, ......

                Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, terditli olarak tapu iptali ve tescil isteği ile 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesine dayalı tazminat isteğine ilişkindir. Mahkemece verilen karar usul ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin davalar nisbi harca tabi davalardandır. 492 sayılı Harçlar Kanununun 32. maddesinin birinci cümlesinde “Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz. Ancak ilgilisi tarafından ödenmeyen harçları diğer taraf öderse işleme devam olunmakla beraber bu para muhakeme neticesinde ayrıca bir isteğe hacet kalmaksızın hükümde nazara alınır.” hükmüne yer verilmiştir....

                  Davacının terditli taleplerinden ilki olan tapu iptal tescil talebi nedeni ile mahkememizce taşınmazın dava tarihindeki değerinin tespiti için keşif yapılmış ve bilirkişi raporu alınmıştır. *** tarihli duruşmada davacı tarafa, dava konusu edilen ve tapu iptali ve tescili istenen 13 adet taşınmazın bilirkişi raporuyla tespit edilen ve dava tarihi itibariyle değeri yani dava değeri olarak 5.244.008,17-TL olarak bilirkişilerce belirlendiğinden davacı vekiline iş bu dava değeri üzerinden daha önce beyan edilmiş ve harcı yatırılmış dava değeri miktarı olan 100.000,00-TL'nın mahsubu ile bakiye 5.144.008,17-TL üzerinden yatırılması gereken yasal nispi harcını tamamlaması için 3 haftalık kesin süre verilmiş, kesin süreye uyulmadığı taktirde terditli olarak açtığı işbu tapu iptali ve tescile ilişkin talep ve davasından vazgeçmiş sayılarak iş bu davadaki netice ve talebinin terditli diğer ikinci sıradaki talebi olan ve 100.000,00-TL dava değeri üzerinden açılmış harcı da yatmış olan maddi tazminat...

                    UYAP Entegrasyonu