Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hal böyle olunca; davanın terditli olarak açılmasına ve mülkiyete yönelik davanın reddine karar verilmesine rağmen, davacının tazminat istemi değerlendirilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.04.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007.maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir. Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak, zararın oluştuğu tarih esas alınarak ve Yargıtay bozma ilamından sonra yapılan ıslah talebi reddedilerek hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 08/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Dosyada bulunan kanıt ve belgelere göre; davacıların murisi ...’un hissesi bulunan 1979 ada, 39 parselin imar uygulamasına tabi tutulduğu, hissesine düşen 9855 metrekareden 4757 m2’sinin ... olarak kesildiği, kalan kısım için murise 3102 ada, 3, 5, 7, 11 ve 13 parseller ile 13118 ada, 3 parsel sayılı taşınmazdan tam pay, 13118 ada, 1 parselden 240/479, 13118 ada, 11 parselden ise 265/480 hisse verildiği, ancak; 3102 ada, 13 parsel sayılı taşınmazın davacıların murisi yerine ... adına tapuya tescil edildiği, adı geçen şahıs tarafından da taşınmazın 3. kişiye satıldığı, en son da .... adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. 4721 sayılı TMK.nun sorumluluk kenar başlığını taşıyan 1007.maddesi ''Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur.'' hükmünü içermekte olup, bu maddede düzenlenen sorumluluk, kusura dayanmayan (objektif) bir sorumluluk türü olup, tapu sicil müdür ya da memurunun kusuru olsun ya da olmasın, sicilin tutulmasında, kişilerin malvarlığı...

        Somut olayda, alacaklı vekili İİK'nun da yer almayan bir biçimde terditli olarak yetki itirazının kabul edilmemesi halinde yetkili icra dairesinin belirlenmesi talebinde bulunmuş, Mahkeme, yetki itirazının kaldırılmasına hükmetmediği halde alacaklı vekilinin terditli talebinin kabulü ile borçlulara karşı takibin yürütüleceği yetkili icra dairelerinin belirlenmesine karar vermiştir. Bu durumda, mahkemece, alacaklının yetki itirazının kaldırılması talebi yerinde görülmediğinden bahisle yukarıda belirtilen şekilde karar vermek yerine İİK'nunda yer almayan bir biçimde hüküm tesisi doğru değildir....

          Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin yetkisizliğine dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı ... aleyhine takip yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek, davalı borçlunun dava konusu taşınmazını diğer davalı kardeşine satışına ilişkin tasarrufun iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı ..., yetki itirazında bulunarak davanın reddini savunmuştur. Diğer davalı duruşmalara gelmemiş ve davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davalı ...’ın yetki itirazının terditli olduğu ve davacının da seçim hakkını Üsküdar olarak kullandığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki orman kadastrosuna itiraz ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 1007. maddesinden kaynaklanan tazminat davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca BOZULMASI hakkında Kapatılan 20. Hukuk Dairesinden çıkan kararı kapsayan 24/06/2020 gün ve 2018/5593 Esas – 2020/2105 Karar sayılı ilama karşı davacılar vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Orman kadastrosuna itiraz ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 1007. maddesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin davada, mahkemece bozma ilamına uyularak verilen karar; davalı ... vekilinin temyizi üzerine Dairemizce bozulmuş, bu karara davacılar vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur....

              TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların maliki olduğu Yalova İli, Çınarcık İlçesi 105 ada 26 parsel sayılı taşınmazla ilgili olarak açılan tapu iptali ve tescil davasında söz konusu taşınmazın tapu kaydının iptaline ve orman vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline karar verildiği, verilen kararın kesinleşmesi sonrasında davacılar dışındaki diğer paydaşlar tarafından taşınmazların tapu kayıtlarının iptal edilmesi nedeniyle TMK'nın 1007. maddesi uyarınca Hazine'ye karşı tazminat davası açıldığını, bu tazminat davasının kesinleştiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 123.002,00 TL'nin tapu iptali ve tesciline ilişkin kararın kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tazminat şartlarının oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....

              ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/03/2021 NUMARASI : 2019/113 2021/68 DAVA KONUSU : Tazminat (TMK 1007.maddesine dayalı) KARAR : Taraflar arasında görülmekte olan Tazminat (TMK 1007.maddesine dayalı) istemine ilişkin açılan dava hakkında kurulan hükmün istinaf incelenmesi başvurucu davacı vekili ve davalı vekili tarafından istenilmekle dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin maliki olduğu Antalya İli, Kepez İlçesi, Duraliler Köyü 1836 parselle ilgili TMK'nın 1007.maddesi gereğince, tapu sicilinin tutulmasından doğan 232m²'lik alanın davalı adına tescilinden ve üzerindeki tek katlı evin yıkılacak olmasından kaynaklanan şimdilik 5.000,00- TL zarararın, değerlendirme tarihinden (dava tarihinden kabul anlamına gelmemek kaydı ile tapu iptal kararının kesinleşme tarihi değerlendirme tarihi olarak alınırsa kesinleşme tarihinden ) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir...

              Yargılama devam ederken davacı vekili mahkememize verdiği dilekçesinde dava dilekçesindeki taleplerinden ikinci nitelikte olan taleplerinin davalı şirket tarafından kabul edildiğini ve fuarın 19.02.2022 ile 27.02.2022 tarihleri arasına ertelendiğini, bu nedenle de davanın konusuz kaldığını, davanın esası hakkında karar verilmesine gerek kalmadığını, sadece yargılama giderleri ve vekalet ücreti bakımından hüküm verilmesi taleplerinin olduğunu belirtmiştir. Davacı vekili mahkememize verdiği dilekçesinde 6100 sayılı HMK m. 111'e göre terditli talepte bulunmuştur. Bu taleplerinden ikincil nitelikte olanı olan davaya konu fuarın ertelenmesi şeklinde sözleşmenin yeniden uyarlanması talebi tarafların karşılıklı anlaşması ile gerçekleştiği ve davacının terditli taleplerinden ilki hakkında karar verilmesi yönünde talebi bulunmadığı için dava konusuz kalmış ve bu nedenle aşağıdaki gibi karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak hüküm kurulmuştur....

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Davacılar vekilinin istinaf itirazları ve HMK'nın 355. maddesi doğrultusunda yapılan inceleme sonucunda; Dava, tapu kaydının iptali ile davacılar adına tescili, bu olmadığı taktirde TMK’nın 1007. maddesine dayalı olarak açılan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince istinaf edilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu