WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Hukuk Mahkemesi'nin 27/12/2016 tarih ve 2016/542 E. 2016/858 K. sayılı kararı ile talebin reddine karar verildiği, davacı tarafından, talebin reddine dair ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurulduğu, ... Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi'nin 29/03/2017 tarih ve 2017/871 E. 2017/727 K. sayılı kararı ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nun 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....

    Kişi hamillere ödenmemesi ve mezkur çeklerin icra takibine konu edilmemesi hususunda teminat karşılığında HMK md 389 ve devamındaki ihtiyati tedbire ilişkin maddeler uyarınca ihtiyari tedbir karan verilmesini, neticede davamızın kabulüne, davalı aleyhine % 20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesin, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA Davalı’ya usulünce tebligat yapılmış, ancak davalı tarafından davaya cevap verilmemiş ve yargılamaya katılmamıştır. Arabuluculuk toplantısına da katılmadığı, arabuluculuk son tutanağında tespit edilmiştir. DELİLLER VE GEREKÇE Dava; kambiyo senetlerinin bedelsizliğine dair menfi tespit istemine ilişkindir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu " Madde 72 - (Değişik madde: 18/02/1965 - 538/43 md.) Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir....

      Farklı bölge adliye mahkemelerinin yargı çevresinde kalan ilk derece mahkemeleri ile bölge adliye mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarının giderilmesi isteminin hukuki dayanağı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 21 ve 22 nci maddeleri ile 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un (5235 sayılı Kanun) 36 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan düzenlemelerdir. 2. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun (2004 sayılı Kanun) “Menfi tesbit ve istirdat davaları” başlıklı 72 nci maddesinin sekizinci fıkrası şöyledir: “Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir.” 3. 6100 sayılı Kanun’un “Genel yetkili mahkeme” başlıklı 6 ıncı maddesinin birinci fıkrası şöyledir: “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri...

        Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/325 e sayılı dosyasıyla teyit edildiğini, somut olayın şartları istirdat davasına değil, sebepsiz zenginleşme davasına uymakta olduğunu, iş bu dava sebepsiz zenginleşmeden kaynaklandığı için zamanaşımı süresi de TBK 82. md.'...

          E sayılı dosyasında takibe konulan ... ... Şubesine ait 18.000.-Tl lik çek ile ilgili 2 Asliye Ticaret Mahkemesinin ... E sayılı dosyasından 19.11.2020 tarihli ara kararı ile verilen 2 haftalık süre doğrultusunda açılmış istirdat davası olduğu anlaşılmaktadır. ... 5 Asliye Ticaret Mahkemesinin ... E sayılı dosyasının Uyap sureti dosyamız içerisine getirilmiş incelemesinde, 27.11.2020 tarihinde açılmış olup ... 6 İcra Müdürlüğünün ... E sayılı dosyasında takibe konulan ... ... Şubesine ait 12.000.-Tl lik çek ile ... 6 İcra Müdürlüğünün ... E sayılı dosyasında takibe konulan ... ... Şubesine ait 18.000-Tl lik çekleride kapsayan dosya olduğu, hatta bu dosyadan 11.12.2020 tarihinde İİK 72/3 md uyarınca İhtiyati tedbir kararı verildiği anlaşılmıştır....

            Kendisine karşı ilamsız icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz etmemiş veya itiraz etmiş olup da, itirazının icra mahkemesince kaldırılmış olması sonucu kesinleşen icra takibi ile; menfi tespit davası da açmaması nedeniyle, gerçekte borçlu olmadığı bir parayı ödemek zorunda kalırsa, ödemiş olduğu paranın kendisine geri verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (2004 sayılı İİK m.72/5). Öte yandan, borçlunun menfi tespit davası açmış olması halinde, bu dava sırasında ihtiyati tedbir kararı verilmemesi nedeniyle borç alacaklıya ödenmiş olursa, artık menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (2004 sayılı İİK m.72/5). İstirdat davası, İcra ve İflas Kanununda düzenlenmiş olmasına rağmen, uyuşmazlığı maddi hukuk bakımından sona erdirme amacına yönelik bir davadır. İstirdat davası, normal bir eda davası olup, bununla icra takibi sırasında sebepsiz olarak ödendiği iddia edilen paranın geri verilmesi istenir....

              Mahallesi çalışma alanında ve tapuda ... adına kayıtlı bulunan eski 443 parsel sayılı 725,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 727 ada 4 parsel numarasıyla ve 724,13 metrekare yüzölçümlü olarak; ... adına kayıtlı bulunan eski 308 parsel sayılı 3.275,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 727 ada 5 parsel numarasıyla ve 3.405,67 metrekare yüzölçümlü olarak; davacı ... adına kayıtlı bulunan eski 312 parsel sayılı 475,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 727 ada 7 parsel numarasıyla ve 508,41 metrekare yüzölçümlü olarak, eski 311 parsel sayılı 863,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 727 ada 8 parsel numarasıyla ve 765,76 metrekare yüzölçümlü olarak, eski 310 parsel sayılı 1.238,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 727 ada 9 parsel numarasıyla ve 1.220,82 metrekare yüzölçümlü olarak tespit ve tescil edilmiştir....

                Mahallesi çalışma alanında ve tapuda ... adına kayıtlı bulunan eski 443 parsel sayılı 725,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 727 ada 4 parsel numarasıyla ve 724,13 metrekare yüzölçümlü olarak; ... adına kayıtlı bulunan eski 308 parsel sayılı 3.275,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 727 ada 5 parsel numarasıyla ve 3.405,67 metrekare yüzölçümlü olarak; davacı ... adına kayıtlı bulunan eski 312 parsel sayılı 475,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 727 ada 7 parsel numarasıyla ve 508,41 metrekare yüzölçümlü olarak, eski 311 parsel sayılı 863,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 727 ada 8 parsel numarasıyla ve 765,76 metrekare yüzölçümlü olarak, eski 310 parsel sayılı 1.238,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 727 ada 9 parsel numarasıyla ve 1.220,82 metrekare yüzölçümlü olarak tespit ve tescil edilmiştir....

                  SUÇ : Köy tüzel kişiliğine ait veya köylünün ortak yararlanmasındaki taşınmazlara tecavüz HÜKÜM : Davanın reddi TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 ... maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 ... maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü: I. HUKUKÎ SÜREÇ 1. ......

                    Davacı tarafça ek kararın süresinde temyiz edilmesi üzerine, Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki belgeler okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-Mahkeme tarafından davacı tarafça temyiz giderlerinin süresinde yatırılmaması nedeniyle temyiz istemi reddedilmiş ise de, davalıya çıkarılan ihtar usulüne uygun değildir. Bu nedenle 9.7.2018 tarih 2015/111 E., 2015/727 K. sayılı EK KARARIN BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, 2-Davacı kurumun esas ilişkin temyiz talebine gelince; 5510 sayılı Yasa’nın 108/c maddesi gereğince 01.07.2008 tarihinde yürürlüğe giren aynı Yasanın 88/18. maddesinde, Kurumun taraf olduğu her türlü dava ve icra takiplerinin kısmen veya tamamen aleyhe neticelenmesi halinde 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nda yazılı tazminat ve cezaların Kurum hakkında uygulanmayacağı belirtilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu