Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili,... 2004/5045 Esas sayılı dosyasının dayanağı olan çekteki ciro imzasının kendisine ait olmaması sebebiyle ödenen 4.130 TL'nin istirdadı için başlatılan icra takibinin davalının itiraz etmesiyle durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, dava icra tehdidi altında ödenen bedelin istirdadı istemine ilişkin olup, takip tarihi ve dava tarihi itibariyle 1 yıllık dava açma süresinin dolduğunu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/12/2016 NUMARASI : 2015/402 E - 2016/727 K DAVA KONUSU : İstirdat KARAR : Davalı vekilinin istinaf başvuru talebi üzerine dairemize gelen dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil ile davalı arasında imzalanmış olan 31/07/2012 tarih ve 178028 sayılı sözleşme gereğince davalının istihdam garantili Büro Yönetim ve Sekreterlik kurs düzenlediğini, davalıya ödeme yapılmasına rağmen sözleşmede belirtilen istihdam yükümlülüğünü yerine getirmediğini, bu nedenlerle davalıya ödenen 65.144,65 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkil kuruma ödenmesine, davalının adına kayıtlı taşınır taşınmaz mallarının kaydına teminatsız ihtiyati tedbir konulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Davacı vekili tarafından sunulan -------- tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini beyan etmiştir. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 307. maddesi gereğince davadan feragat davayı sona erdiren taraf işlemlerindendir. Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerin değerlendirilmesine göre, davacı vekilinin davadan vaki feragati sebebiyle davanın feragatten dolayı reddine, masrafların davacı tarafın üzerinde bırakılmasına karar verilmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davanın usulüne uygun FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE, 2-Mahkememizce dava konusu çek hakkında verilen ödemeden men kararının hüküm ile birlikte KALDIRILMASINA, 3-İlgili bankalara ödemeden men şerhinin kaldırılması yönünde müzekkere YAZILMASINA, 4-492 Sayılı Harçlar Kanunun 22....
Mahkemece, dava konusu iki adet çekin hamilinin ortaya çıktığı, davacıya verilen süre içerisinde çek hamiline karşı istirdat davası açıldığı, davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına ve çekler ile ilgili verilen ödeme yasağı tedbirinin kaldırılmasına karar verilmiştir. Ancak 6102 sayılı TTK’nin 763. maddesinde iptali istenen kambiyo senedinin mahkemeye sunulması durumunda davacıya istirdat davası açması için süre verileceği, davacının bu süre içinde dava açmaması durumunda, mahkemenin, kambiyo senedini, sunmuş olana geri vereceği ve muhatap hakkındaki ödeme yasağını kaldıracağı düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin mefhumu muhalifinden anlaşılacağı üzere verilen süre içerisinde istirdat davasının açılmış olması durumunda kambiyo senedine ilişkin konulan ödeme yasağının kaldırılmaması gerekir. İstirdat davasını açan davacı, senedin ödeneceği endişesinden uzak bir şekilde yürütür (Prof. Dr. Fırat Öztan, Kıymetli Evrak Hukuku, Ankara 1997, s. 294)....
Kararı, kanuni süresi içinde taraflar temyiz etmişlerdir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı lehine tazminata hükmedilmesi gerekip gerekmediği, icra takibi sırasında yapılan kesintiler sebebiyle davaya istirdat davası olarak devam edilip edilemeyeceği ve vekalet ücretinin nisbi olması gerekip gerekmediği konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. ./.. - 2 - Somut olayda; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 72. maddesinin altıncı fıkrasının, menfi tespit davası zamanında tedbir kararı alınmamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edileceği yolundaki hükmünün gözönünde bulundurulması gerekir. Davacı menfi tesbit davası süresince icra takibinin devam ettiğini ve ücretlerinden kesinti yapıldığını iddia etmektedir....
Somut olayda, uyuşmazlık konusu olan 2004-2005 dönemini kapsayan toplu iş sözleşmesi 01/01/2004-31/12/2005 yürürlük süreli olmak üzere 20/03/2004 tarihinde imzalanmış, aynı toplu iş sözleşmesinin bazı maddelerinde değişiklik yapılmasına dair 22/04/2004 tarihinde toplu iş sözleşmesi taraflarınca imzalanan protokol hükümleri ile bir kısım haklar ile taban ücretler ve taban ücretlere seyyanen zam hükümlerinde değişiklik yapılmıştır. Bu değişiklikten sonra davacının ücreti protokol hükümlerine göre belirlenmiş ve toplu iş sözleşmesindeki düzenlemeler çerçevesinde belirlenen ücretlerinin ödendiği anlaşılmaktadır.Davacının protokol tarihi olan 22/04/2004 tarihine kadar Toplu İş Sözleşmesinin 56. maddesine göre belirlenen taban ücretlere göre ücret farkı alacaklarına hak kazandığı anlaşılmakla, davalı tarafın davaya karşı zamanaşımı def'inde bulunduğu, bu nedenle bu döneminde zamanaşımına uğradığı anlaşılmaktadır....
Somut olayda, uyuşmazlık konusu olan 2004-2005 dönemini kapsayan toplu iş sözleşmesi 01/01/2004-31/12/2005 yürürlük süreli olmak üzere 20/03/2004 tarihinde imzalanmış, aynı toplu iş sözleşmesinin bazı maddelerinde değişiklik yapılmasına dair 22/04/2004 tarihinde toplu iş sözleşmesi taraflarınca imzalanan protokol hükümleri ile bir kısım haklar ile taban ücretler ve taban ücretlere seyyanen zam hükümlerinde değişiklik yapılmıştır. Bu değişiklikten sonra davacının ücreti protokol hükümlerine göre belirlenmiş ve toplu iş sözleşmesindeki düzenlemeler çerçevesinde belirlenen ücretlerinin ödendiği anlaşılmaktadır.Davacının protokol tarihi olan 22/04/2004 tarihine kadar Toplu İş Sözleşmesinin 56. maddesine göre belirlenen taban ücretlere göre ücret farkı alacaklarına hak kazandığı anlaşılmakla, davalı tarafın davaya karşı zamanaşımı def'inde bulunduğu, bu nedenle bu döneminde zamanaşımına uğradığı anlaşılmaktadır....
Somut olayda, uyuşmazlık konusu olan 2004-2005 dönemini kapsayan toplu iş sözleşmesi 01/01/2004-31/12/2005 yürürlük süreli olmak üzere 20/03/2004 tarihinde imzalanmış, aynı toplu iş sözleşmesinin bazı maddelerinde değişiklik yapılmasına dair 22/04/2004 tarihinde toplu iş sözleşmesi taraflarınca imzalanan protokol hükümleri ile bir kısım haklar ile taban ücretler ve taban ücretlere seyyanen zam hükümlerinde değişiklik yapılmıştır. Bu değişiklikten sonra davacının ücreti protokol hükümlerine göre belirlenmiş ve toplu iş sözleşmesindeki düzenlemeler çerçevesinde belirlenen ücretlerinin ödendiği anlaşılmaktadır.Davacının protokol tarihi olan 22/04/2004 tarihine kadar Toplu İş Sözleşmesinin 56. maddesine göre belirlenen taban ücretlere göre ücret farkı alacaklarına hak kazandığı anlaşılmakla, davalı tarafın davaya karşı zamanaşımı def'inde bulunduğu, bu nedenle bu döneminde zamanaşımına uğradığı anlaşılmaktadır....
Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, "...çek iptali davaları, özelliği itibari ile hasımsız açılan davalardan olup, yapılan yargılama sırasında çek hamilinin ortaya çıkması durumunda, çek iptali davasını açan davacıya, mevcut çek hamiline karşı çek istirdadı davası açması konusunda süre verilmeli, istirdat davasının açılması halinde, çek iptali davasının konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına, açılmaması halinde ise çek iptali davasının reddi yönünde hüküm kurulmalıdır....
Md gereği yatırılan ve dosyada bakiye kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, 5-Mahkememizce teminatın iadesine daha önce karar verilmiş olduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, Dair, davacı vekilinin yokluğunda karşı 6100 sayılı HMK'nın 341-345 maddeleri uyarınca gerekçeli taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi'ne verilecek istinaf dilekçesi ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi'ne İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/03/2024 Katip ... Hakim ......