Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Doktrinde, 01/10/2011 tarihinden sonra 2004 sayılı İİK m. 89 hükmü uyarınca üçüncü kişi tarafından açılan menfî tespit davaları için görevli mahkemenin, 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesi olduğu ifade edilmiştir (Kuru, Baki: İcra ve İflâs Hukuku El Kitabı, 2. Bası, Ankara: Adalet Yayınevi, 2013, s. 476). 2004 sayılı İİK'nın m. 89/3 hükmü açılan menfi tespit davasında maddenin yer aldığı 2004 sayılı İİK'da görev yönünden özel bir düzenlemeye yer verilmemiştir....

    (İİK, m. 72/2) Alacaklının takibe girişmesinden sonra, hatta takip kesinleştikten sonra da borçlunun, borçlu olmadığının tespitini mahkemeden istemesi mümkündür. (İİK, m. 72/3)Borçlu, belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açarak bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi iptal edilir ve borcu ödemekten kurtulur. Ancak, borçlu borcunu icra dairesine ödedikten sonra, artık menfi tespit davası açamayacaktır. Zira borçlunun sırf borçlu olmadığının tespitinde, hukuki bir yararı yoktur. Bundan sonra, ödediği paranın geri alınması için bir dava açması söz konusu olur ki, bu da istirdat davasıdır (Hakan Pekcanıtez, Oğuz Atalay, Meral S. Özkan, Muhammet Özekes, İcra ve İflas Hukuku, s.156-164) 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK.)'nun 72 maddesi uyarınca yukarıda açıklanan şekilde menfi tespit davası açan borçlunun tazminat isteme hakkı vardır. Anılan maddenin 5. fıkrası aynen; “Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur....

      UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Somut olaydaki uyuşmazlık, menfi tespit istemiyle açılan davada İİK 72 ve HMK’nın 389. ve devamı maddeleri gereğince ihtiyati tedbir kararı verilmesi şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır. DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Talep, menfi tespit istemi ile açılan davada icra takibinin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulması istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince 09/07/2020 tarihli ara kararı ile, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından yukarıda yazılı sebeplerle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 72/3. maddesi "İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....

      Bilindiği üzere, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 72. maddesi; borçlunun, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabileceği; icra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkemece, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verebileceği belirtilmiş olup bu madde özel bir tedbir türünü düzenlemiştir. Görülmekte olan dava tarihi 20/04/2021, durdurulması talep edilen Viranşehir İcra Dairesi'nin 2021/211 Esas sayılı icra takip tarihi 14/06/2021 olup, dava tarihi itibariyle henüz bononun takibe konu edilmediği, dava açıldıktan sonra icra takibine başlandığı anlaşılmaktadır....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Şikayetçi vekili, .... İflas Müdürlüğü'nün 2009/12 E. sayılı iflas dosyasında müflis şirketten olan alacaklarının 4646 sayılı Kanun'un 12/g maddesi uyarınca ".....'...

        Aynı yasanın 66/ b bendindeki düzenlemeden, söz konusu hükümlerin yayım tarihinde yürürlüğe girdiği anlaşılmıştır.Yasal düzenleme kapsamında ... 03.04.2018 tarihli, ... nolu kararı ile, 28.02.2018 tarihli ve 7101 sayılı... ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 46. maddesi ile 2004 sayılı İcra ve İflas Kanuna eklenen geçici 14. madde uyarınca, “1)İflas yoluyla adi takipten doğan ;a) İflas davası (... 156.Madde),b)İtirazın kaldırılması ve İflas davası ( ... 156. madde),2) Kambiyo senetlerine mahsus iflas yolu ile takipten doğan; a)İflas davası (... 173. madde), b) İtirazın kaldırılması ve İflas davası (... 174.Madde)3) Doğrudan doğruya; a) Alacaklı tarafından talep edilen iflas davaları ( ... 177.Madde)b)Borçlu tarafından talep edilen İflas davaları (... 178. madde),c)Sermaye şirketleri ile kooperatiflerin iflas davaları (... 179....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; "6183 sayılı Amme alacaklarının tahsili hakkındaki kanunun 21. Maddesinin 3. Fıkrası uyarınca borçlunun iflası mirasın reddi ve terekenin resmi tasfiyeye tabi tutulması hallerinde amme alacakları imtiyazlı alacak olarak 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 206. Maddesinin 3. Sırasında bu sıranın önceliğini alacaklar da dahil olmak üzere tüm imtiyazlı alacaklar ile birlikte işleme tabi tutulur düzenlemesi bulunmaktadır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu' nun 206.maddesinde 3 sıra alacaklar olarak özel Kanunları'nda imtiyazlı olduğu belirlenen alacaklar gösterilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu' nun 1389 maddesinde ise Türk veya yabancı bayraklı bir gemi, cebrî icra yoluyla satıldığında, satış tutarı bütün alacaklıların alacağını ödemeye yetmezse, icra dairesi, alacaklıların bir sıra cetvelini yapar....

          Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili dilekçesinde özetle; İİK'nin 89'uncu maddesinin 3'üncü fıkrası uyarınca açılan menfi tespit davasının konusunun para alacağına ilişkin olması nedeniyle davayı açmadan önce zorunlu olarak hak düşürücü 15 günlük süre içinde arabuluculuğa başvurduklarını, dolayısıyla arabuluculuk görüşmelerinde geçen sürede hak düşürücü sürenin işlemeyeceğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355'inci maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf nedenleri ve kamu düzenine ilişkin konularla sınırlı biçimde yapılan incelemede: Dava, İİK'nin 89'uncu maddesinin 3'üncü fıkrası uyarınca açılan menfi tespit istemine ilişkindir....

            İcra Müdürlüğünün ... Esas Sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır. Dava, İİK 72. Maddesi uyarınca açılan menfi tespi davasıdır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun (İİK) 72.maddesi gereğince, borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında, borçlu olmadığını ispat için menfî tespit davası açabilir. Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 s.TMK m.6). İspat yüküne ilişkin bu genel kural menfi tespit davaları için de geçerlidir. Yani, menfi tespit davalarında da, tarafların sıfatları değişik olmakla beraber, ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf, o vakıayı ispat etmelidir. Borçlu borcunu icra dairesine ödedikten sonra, artık menfi tespit davası açamaz. Bu halde, borçlunun sırf borçlu olmadığının tespitinde, hukuki bir yararı yoktur....

              Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre davalının ödemeleri kanıtlayamadığı, teklif edilen yeminin davacı şirket yetkililerince eda edildiği, depo emrinde gösterilen meblağın depo edilmediği gerekçesiyle davalı şirketin iflasına, birleşen menfi tesbit davasının açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. İflas yoluyla takipte yetkili icra dairesi borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yerdeki icra dairesidir (IİK. m. 154/1). Ancak icra dairesinin yetkisi kamu düzeninden olmadığından bu konuda yetki sözleşmesi yapılabilir (IİK. m. 154/3). Borçlu ve alacaklı yetki sözleşmesi veya yetki şartı İle borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yerden başka bir yer icra dairesini yetkili kılmışlarsa o yerin icra dairesi de iflas takibi İçin yetkili sayılır. Somut olayda taraflar arasında yetki sözleşmesi mevcut değildir....

                UYAP Entegrasyonu