-K A R A R- Davacılar vekili, müvekkillerinin davalı taşıma kooperatifinin ortakları olduğunu, yönetim kurulunca kooperatif anasözleşmesinin 10. maddesinde belirlenen ortaklık şartlarını taşımayan, taşıma işini meslek edinmemiş, kooperatif amacına uygun araçları bulunmayan ve kooperatif yöneticilerinin yakınları olan kişilerin ortaklığa alınarak genel kuruldaki sayısal çoğunluğun gerçek ortaklar aleyhine değiştirildiğini, belirlenen ortaklık şartlarını verilen süreye rağmen yerine getirmeyen bu kişilerin ihracına karar verilmediğini, gerçek ortak olmayan ve toplantıya katılma hakları bulunmayan kişilerin katılımıyla toplanan genel kurul ve alınan kararların geçersiz olduğunu ileri sürerek, 25.09.2005 tarihli genel kurul ve alınan kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacı kooperatif temsilcileri karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Dava, kooperatif genel kurul kararlarının ticaret siciline tescili istemine ilişkindir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 45/2. maddesi, "genel kurul sözleşmede gösterilen şekil ve surette toplantıya çağrılır. Toplantı nisabı sözleşmede gösterilir. Ancak yapı kooperatiflerinin genel kurul toplantısında ortakların en az 1/4'ünün şahsen veya temsilen hazır bulunmaları şarttır." hükmünü; aynı Kanun'un 81/4. maddesi ise "Anasözleşme ile özel bir nisap belirlenmemiş ise, tasfiye halinde kooperatiflerin genel kurul toplantılarında nisap aranmaz. Kararlar oyçokluğu ile verilir." hükmünü; aynı Kanun'un 51/1. maddesi ise “Kanun veya anasözleşmede aykırı hüküm bulunmadıkça, genel kurul kararlarında ve seçimlerde oyların yarıdan bir fazlasına itibar olunur.” hükmünü içermektedir....
üyelerinin yerlerine yedek üyelerin çağrılması suretiyle yönetim kurulunun faaliyetlerinin sürdürülmesi gerektiği, istifa etmekle yönetim kurulu üyeliği sona ... sanığın bu tarihten sonra genel kurulu toplantıya çağırma yetki ve sorumluluğu olmadığı gözetilerek atılı suçtan beraati yerine, yerlerine yeni üyeler seçilene kadar sorumluluklarının devam ettiği şeklindeki hukuka uygun görülmeyen gerekçeyle mahkumiyetine karar verilmesi, Kabule göre ise; 1-02.12.2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 12. maddesi ile TCK'nun 75. maddesinde yapılan değişiklik sonucu 1163 sayılı Kanunun Ek 2/2. maddesinde öngörülen suçun önödeme kapsamına alınması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu, 2- 7188 sayılı Kanunla değişik 5271 sayılı CMK'nun 251/1. maddesi ile; sadece adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda "basit yargılama usulü"nün uygulanması mümkün hale getirilmiş, aynı Kanunla Ceza...
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili yasal süre içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; davacı, kooperatif ortağı olmadığı için aktif husumet ehliyetinin olmadığını, toplantıya katılmadığı gibi ilgili karara karşıda muhalefet şerhi sunmadığından genel kurul kararının iptalinin dava edilebilmesinin ön şartının gerçekleşmediğini, kooperatif yönetim kurulunun davacının kooperatife ortak olma talebi hakkında kararı en yüksek organı olan kooperatif genel kuruluna bıraktığını, kooperatifin 20/05/2017 tarihli genel kurul toplantısında davacının üye olma talebinin genel kurul gündeminin 11. maddesinde görüşülerek 6 çekimser, 15 kabul, 30 ret oyu neticesinde reddedildiğini, 20/05/2017 tarihinli genel kurul toplantısında alınan 11 no'lu kararın TTK, Kooperatif Kanunu ve Kooperatfi Ana Sözleşmesi olmak üzere ilgili yasal mevzuatla uygun olarak alındığını, toplantı yeter sayısı ve karar yeter sayılarının yasal düzenlemelere uygun olduğunu, açıklanan nedenlerle karar usul ve yasaya aykırı...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; Dosya kapsamına göre en son olağan genel kurul toplantısını 10.07.2010 tarihinde gerçekleştiren kooperatifin, 01.07.2013 tarihi itibariyle, 3 yıl üst üste genel kurul toplantısı yapılmaması nedeniyle, 1163 sayılı Kanunun 81/6. maddesi uyarınca münfesih sayılacağı, bu tarihten sonra yönetim kurulunun kooperatif genel kurulunu toplantıya çağırma yükümlülüğünden söz edilemeyeceği, bu nedenle 2014 yılına ilişkin toplantı ile ilgili olarak sanıkların üzerine atılı suçun unsurlarının oluşmayacağı cihetle, sanıkların beraatine ilişkin hükümler sonucu itibariyle doğru olduğundan, Katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 19/12/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
maddesi ve maddeye eklenen 6. fıkra'nın b bendine göre ön ödeme hükümlerinin yeniden düzenlenmesi ve sanığa isnat edilen 1163 sayılı Kanun'un Ek 2/2. maddesinde düzenlenen kooperatif yönetim kurulu üyelerinin genel kurulu toplantıya çağırmama suçunun ön ödeme kapsamına alınması karşısında, bu suç yönünden uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılarak, ön ödeme işleminin olumlu sonuçlanmış olması durumunda, sanığın denetim süresinde işlediği başkaca kasıtlı suçlardan mahkum olup olmadığı tespit edilip sonucuna göre, açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanıp açıklanmayacağının değerlendirilmesi zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 24/10/2019 tarihinde...
Çağrının usulsüzlüğünü iddia eden taraf, genel kurul toplantısında alınan kararların yasaya, anasözleşmeye veya iyiniyet kurallarına aykırılık iddialarından birine ya da hepsine dayanması ve iddiasını ispat etmesi zorunludur. Çağrıdaki usulsüzlük, alınan kararların salt bu nedenle iptali ya da butlanı sonucunu doğurmamaktadır. Diğer yandan, genel kurul toplantısına çağrılması gereken ortakların çağrılmaması ve gelmemeleri halinde, toplantı ve karar nisabını etkiliyorsa bu durum, kararın batıl sayılmasını gerektirir. Bu nitelikteki kararların batıl olduğunun tespiti davası açabilmek için kararlara muhalif olmak gerekmediği gibi, açılacak dava da herhangi bir süreye tabi değildir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 45/2. maddesi, "Genel kurul sözleşmede gösterilen şekil ve surette toplantıya çağrılır. Toplantı nisabı sözleşmede gösterilir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE; Dava, Anonim Şirkette pay sahibi davacı tarafından yönetim kurulunun toplanamaması sebebiyle genel kurulun toplantıya çağrılması için TTK 410.maddesine dayalı genel kurula çağrıya izin istemine ilişkindir. TTK 410. maddesinde "Genel kurul, süresi dolmuş olsa bile, yönetim kurulu tarafından toplantıya çağrılabilir. Tasfiye memurları da, görevleri ile ilgili konular için, genel kurulu toplantıya çağırabilirler. Yönetim kurulunun, devamlı olarak toplanamaması, toplantı nisabının oluşmasına imkân bulunmaması veya mevcut olmaması durumlarında, mahkemenin izniyle, tek bir pay sahibi genel kurulu toplantıya çağırabilir. Mahkemenin kararı kesindir." düzenlemesi mevcuttur....
uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılarak, usulsüz olarak ortaklık kaydı yapılsa dahi genel kurul tarihinde, ihracı kesinleşmeyen ortakların genel kurula katılabileceği ve kooperatif anasözleşmesinin genel kurul toplantılarına toplantı tarihinden üç ay öncesine kadar üye olanların katılma hakkı bulunmadığını öngören 37. maddesi gözetilerek, ortak olmayan kişilerin toplantıya katılarak oy kullandığı ve bu katılımın, sonucu etkileyip etkilemediğinin tespit edilebileceğini, usulsüz olarak yapılan toplantıda; yönetim kurulu üyeliklerine ..., ..., ...'...
Mahkemenin 2018/1163 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; dava dışı şirket ortağı tarafından şirket genel kurulunun toplantıya çağrılması için kayyım atanmasının talep edildiği, mahkemece verilen 26.12.2018 tarihli karar ile talebin kabulü ile şirketi genel kurul toplantısına çağırmak üzere kayyım olarak mali müşavir ...'ün görevlendirilmesine karar verildiği, dosya davalısı ...'in genel kurulunun gerçekleştirilmesi nedeniyle kayyım atama kararının kaldırılmasına yönelik isteminin de mahkemece reddedildiği, istemin reddine ilişkin ek kararın istinafı üzerine de İstanbul BAM 43. HD'nin 14.01.2021 tarih ve 2020/1508 esas 2021/19 karar sayılı ilamıyla, ilk derece mahkemesi kararının kesin olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun usulden reddine karar verildiği görülmüştür....