, davacı zilyetliğe dayalı olarak dava açtığına göre Kanunda söz edilen ve hak düşürücü süre olan altı aylık itiraz süresinin geçtiği, hak düşürücü sürenin kamu düzenine ilişkin olduğu ve mahkemece kendiliğinden nazara alınması gerekeceğinden davanın altı aylık hak düşürücü sürede açılmadığından reddinin gerektiği “ belirtilmek suretiyle karar bozulmuş, davacı taraf daha önce Dairemizin denetiminden geçen başka bir dosyada da Dairemizin 2015/14471 Esas sayılı kararı ile “davacı gerçek kişinin zilyetliğe dayanarak 10 yıllık süre içinde açtığı orman tahdidine itiraz davasının kabulüne karar verildiğini ve bu kararın Dairece onandığını “ belirterek karar düzeltme talep etmiştir....
Maddesine göre tapuya dayalı orman kadastrosuna itiraz davasının orman kadastrosunun kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıllık süre içerisinde açılması gerektiği dava tarihine göre 10 yıllık hak düşürücü sürenin çoktan geçtiği ve taşınmazın resmi belgelerde halen eylemli durumda orman sayılan yerlerden olduğu ve davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 02/05/2011 gününde oybirliği ile karar verildi....
Hukuk Dairesinin 23.05.2005 gün ve 2005/527-6718 sayılı bozma kararında özetle: "Kesinleşen orman kadastrosunun iptali 3402 Sayılı Yasının 16/D ve 6831 Sayılı Yasanın 11/1. maddesi gereğince ancak tapuya dayanılarak 10 yıllık hak düşürücü süre içinde istenebilecek olup, davacı tapuya dayandırmadan hak düşürücü süre nedeniyle kesinleşen orman kadastrosunun iptalini isteyemez. Mahkemece, hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, zilyetliğe dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil niteliğindedir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Akçakoca İlçesi Çayağzı Köyünde 1945 yılında 3116 sayılı Yasaya göre orman tahdidi, 1975 yılında orman tahdidinin aplikasyonu ve 6831 sayılı Orman Yasasının 1744 sayılı Yasa ile değişik 2....
Yasanın 11. maddesinde yer alan hak düşürücü sürenin uygulanması gerekeceğinin değil sadece orman olan yerlerde orman sınırlarının belirlenmesinde zorunlu olarak Orman Yasasının sınır belirlemesi ile ilgili özel hükümlerinin uygulanması gerektiği şeklinde anlaşılacağı, hak düşürücü süreler yönünden 3402 sayılı Yasa tarafından orman yasasına bir atıfta yapılmadığı, somut olayda orman kadastro komisyonu 3402 sayılı Yasanın 4. maddesine göre sınırlandırma yaptığına göre hak düşürücü sürenin de 3402 sayılı Yasının 12/3. maddesinde düzenlendiği şekilde olacağı,.." yönünde karar verilmiştir....
Orman kadastrosuna itiraz davalarının, 6831 Sayılı Yasanın 11/1. maddesi hükmüne göre 6 aylık askı ilan süresi içinde kadastro mahkemelerinde, bu sürenin geçmesi halinde yine aynı maddenin son cümlesi uyarınca, tapulu taşınmazlar yönünden 10 yıllık hak düşürücü süre içinde genel mahkemelerde dava açılabileceği, bu 10 yıllık dava açma süresinin hak düşürücü süre olduğu, bu sürenin geçirilmesinden sonra, hangi nedenle olursa olsun orman kadastrosunun iptali için dava açılamayacağı yasa hükmü gereğidir. Davacı gerçek kişiler, bu davayı 6 aylık askı ilan süresi geçtikten sonra hasımsız olarak verdikleri dilekçe ile açmışlardır. HY.U.Y.'nın 179. maddesinde dava dilekçesinde nelerin bulunacağı açıklanmakta olup bunların arasında tarafların ve varsa kanuni temsilcilerinin adları ,soyadları ve adresleri de belirtilmektedir. Hasım belirtilmeden açılan davada taraf sonradan davaya dahil edilemeyeceği gibi ıslah ile dahi taraf değiştirilemez....
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra Hazine ve Orman Yönetiminin ve müdahil Hazinenin 322 ve 323 parsellerle ilgili tapu iptali tescil ile elatmanın önlenmesine ilişkin davasının reddine, davacı ... Kasap mirasçılarının davalarının kabulüne, 322 parsele ilişkin yapılan orman kadastrosunun iptaline karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi ve Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava tapu iptali ve tescil, elatmanın önlenmesi ve 10 yıllık hak düşürücü süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 12/07/2002 tarihinde ilanı yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır....
Mahkemece, davanın ... ve ... yönünden hak düşürücü süre ve kesin hüküm nedeniyle reddine, Hazine ve Orman Yönetimi yönünden açılan davanın hak düşürücü süre yönünden reddine, Tapu Sicil Müdürlüğü yönünden açılan davanın husumet yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve dava konusu taşınmazın 1963 yılında kadastrosu sonucu tespit ve tapuya tescil edildiği, davanın 3402 sayılı Yasanın 12/3. Maddesinde sözü edilen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 2009 yılında açıldığı gibi davalılar ... ve ... yönünden de kesin hüküm koşulları gözetilerek yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 20/06/2011 gününde oybirliği ile karar verildi....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Akçakoca İlçesi Çayağzı Köyünde 1945 yılında 3116 sayılı Yasaya göre orman tahdidi, 1975 yılında orman tahdidinin aplikasyonu ve 6831 sayılı Orman Yasasının 1744 sayılı Yasa ile değişik 2....
hak düşürücü süre gerekçe gösterilmişse de Yargıtay 20....