Sulh Ceza Mahkemesi TARİHİ : 27/09/2011 NUMARASI : 2010/932 Esas, 2011/1250 Karar SUÇ : İhmali davranışla görevi kötüye kullanma Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Trafik Tescil ve Denetleme Şube Müdürlüğü Araç Tescil Büro Amirliğinde polis memuru olarak görev yapan sanığın, Bolu 2....
Davalı vekili, Trafik Şube Müdürlüğünce trafikten men edilen ve davacıya ait ... plakalı aracın 09.09.2009 tarihinden 04.10.2011 tarihine kadar müvekkilinin otoparkında bağlı kaldığını, karayolları Trafik Kanunu ve yönetmeliği gereğince aracın tescil maliki olarak davacının göründüğünü, tescil sahibinin araçtan kaynaklı tüm borçlardan sorumlu olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere göre, dava konusu ... plakalı aracın 17.10.2007 tarihinde davacı tarafından noterde satışının yapıldığı, davacının aracın maliki olmadığı, buna göre yedieminlik ücretinden sorumlu tutulamayacağı gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....
in temyiz istemi, suç işleme kastının bulunmadığına, bütün işlemleri kanuna uygun olarak yaptığına, 2. Sanık ...'nın temiz istemi, atılı suçu işlemediğine, Rusya Devletinden aldığı sürücü belgesinin sahte olduğunu bilmediğine, lehe hükümlerin uygulanmadığına, 3. Sanık ...'in temyiz istemi, belgenin sahte olduğunu bilmediğine, beraatine karar verilmesine bu mümkün olmadığı takdirde lehe olan hükümlerin uygulanmasına, İlişkindir. 4. Sanık ...'in temyiz istemi, bir sebebe dayanmamaktadır. III. OLAY VE OLGULAR 1.......
Davacı, dava dışı asıl borçlu şirketin şube müdürü olarak şube işlemlerinden doğan borçtan sorumludur. Ancak borcun şube borcundan kaynaklanıp kaynaklanmadığı araştırılmamıştır. Yargıtay 10....
İdare Mahkemesine gönderilmesine, 15/12/2020 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi....
nun 353.maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; Yargılamanın hukuka uygun ve sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunmanın özgürce ileri sürülebilmesi ve delillerin eksiksiz olarak toplanıp tartışılabilmesi, öncelikle tarafların yargılamadan haberdar edilmeleri ile olanaklıdır. Hasımsız davalar hariç olmak üzere, dava dilekçesi ile duruşma gün ve saati karşı tarafa tebliğ edilmeden ve taraf teşkili sağlanmadan davaya bakılamaz ve yargılama yapılamaz. Davanın tarafları ile vekillerinin davaya ilişkin işlemleri öğrenebilmesi için, tebligatın usulüne uygun olarak yapılması, duruşma gün ve saatinin kendilerine bildirilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde tarafların savunma hakları kısıtlanmış olur. Yerleşik uygulamalar ve Yargıtay içtihatları gereğince, Ticaret şirketlerinin merkez adresine tebligat yapılması halinde ancak geçerli bir tebligattan söz edilebilir. Kural olarak şirketin şube adresine yapılan tebligat geçersizdir....
İlçesi'nde de bir işyerinin bulunduğunu ve bu işyerinin şube olarak faaliyet gösterdiğini, buna karşın ticaret siciline tescil edilmediğini ileri sürerek, söz konusu işyerinin ... ... işyerinin şubesi olarak ... Ticaret Sicil Memurluğu'na tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davaya konusu edilen iş yerinin şube olarak çalıştığı, yaptığı işlemleri merkez iş yeri adına yaptığı ve ayrı bir vergi kaydının bulunmadığı, beyannamelerinin merkez iş yeri adı altında Kadınhanı Mal Müdürlüğü'ne yapıldığı, ayrı bir vergi kaydı, müstakil sermayesi ve müstakil muhasebesi bulunmadığı, kayıtlarının ve muhasebesinin merkez iş yerinden yapılıyor olması nedeniyle dava konusu iş yerinin bağımsız işletme karakterinin bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir....
TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: İNCELEME VE GEREKÇE: MADDİ OLAY : Adıyaman İl Sağlık Müdürlüğünde sivil savunma uzmanı olarak görev yapan davacının, 5902 sayılı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 25. maddesinin 5. fıkrasına dayanılarak hazırlanan, Sivil Savunma Uzmanlarının İdari Statüleri, Çalışma Usul ve Esasları ile Eğitimleri Hakkındaki Yönetmeliğin Sivil Savunma Uzmanlarınn İdari Statüleri başlıklı 5. maddesinde belirtilen "..Sivil savunma uzmanları, kurum ve kuruluşlarında şube müdürü görev yetki ve sorumluluklarına sahiptir" hükmüne binaen özlük haklarının şube müdürü düzeyinde ödenmesine yönelik olarak 30/06/2015 tarihli dilekçe ile davalı idareye yaptığı başvurunun, davalı idarece, 28/07/2015 tarihli dava konusu işlemle; sivil savunma uzmanlarına yapılacak ödemelerin çeşitli hukuki düzenlemelerde şube...
Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, miras bırakanın malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler ve tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, miras bırakanın alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı göz önünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Ayrıca TMK'nun velayet, vesayet ve miras hükümlerinin uygulanmasına ilişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması zorunludur....
Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler ve tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorularak, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Somut olaya gelince; muris ...'in sağlığında şirket müdürü olarak çalıştığı iddia edilmekte ise de mahkemece bu hususta herhangi bir araştırma yapılmadığı, murisin ölüm tarihi itibariyle ekonomik ve sosyal durumunun tespit edilmediği anlaşılmaktadır....