Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Esas sayılı dosyasından Genel kurulun iptali davasının taraflarınca açıldığını ve halen derdest olduğunu, davalı şirketin 7 yıldır gelir getirici bir faaliyetinin olmadığını, şirketin ...’ın vefatından bu yana amacını gerçekleştirmek üzere bir girişimde dahi bulunmadığını, bu nedenlerle davalı şirketin feshine, olmadığı takdirde TTK 531 MADDE gereği alternatif çözüm hususunda takdirin mahkemenize bırakıldığı gözetilerek; Aile şirketi vasfındaki şirketin halen elinde bulundurduğu malvarlıkları ile şirket ana sözleşmesinde yer alan amaçları gerçekleştirebileceği düşünülüyor ve şirketin devamlılığı esas alınıyor ise, davacı müvekkili ortağın ortaklıktan ayrılması halinde de, şirket ana sözleşmesinde yapılacak değişiklikle şirketin amaçlarının değiştirebileceği ve böylece yine amacın gerçekleştirilebileceği de göz önüne alınarak, müvekkili ortağın haklı sebenlerden dolayı karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değerlerle ortaklık payının ödenerek, ortaklıktan çıkarılmasına karar verilmesini...

    Eksik veya hatalı işlem sonucu şirketin sicilden tasfiye sonucu terkinine karar verilmiş ise; bundan zarar görenler veya o işlemi gerçekleştirenler tasfiyenin kaldırılmasını ve şirketin ihyasını talep etme hakkına sahiptir....

      Bilirkişi heyetinin 20/08/2020 tarihli raporunun sonuç kısmında "...Şirketin 30/05/2019 tarihli olağan genel kurul toplantısında şirketin iflasının istenmesinin görüşüldüğü, 16/10/2019 tarihli yönetim kurulu kararıyla ise şirketin iflasının istenmesi için karar alındığı, şirketin 31/12/2019 tarihi itibari ile kaydi değerler üzerinden hesaplanan öz kaynaklarının toplamının -3.256.292,06-₺ olduğu, şirket bilançosunda kayıtlı olmayan gayrimenkulün değeri de dikkate alınarak hazırlanan 31/12/2019 tarihli rayiç bilançoya göre şirketin öz kaynaklarının toplamının -2.479.292,06-₺ olarak hesaplandığı, o halde borca batık olduğu saptanan şirketin İİK md. 179 uyarınca iflasına karar verilebileceği..." yönünde görüş bildirilmiştir. Davacı şirketin ... ili ... ilçesi ......

        İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, ... kayıtlarına göre ilgili şirketin sermayesini verilen süre içerisinde asgari tutara yükseltmediğinden davalı şirketin münfesih duruma düştüğü, ancak şirketin tanınan yasal süre içinde davaları devam ettiğinden sicilden silinemediğinin anlaşıldığını, davacı kurum tarafından dava süreci başlatıldıktan sonra davacı şirketin münfesih duruma düştüğünü, şirketin ticaret sicilinden silinmesinin dahi tüzel kişiliğin fiili olarak sona erdirmeyip, şirketin ticaret sicilinden silinmesinin kurucu değil açıklayıcı nitelikte olduğunu, Aydın 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2020/423 Esas sayılı dosyasıyla taraflarına şirketin ihyası için süre verilmiş olması yanında yerel mahkemece verilen kararın hukuk düzeni ile bağdaşmadığını istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir. GEREKÇE :Dava, şirketin ihyası istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın usulden reddine karar verilmiştir....

          Ltd Şti’nin de yeniden ihya edilmesi için 25.06.2021 tarihli celsede tasfiye memuruna ve şirket ortağı ...’a ayrı ayrı davetiye çıkarılarak şirketin ihyası işleminin yapılmasının istendiği ve bu yönde karar verildiği belirlenmiştir. Ticaret Sicil Müdürlüğünden gelen kayda göre dava konusu şirketin, 14.12.2017 tarihinde kurulduğu, 06.11.2012 tarihli genel kurul kararıyla (ortaklar ... ve ...’un ortak kararı ile )tasfiyeye girdiği, tasfiye memuru olarak ...’un atandığı, 28.11.2013 tarihli ortaklar kurulu kararıyla şirketin sicilden silinmesine karar verildiği, 03.12.2013 tarihinde şirketin kapanışının sicile tescili yapılarak unvan ve işletme kaydının sicilden silindiği, şirket ortaklarının ... ve ... olduğu belirlenmiştir. Davacının şirketin ihyasını talep etmekte hukuki yarar bulunmaktadır. Davacının tespit davası nedeniyle şirketin ihyası için dava açtığı, şirketin ihyasının istediği, şirket hakkında Menderes İcra Hukuk Mahkemesinin ......

            Davacı şirket yetkilisi ve ortağı tarafından TTK 636/2 maddesi gereğince davalı şirketin faal olmadığı, şirketin organlarının mevcut olmadığı, şirketin esas sözleşmedeki amaçlarını yerine getirmesinin, şirketin yönetim organlarının toplanmasının ve karar almasının mümkün olmadığından bahisle davalı şirketin feshi ve tasfiyesi talebinde bulunulmakla, yargılama sırasında yapılan araştırma sonucunda Arnavutköy İlçe Jandarma Komutanlığı görevlileri tarafından tutulan tutanak ile şirketin faal olmadığı ve ......

              un ise bu alacakları vermemesi nedeniyle kavgalar yaşandığını, aradaki ilişkinn telafisi imkansız bir hal aldığını, tarafların birbirlerine karşı hukuk ve ceza davaları açtığını, şirketin devamında hiçbir faydanın kalmadığını, ortakların bir araya gelerek şirketi yönetmeleri, şirketin amaçlarını gerçekleştirmelerinin imkansız hale geldiğini, şirketin organları için bir araya gelinip karar alınamaz hale geldiğini, şirketin feshinin gerektiğini, davalı şirketin müvekkile karşı Antalya ... Asliye Ticaret Mahkemesinin ... esas sayılı dosyası ile tazminat davası açtığını, ortaklık ilişkilerini tamamen koparttığını, feshi istenen şirketin kuruluştan itibaren ... kurulumları ile ilgilendiğini, üretim yapmak için projeler düşünüldüğünü fakat faaliyete geçmediğini, şirketin kurulduğu ilk tarihlerde ... Şti'nin ... ve ... kiralanmak istendiğini, şirket sahibi ... ile kiralama sözleşmesi yapıldığını, ......

                Mahkememizce şirketin kayıtları getirtilmiş olup, bu kayıtlardan şirketin tasfiyeye girdiği, tasfiyesini tamamladığı, --- tarihinde de tasfiye sonunda --- terkin olduğu; tasfiye memurunun da davalımız --- olduğu anlaşılmıştır. İcra dosyası ve tapu kaydı incelenmiş olup, davacı adına kayıtlı olan taşınmaz üzerinde ipotek bulunduğu, ihyası istenen şirketin ipotek alacaklısı olduğu; davacımız olan şirketin ipoteğin fekki için icra takibi başlattığı ancak takibin yürüyebilmesi için şirketin yeniden ticaret siciline tescili gerektiği görülmüştür. İpoteğin fekki dava yoluyla istenebileceği gibi ipotek bedeli yatırılmak suretiyle icra müdürlüğünden de talep edilebilir. Davacımızın ipotek borçlusu olması nedeniyle dava ve takip hakkı mevcut olup, icra takibini tercih ettiği anlaşılmaktadır. İpoteğin kaldırılmasında davacının menfaati bulunduğundan başlattığı icra takibinin devamı yönünden iş bu davayı açmakta da hukuki menfaati vardır. Bu sebeple ihya şartları mevcuttur....

                  Anonim Şirketi'nin ihyası talep edilmiş ise de şirketin ticaret sicil kaydının iflas nedeniyle aktif olduğu, şirketin resen terkin kapsamında olmadığı, ticaret sicil kaydında herhangi bir terkin işlemi tesis edilmediği dolayısıyla dava konusu şirketin tüzel kişiliğinin sona ermediği anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiştir....

                    Anonim Şirketi'nin ihyası talep edilmiş ise de şirketin ticaret sicil kaydının iflas nedeniyle aktif olduğu, şirketin resen terkin kapsamında olmadığı, ticaret sicil kaydında herhangi bir terkin işlemi tesis edilmediği dolayısıyla dava konusu şirketin tüzel kişiliğinin sona ermediği anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu