Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, iddia, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamındaki tüm kanıtlara göre, davacı şirketin borca batık durumda bulunduğu, istemci şirketçe sunulan iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olmadığı, projenin uygulanmasıyla şirketin borca batıklıktan kurtulamayacağı, istemci şirketin kefili olduğu şirketin grup şirketi olduğu bu şirketin de iflasının ertelenmesinin istendiği, şirketin iflasına karar verildiği, bu nedenlerle iflas erteleme koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle istemin reddine, davacı şirketin iflasının açılmasına karar verilmiştir. Kararı, davacı şirket vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

    . - KARAR - Davacı vekili, müvekkili şirketin otomotiv sektörü başta olmak üzere sanayinin her alanında kullanılan filtre üretim işi yaptığını ve 53 kişiye istihdam sağladığını ancak son iki yılda özellikle otomotiv sektöründe yaşanan durgunluk nedeniyle şirketin nakit sıkıntısı yaşadığını ve 28.03.2012 tarihli mâli inceleme raporu ile şirketin 761.750,00 TL borca batık halde olduğunun tespit edildiğini, ancak şirketin aldığı siparişlerde artışlar olduğunu, uygulanacak iyileştirme projesiyle şirketin borçtan kurtulabileceğini ileri sürerek, müvekkili şirketin iflasının bir yıl süreyle ertelenmesini talep ve dava etmiştir. Müdahil şirketler vekilleri, davacı şirketten alacaklı olduklarını belirterek müdahale talebinde bulunmuşlardır....

      Yapılan yargılama sonucunda davacının ortağı olduğu davalı şirketin diğer ortağıyla aralarında resmi mercilere yansıyan ihtilaf ve geçimsizlik nedeniyle aralarındaki güven ilişkisinin sona erdiği, şirket ortaklarının bir araya gelip şirketin ticari faaliyetlerini sürdürme imkanının bulunmadığı, şirketin halende gayri faal olduğu hususu da dikkate alınarak davalı şirketin TTK 636/3 maddesi gereğince haklı nedene dayalı olarak fesih ve tasfiyesine, tasfiye memuru olarak da Mali Müşavir ..........'nın görevlendirilmesine karar verilmiş, iş bu kararın istinaf edilmesi üzerine İBAM .....HD ........... EK sayılı ilamıyla yargılama devam ederken davalı şirketin 18/02/2015 tarihinde TTK geçici 7.md gereğince ticaret sicilinden resen terkin edildiği, bu nedenlerle taraf teşkili açısından şirketin ihyası sağlandıktan sonra karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkeme kararını kaldırmıştır. İstinafın kaldırma kararından sonra davalı şirket yönünden Bakırköy ........ATM ................

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/111 Esas KARAR NO : 2022/240 DAVA : Şirketin İhyası DAVA TARİHİ : 11/02/2022 KARAR TARİHİ : 31/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda, İDDİA : Davacı vekili, ihyası istenen şirketin ------- yeteri kadar özürlü çalıştırmadığı için müvekkili kurumun ceza ödemek zorunda kaldığını; söz konusu cezayı rücu etmek için --- nolu icra takibini başlattığını; ancak, takip esnasında borçlu şirketin --- tarihinde terkin olduğunu öğrendiklerini belirterek, icra takibinin devamı için şirketin ihyasının gerekli bulunduğunu; şirketin icra takibiyle sınırlı olarak ---tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA : Davalı ----- davalı ---- davaya cevap vermemiş, duruşmaları da takip etmemişlerdir. İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, TTK 547 madde gereğince açılan ek tasfiye davasıdır....

          Somut olayda, mahkememizce davacı şirketin ödeme araçlarından yoksunluğu nedeni ile derhal ödemesi gereken para borçlarını ödeme konusunda iktidarsızlık içerisinde olup olmadığının tespiti amacıyla dava dilekçesi ekince ibraz edilen şirketin tüm aktif ve pasifleriyle alacaklıların isim ve adreslerini gösteren mal beyanı çerçevesinde davacı şirket ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmış, bilirkişi heyeti mahkememize ibraz etmiş olduğu 24/05/2021 tarihli raporunda özetle; davacı şirketin rayiç değer bilançosuna göre varlık toplamının 2.337.943,20-TL olup, borç toplamının ise 5.473.484,22-TL olduğu, bu suretle şirketin reel öz varlığının (-) 3.135.541,02-TL olup, şirketin varlıklarının borçlarını ödeme oranının %43 olduğu, bu suretle şirketin borca batık olup aynı zamanda aciz hali içerisinde bulunduğunu beyan ettikleri görülmüştür. İbraz edilen rapor mahkememizce hukuka uygun ve hüküm kurmak için yeterli görülmüştür....

            Bu dosyalarda yargılama yapılırken davalı şirketin 6102 sayılı TTK'nun geçici 7.maddesi gereğince ticaret sicilinden re'sen terkin edilmiş olduğu anlaşılmıştır. Davacının, Bursa 3. İş Mah. 2018/412 esas sayılı dosyasındaki davayı devam ettirebilmek için dava konusu şirketin ihyasını talep etmektedir. Dava konusu şirketin ticaret sicil dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; şirketin 6102 sayılı TTK geçici 7.maddesi gereğince 04/06/2015 tarihinde re'sen ticaret sicilinden terkin edilmiş olduğu görülmüştür. Davalı şirket genel kurul kararı ile terkin edildiğinden şirketin tasfiye memuru olduğu anlaşılan ...'ın ( ..... T.C nolu ) davaya dahil edilerek adına meşruatlı davetiye tebliğine rağmen duruşmaya katılmamıştır. Buna göre; davacı tarafından dava konusu şirket aleyhine açılan davada taraf teşkilinin sağlanabilmesi ve bu davanın yürütülebilmesi için dava konusu şirketin ihyası gerekmektedir. Dolayısıyla davacının bu davayı açmakta hukuki menfaati bulunmaktadır....

              Dosya kapsamına göre; ihyası istenen şirketin taraf olduğu ------ tarihinde açılmış ve 28/12/2018 tarihinde karara çıkmış dava dosyası olduğu, karar kesinleşmediği için dosyanın derdest sayıldığı, davalı şirketin tasfiye memurunun vefatı nedeni ile tebliğ işlemlerinin yapılamadığı anlaşılmış, buna göre şirketin ortağı ve tasfiye memuru vefat etmiş olduğundan şirketin diğer ortağının tasfiye memuru olarak atanması yerinde görülerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

                Ticaret sicil kayıtlarına göre davalı şirketin ortaklarının davacı ve dava dışı... olduğu, şirketin adresinin... Mahallesi ... Sokak ... Apt. No: ... ... olduğu, davalı şirketi temsilen... ve...'nun yetkili kılındığı, şirketin 01/11/2018 tarihinde tescil edildiği, kuruluş belgeleri dışında ticaret sicil dosyasında bir kaydın bulunmadığı anlaşılmıştır....

                  A.Ş isimli şirkete kiraladığını, söz konusu kiralamadan gelir sağladığını, bunun ticari faaliyet olarak yeterli olmadığı kanaatine varılsa bile bu durumun şirketin feshine yeterli bir gerekçe olmadığını, şirketin feshi yerine davacının ortaklıktan çıkartılması gerektiğini savunarak şirketin feshi talebinin reddine, davalı şirkete temsilci tayini için yetki verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Müdahil vekili, davalı şirketin diğer ortağı olduğunu, davalı şirketin feshi için hakı neden bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....

                    Davacı taraf çıkma istemine haklı sebep olarak şirketin gayrifaal olduğunu, diğer davalı ...'in dava dışı şirketin işçilerini davalı şirkette çalışan göstermek suretiyle ... kaydı yaptırdığını, bu nedenle de davalı şirketin 300.000 TL prim borcu olduğunu ileri sürmüştür. Ancak, ... primleri ödenmeyen işçilerin davalı şirketin işçisi olup olmadığı hakkında bir inceleme yapılmadığı gibi, davacı tarafından da dava dışı şirketin işçileri olduğu ispat edilebilmiş değildir. Ayrıca, şirketin gayrifaal olduğu hususu da ispat edilememiştir. Şirketin amacını gerçekleştiremeyecek derecede borca batık olduğu hususunun ispatı halinde haklı nedenin varlığı kabul edilebilirken, sadece şirketin gayrifaal olması ve primden doğan borçlarının bulunması ise haklı neden teşkil etmemektedir. Bu durumda, davacı tarafça şirketin amacını gerçekleştiremeyecek derecede borca batık olduğu ya da dava dışı şirketin işçilerinin davalı şirkette çalışan olarak gösterilmek suretiyle ...'...

                      UYAP Entegrasyonu