Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA KONUSU : Şirketin Fesih ve Tasfiyesi KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davalı ve fer'i müdahil vekilince ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin %25 hisseli ortağı olduğunu, şirket ortakları arasında yaşanan çekişmeler ve açılan davalar nedeniyle şirketin yönetilemez hale geldiğini, nihayetinde organsız kalan şirkete mahkemece yönetim kayyımı atandığını, ortaklar arasındaki güven sorunları, şirketin uzun yıllar ciddi faaliyetinin bulunmaması, organsız kalınması nedeniyle haklı nedenlere binaen şirketin feshini talep etme hakkının doğduğunu ileri sürerek davalı şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

nden çıkma, ayrılma akçesi verilmesi, olmadığı takdirde şirketin fesih ve tasfiyesi talebine ilişkin bulunmaktadır. Mahkememizce, davalı şirketin ticaret sicil kayıtları, yevmiye, envanter ve kebir defterleri, kurumlar vergi beyannameleri, geçici vergi beyannameleri, Bs-Ba formları, muhtasar beyannameleri, katma değer vergisi beyannameleri, gelir tabloları, iç mekan maliyet tabloları, ...T.A.Ş. ve...Bankası A.Ş. hesap ekstreleri,...ile yapılan sözleşme ve bu sözleşme kapsamında davalı şirkete ödenen sponsorluk ve hizmet faturaları,... A.Ş.'den alınan sponsorluk gelirleri ve ödemelere ilişkin mali kayıtlar, ...A.Ş. ve... Ltd. Şti.'den alınan ödemelere ilişkin fatura ve ödeme belgeleri, ... Restaurant tarafından ruhsat devri yapılan ...A.Ş.'nin kira sözleşmesi, işyeri açma ve çalıştırma ruhsatı, ruhsat devri belgesi ve yeni yapılan malzeme alım listeleri, imza beyannameleri, ......

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/950 KARAR NO : 2021/1036 DAVA : Şirketin feshi veya şirketin gerçek pay değerinin tespiti ile ortaklıktan çıkma....

      Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; şirket ortakları arasında mevcut geçimsizlik ve güvensizlik nedeniyle davacı tarafın istemi kapsamında şirketin fesih ve tasfiyesi yerine şirketin faal olduğu dikkate alınarak TTK 636/3 maddesi kapsamında duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüm yolunun davacı tarafın çıkma payının kendisine ödenmesi koşuluyla şirket ortaklığından çıkartılması olduğu, asıl ve birleşen dava yönünden dava konusu yapılan ortaklar kurulu kararının iptalini gerektirir haklı bir nedenin bulunmadığı, nitekim TTK 624/2 maddesi gereğince müdürler kurulu başkanı olan ........'nin ortaklar kurulunu toplantıya çağırabileceği, bu bağlamda bu yöndeki istemin reddine, ayrıca asıl dava yönünden şirkete kayyım atanması talebinin ise şirketin organsız olmadığı ve tedbir amaçlı denetim kayyımı atandığı dikkate alındığında bu yöndeki istemin de keza reddine, yargılama aşamasında şirket ortağı ve temsilcisi olan ........'...

        Dava, hukuki niteliği itibariyle, dava dışı anonim şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir. Anonim şirket, mahiyeti itibariyle, şahıs şirketi olmayıp tüm özellikleriyle bir sermaye şirketidir. Şirketin feshi istemli davanın feshi istenen şirkete yöneltilmesi gerekli ve yeterli olup ortaklara husumet yöneltilmesi mümkün değildir. Şirketin bir anonim şirket olması nedeniyle, şirketin ortak sayısının ve iki ortaklı olmasının sonuca etkisi yoktur. Anonim şirketin fesih ve tasfiyesi davasında davalı sıfatı ---- feshi istenen şirkete aittir. Bu davanın şirket ortaklarına yöneltilmesi mümkün değildir.---- Somut olayda dava, şirket tüzel kişiliğine değil, şirket ortak ve mirasçılarına karşı açılmıştır. Taraf sıfatı (husumet), maddi hukuka göre belirlenen, bir subjektif hakkı dava etme yetkisini ya da bir subjektif hakkın davalı olarak talep edilebilme yetkisini gösteren bir kavramdır. Taraf ehliyeti; davada taraf olabilme, usulü hukuki ilişkinin süjesi olabilme ehliyetidir....

          Hukuk Dairesinin emsal içtihatlarında "şirketin kötü yönetilmesi ve ortaklar arasında ciddi anlaşmazlıklar bulunması," "şirketin kuruluş gayesini gerçekleştirmesinin imkansız olması," "şirket varlıklarının yanlış kullanılması veya israf edilmesi," "azınlığa karşı fiili veya manevi güç baskı uygulanması," "azınlığın meşru taleplerinin devamlı olarak reddedilmesi" ve pay sahiplerinin şirketteki hareket kabiliyetinin ortadan kalkması, şirketin feshi açısından haklı sebep olarak örnek olarak sayılmıştır....

            ------iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava tarihi itibariyle davalı şirketin herhangi bir ticari faaliyetinin bulunmadığı ve borca batık olduğu, sermaye artışı için yapılan ---- davalı ortak ----red oyuyla sermaye artışının gerçekleşemediği, şirket ortakları arasında anlaşmazlıkların olduğu, şirketin temsil ve ilzamının müşterek imza ile olmasına karar verilmiş olmasına ve davalı ortağın şirket müdürlüğünden istifa etmiş olmasına rağmen temsil ve ilzam konusunda yeni bir kararın alınamadığı, bu nedenle de şirketin temsil ve ilzamının mümkün olmadığı, ortakların bir araya gelerek gerekli tedbirleri alamadıkları, şirketin feshi için haklı sebeplerin oluştuğu, şirketin herhangi bir ticari faaliyetinin olmaması ve borca batık olması nedeniyle tek ortakla ticari hayata devam etmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı ---- vekili temyiz etmiştir....

              Davacı tarafça, şirketin feshi veyahutta ortaklıktan çıkma istemine ilişkin olarak ileri sürdüğü haklı sebeplerden....

                Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmaması ile davanın mülga TTK'nın 551/2. maddesinde düzenlenen haklı nedenle şirketten çıkmaya izin verilmesi, bu mümkün olmadığı takdirde ise şirketin fesih ve tasfiyesi ile kâr payı da dahil olmak üzere ayrılma payı istemlerine ilişkin olup, davacının haklı nedenlerin varlığını kanıtlayamamış olmasına ve esasen çıkma ve fesih davalarında yasal hasmın şirket olup, bu davaların şirket tüzel kişiliği aleyhine açılması gerekmekle, ortaklara husumet yöneltilmesinin mümkün bulunmamasına göre de davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir....

                  davacının davalı şirketin ortaklığından çıkartılmasına ve çıkma bedeli olan 129.566,94 TL'nin davacıya ödenmesine yönelik ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olmakla davacı ve davalı yanın bu kısma yönelik istinaf başvurularına itibar edilmemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu