Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak 31.10.2020 tarihinden itibaren ortağın şirketin kasasından nakit para çektiğine dair kayıtların olduğu ve bu kayıtları tevsik edici bir belgenin olmayışı fiktif bir hareketten ibaret olduğunu, bu nakit çıkışlarına dair kayıtların akabinde şirket ortak ...'den 107.879,46 TL alacaklı duruma düştüğü görülmüştür. İşbu fiktif kayıtların kabul edilip edilmeyeceğinin takdirinin Mahkeme'ye ait olduğu, b)Davalının şirketten çıkarılması şartlarının gerçekleşmediği...'' tespit ve rapor edilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; TTK m.640/3 uyarınca haklı sebeple şirket ortaklığından çıkarılma istemine ilişkindir....

    , şirketin "------ adresinde yer alan-----isimli ---- zarar etmesinin mümkün olmadığını, şirket yöneticileri tarafından zarar ediyor gibi gösterildiğini, müvekkili ile diğer şirket ortakları arasında güven ilişkisinin kalmadığını, bu aşamadan sonra da bir araya gelerek ticaret yürütmelerinin imkansız olduğunu, ortaklar arası güven ve iş birliğini zedeleyen davranışların TTK 638/2 maddesinde belirtilen haklı sebepler teşkil ettiğinden çıkma ve çıkarılma hususu düzenlendiğini, müvekkilinin güncel hisse değeri tespit edilerek ortaklıktan çıkmasına karar verilmesini talep etme zaruretinin hasıl olduğunu iddia ederek, her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şirket ortaklarının bir birlerine karşı güvenleri kalmadığından ve bu şartlar altında şirketin devamının mümkün olmadığından haklı nedenlerin varlığından dolayı müvekkilinin davalı şirket ortaklığından çıkmasına, ortaklık payının güncel bedelinin tespitine, öncelikle şirkete kayyum atanmasına şirketin mal varlığının tespitine...

      Davalı vekili, davacı iddialarının doğru olmadığını, fesih koşullarının oluşmadığını, aksi kanaatte olunması halinde TTK'nın 636. maddesi uyarınca davacının şirket ortaklığından çıkarılmasına karar verilebileceğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki şirket ortaklığının çekilmez bir hal aldığı, güven ortamının yok olduğu, şirketin feshi için haklı nedenlerin bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, limited şirketin fesih ve tasfiyesine, şirkete tasfiye memuru atanmasına karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, limited şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkin olup, davanın feshi istenilen şirket tüzel kişiliğine yöneltilmesi gerekli ve yeterlidir. Bununla birlikte, ilgili şirketin tüm ortaklarının taraf olduğu davalarda ayrıca tüzel kişiliğin de hasım gösterilmemesi sonuca etkili bulunmamaktadır....

        Karar sayılı karar ilamı ile davanın kabulüne, TTK'nun 636/3. maddesi gereğince davalı şirketin fesih ve tasfiyesi yerine davacıların davalı şirket ortaklığından çıkartılmalarına, davacı ... ve davacı ... için belirlenen çıkma payının davalı şirketten tahsili ile davacılara ayrı ayrı verilmesine karar verildiği, Yargıtay ... Hukuk Dairesi'nin ... Esas ... Karar sayılı ilamı ile istinaf mahkemesinin kararının onanması üzerine bu hükmün ... tarihinde kesinleştiği görülmüştür. ... ve ...'nun davalı şirket ortaklığından çıkarılmasına ilişkin kesin yargı kararının bulunduğu tarafların kabulündedir. Uyuşmazlık, davalı tarafın açılan davayı kabul ettiğini bildirdiği, davada ki esas konunun kesinleşen mahkeme ilamı ile davalı limited şirket ortaklığından çıkarılan ... ve ...'nun hisselerinin (paylarının) akıbetinin ne olacağı, bu payların kime devir ve intikal edeceği, bu ortakların paylarının re'sen tescil ve ilanına mahkemece karar verilip verilmeyeceği noktasında toplanmaktadır....

          yeni tesis edilmesi ve şirketin henüz kâr etmemesi nedeni ile bu talebi kabul etmediğini, bu nedenle davalı tarafından açılan şirketin feshi davasının reddedildiğini, davalı tarafın ortak olarak üstlendiği edimlerini yerine getirmediğini ve müvekkilini tehdit ettiğini, davalının ağır suç teşkil eden eylemlerinin şirket ortaklığından çıkartma için gerekli haklı sebeplerinin varlığına kanıt olduğunu ileri sürerek davalının ortaklıktan haklı nedenler ile çıkartılmasına ve şirketin tek ortaklı olarak müvekkili adına devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/605 Esas KARAR NO : 2023/94 DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin), Ticari Şirket (Fesih İstemli) DAVA TARİHİ : 27/10/2020 KARAR TARİHİ : 09/02/2023 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin), Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili tarafından sunulan 27/10/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin ticaret sicil memurluğunun ... sicil numarası ile kayıtlı olduğunu, şirketin kurulduğu dönemden bu yana aktif olarak herhangi bir faaliyet gerçekleştirmediğini, anonim şirketlerde haklı feshini düzenleyen 6102 s.y. TTK.531 maddesi hükmü kapsamında şirketin feshi davasının açılabilmesi için haklı nedenlerin varlığının gösterildiğini, şirket ortağı ve şirketi münferiden imzayla yetkili ...'...

              tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davacının davalı şirketin ortağı olduğunu ve 21.08.2013 tarihine kadar şirketin müdürü olarak da görev yaptığını, davacıdan hisse devralarak şirket ortağı olan ve halihazırda şirket müdürü olarak görev yapan diğer ortaklar...ve ...'ın davacıyı dışladıklarını, şirkette birlik ve beraberlik ve güven ortamını yok ettiklerini, şirket müdürlerinden ...'ın şirketin faaliyetine giren konularda başka bir şirkete gizli ortak olarak danışmanlık ve yöneticilik yaptığını, diğer müdür ...'...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada (Kapatılan) Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 24/07/2014 tarih ve 2012/336-2014/225 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin kurucu ortaklarından olup, ortaklara tanınan mali ve idari haklarını kullanmadığını, yönetime katılmadığını, ortaklığa ilişkin tüm haklarının şu an ayrı yaşadığı eşi tarafından kullanıldığını, şahsına ait kredi kartlarından borçlandırıldığı için şirket borçlarını ödemek zorunda kaldığını, bu nedenlerle şirketten ayrılmak istediğini ileri sürerek, müvekkilinin şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesini talep ve dava...

                  , şirketin faaliyetinde herhangi bir müdahaleleri olmadığı ve şirketten herhangi bir menfaat elde etmedikleri hususunun kabul edilmesi gerektiği, limited şirketlerde ortaklar arasındaki güven, yakınlık ve işbirliğinin yukarıda da belirtildiği gibi önem arz ettiği, davacıların şirkette muhatap bulamamasının ve güven duygularının sarsılmasının davacılar yönünden şirketin devamını çekilmez kıldığı hususunun kabul edilmesi gerektiği, bu sebeple davacılar yönünden şirket ortaklığından çıkarılma hususunda haklı sebep bulunduğu kanaatine varılmış, davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                    Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının, davalı şirketin faaliyetlerine devam ederken adresinin değiştiği ancak şirket müdürü tarafından adres değişikliğinin ticaret sicile bildirilmemesi sebebiyle şirket aleyhine girişilen takipte tebligatın TK md.35'e göre yapıldığı, şirketin mal varlığının ve alacaklarının yitirildiği, şirket borçlarının davacı tarafı olumsuz etkilediği, şirketin mal varlığının ve faaliyetinin son bulduğu, şirket ile ortakları arasında güven ve işbirliği ilişkisinin mevcut olmadığı gerekçesiyle davalı Limited şirket ortaklığından çıkma talebinde bulunulduğu anlaşılmakla; davalı şirketin diğer ortakları arasında ihtilaf bulunduğu, Mahkememizce yaptırılan kolluk araştırmasında davalı şirketin kayıtlı adresinde yaklaşık 6 yıldır ...... isimli ecza deposunun faaliyet gösterdiği, Kredi Kayıt Bürosu'ndan gelen müzekkere cevabında davalı şirketin takipte kredisi bulunduğundan kredi notunun hesaplanamadığının bildirildiği, davalı şirketin karşılıksız çıkan...

                      UYAP Entegrasyonu