a , 06 ... 6279 plakalı araç ise davacı şirket müdürünün eşi ...'...
KARAR Davacı alacaklı vekili, 23.05.2014 tarihinde haczedilen pergola tentenin müvekkili şirketçe borçlu şirkete satıldığını ve montajının haciz adresinde yapıldığını, takip dayanağı 10.04.2013, 10,05.2013 ve 10.06.2013 tarihli çeklerin mahcuzun imali ve montajına ilişkin 08.08.2012 tarihli sözleşme uyarınca borçlu şirket tarafından keşide edildiğini, 3. kişi şirket ile borçlu şirket arasında muvazaalı devirler yapıldığını öne sürerek davanın kabulü ile istihkak iddiasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı 3. kişi yetkilisi duruşmada alınan beyanında davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece; borçlu şirket ile 3.kişi şirket kurucu ve ortaklarının akraba oldukları,aralarındaki işletme devrinin danışıklı olduğu,işletme devrinin alacaklının haklarını etkilemeyeceği TBK.'...
Bu durumda, somut olayın özellikleri de dikkate alınıp davanın akibeti yönünden ortaklar kurulu kararı bulunmadan şirket adına açılan davadan feragat edilemeyeceği kabul edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı şirket vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı şirket yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 01/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Buna göre her bir ortak, bilgi alma ve inceleme talebini önce limited şirket müdürüne yahut müdürler kuruluna yöneltecektir. Yasada başvuru için bir şekil şartı öngörülmemiştir. Somut olayda davacı bu konuda şirkete Noter kanalı ile ihtarname göndermiş , şirket adına yetkili tarafından cevabi ihtarname ile talebi reddedilmiştir.Limited şirket müdüründen belli hususlarda bilgi ve belge talep eden ancak talebi reddedilen veya cevaplandırılmayan pay sahibinin, TTK md. 614/2 uyarınca limited şirket genel kuruluna müracaat ederek bilgi alma ve inceleme hakkını kullanması mümkündür. Şirket müdürünün ardından şirket genel kurulunun da bilgi alma ve inceleme hakkını engellemesi durumunda, pay sahibi, TTK md. 614/3 uyarınca mahkemeye başvurarak, bilgi alma ve inceleme hakkının kullandırılması yönünde karar verilmesini talep edebilir....
Şti'nin amme alacağının tahsilini imkansız hale getirmek amacıyla borçlu şirket adına kayıtlı ... Plakalı aracın 21.6.2011 tarihinde borçlu şirket ortağı müdürü davalı ... tarafından kardeşi davalı ...'a satıldığını belirterek araç satışına ilişkin tasarrufun iptalini talep etmiş, mahkemece dava konusu aracın dava dışı ... ... adına kayıtlı olduğu,dava dışı şirketten 21.6.2011 tarihinde aldığı, borçlu şirket ile alıcı ... ...'in davada taraf gösterilmediği gibi dava tarihinde de adı geçen davalıların kayıt maliki olmadıkları, ...'un şirket yöneticisi olarak kişisel sorumluluğuna karşı da dava açılmadığından davalılara karşı açılan davanın dinlenme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmemektedir. Dava konusu ... plakalı araç borçlu şirket adına kayıtlı iken 21.6.2011 tarihinde borçlu şirket temsilcisi ... tarafından dava dışı ... ...'e, onun tarafından da 29.6.2011 tarihinde davalı ...'...
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre; yargılama sırasında daha önce şirket yönetimine hakim olan ortaklar tarafından mahkememizce atanan kayyum heyetinin sağlıklı şekilde şirket yönetimi için gereken işlemlerin yerine getirilmesini ortadan kaldıracak pek çok engellemeler gerçekleştirildiği, kayyum olarak görevlendirilen kişilere yönelik birçok eylem nedeniyle soruşturmalar açıldığı, şirket ortaklarının bu olumsuz tutumları nedeniyle mahkememizce son celse şirket ortaklarının kayyum görevlendirilmesi ile ilgili beyanlarına başvurulduğu, şirket ortaklarının çoğunluğunun Genel Kurulu toplayıp şirket müdürü seçilinceye kadar şirket ortaklarından ... ve ...'ın kayyum olarak atanmasını kabul ettikleri, ...'ın müdürlük yetkisinin kaldırılmasına ilişkin kararının kesinleşmesinden sonra davacı ... tarafından davadan feragat edildiğinden davacı ...'ın davalı Saray Piliç İşl. San. ve Tic. Ltd....
vekaletnameyi kullanarak şirket adına şirket adına bulunan tüm gayrimenkulleri satış yaptığını, bu satışlardan müvekkilinin hiçbir şekilde haberi olmadığını, ayrıca şirket kasasına da hiçbir şekilde nakit girişi olmadığını, bu satışlar hakkında yapılan muvazaalı işlemler açısından müvekkilinin --- Asliye Hukuk Mahkemeleri’nden tapu iptali ve tescil davası açmış ve ilk derece mahkemesince taşınmazların tapu kayıtları iptal edilerek şirketin adına yeniden tesciline karar verildiğini, anılan bu dosyalarda davalı diğer ortak--- ve annesi ---eylemlerinin iş birliği içerisinde şirketi ve müvekkilini dolandırmak ve şirketin içini boşaltmak adına kötü niyetli hareketler olduğunu belirterek, öncelikle davalı şirket adına kayıtlı gayrimenkullerin satılması ve diğer ortaklar tarafından şirket borçları ödenmemesi nedeniyle öncelikle şirket malvarlığının devrine engel olunması için, şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak şirket aktif ve pasiflerinin, bilançolarının, karar defterlerinin...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/694 Esas KARAR NO : 2021/975 DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli) DAVA TARİHİ : 26/08/2021 KARAR TARİHİ : 04/11/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 08/11/2021 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde ÖZETLE; Davalı şirketin ortağı olan müvekkile şirket yapısı, faaliyet gelir - gider durumu ve genel kurul toplantıları hakkında hiçbir surette bilgi verilmediğini, şirketin haklı nedenle feshedilmesi gerektiğini, mahkeme aksi kanatte ise, müvekkilin hissesinin karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değerinin ödenerek şirket ortaklığından çıkartılması gerektiğini, davalı şirket yönetim kurulu başkanı ...... , şirket yönetimini eline alarak müvekkilin bilgisi dışında şirket faaliyetlerini yürütmekte ise de, yönetim kurulu başkanı şirketin yönetimine ilişkin tam fiil ehliyeti bulunmadığından şirket yönetimine kayyum atanması gerektiğini...
, oğlunun şirkette hala ortak olması nedeniyle ilerde bununla ilgili herhangi bir zarar gelmemesi nedeniyle oğlunun velayet hakkına dayanarak TTK’nın 638. maddesine istinaden şirket ortaklığından çıkartılması için davalı şirkete ihtarname gönderdiğini ancak davalının hiçbir işlem yapmadığını,kendisinin de şirket işlerinden anlamadığını belirterek oğlu ...’nın şirket ortaklığından çıkarılmasını ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yüklenmesini talep ve dava etmiştir....
İlk derece mahkemesince, dava konusu takibin muhatabı ve borçlusunun şirket olduğu, davacının talebinin ise takibin, kendi ortaklık hissesi yönünden iptaline ilişkin olduğu, zararın dolaylı zarar olması halinde de şirket ortağı tarafından açılan davada talebin şirket adına olmasının gerektiği, ancak şirket ortağı davacının açtığı bu davada kendi hissesi yönünden hükümsüzlük ile iptal talep ettiği, bu nedenle 6100 sayılı HMK'nın dava şartlarına ilişkin 114/1-h bendinde ifade edilen "Davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması" kuralına aykırı surette açıldığı, davanın şirket adına ve onun yararına açılması gerekmesine rağmen davacının kendi adına olarak dava açmasında her hangi bir hukuki yararın bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir....