şirketin 15/03/2021 tarihli olağan genel kurul kararının bilançonun onaylanmasına dair 3 no'lu maddesinin iptali isteminin reddine, yönetim kurulunun ibra edilmesine dair 4 no'lu maddesinin iptaline karar verilmiştir....
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili talep dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin ortaklarından ve yönetim kurulu üyesi olduğunu, iptali talep edilen genel kurul kararı ile müvekkilinin temsil ve yönetim kurulu üyeliğinin sonlandırıldığını, genel kurulunun usulüne uygun yönetim kurulu kararı olmaksızın toplandığını, müvekkiline diğer yönetim kurulu üyeleri tarafından usulüne uygun çağrı yapılmadan, müvekkilinin katılımı olmaksızın 25.08.2023 tarihinde yönetim kurulunun toplandığını ve kararlar alındığını, söz konusu toplantının yok hükmünde olduğunun tespiti amacıyla İstanbul Anadolu 8....
... tarafından kullanılan oylarla alındığını, hatalı ibra kararının iptali gerektiğini; gündemin 5.maddesiyle alınan yönetim kurulu üyelerinin şirket konusu işlerle iştigaline müsaadesine ilişkin alınan kararın, yine oylamada oy hakkı bulunmayan yönetim kurulu üyelerinin oylarıyla alındığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davalı şirket 05/05/2020 tarihli Genel Kurul Toplantısında alınan 2, 3, 4, 5 nolu kararların iptaline ve yok hükmünde veya butlanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
in yönetim kurulu başkanlığı yaptığı 2006 yılına kadar huzur hakkı ödemelerinin şirketin zarar ettiği durumda dahi yapıldığını, 2007 yılı ve sonrasında şirket karlılığının arttığını, üst düzey yöneticiler, genel müdür ve yönetim kurulu üyeleri için belirlenmiş ortalama ücretin 25.000,00 TL - 100.000,00 TL sınırında olduğu, ücret kararının iptal kararını gerektirir bir husus bulunmadığı yönünde kanaat bildirilmiştir. Dairemizin emsal nitelikteki 2017/964 Esas 2020/78 Karar sayılı dosyasında yapılan inceleme sırasında, davalı şirketin 14/03/2014 tarihli genel kurul toplantısında diğer kararların yanı sıra yönetim ve denetim kurulu üyelerine ödenecek ücret miktarına (23.500,00 TL) ilişkin alınan kararların iptaline ilişkin birleşen dosyada davacı olan ortaklar tarafından davalı şirket aleyhine genel kurul kararının iptali talebiyle Ankara 8....
Esas sayılı dosyası ile açılan genel kurul kararının iptali davasında 02/03/2022 tarihinde tesis edilen karara karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendi; DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin pay sahibi sayısı birden fazla olan bir anonim şirket olduğunu, şirket sermayesinin 450.000,00 TL olduğunu, şirket ortaklarının müvekkili ... ile dava dışı ...... ve ....olduğunu, müvekkilinin şirkette %33 paya sahip olduğunu, müvekkilinin davalı şirketin yönetim kurulu üyesi olmasına rağmen, genel kurulu toplantıya çağıran 08/04/2021 tarihli yönetim kurul toplantısına çağrılmadığını, toplantıdan haberdar edilmediğini, çağrı yapılmadan alınan yönetim kurulu kararlarının yoklukla malul olduğunu, 6102 sayılı TTK'nun 392/7. maddesi gereğince yönetim kurulu kararının yoklukla malul olduğu durumda genel kurulunda hukuka uygun şekilde teşekkül ettiğinden söz edilemeyeceğini ve bu durumda yapılan genel kurul toplantısınında...
Anonim şirket genel kurul kararlarının iptalini isteyebilmek için pay sahibi olmak veya yönetim kurulu üyesi olmak gerekli olup, davacılardan ... ve ...'ün bu sıfatlarının kalmadığı, bu nedenle davalı şirket genel kurul kararı ile yönetim kararının batıl olduğunun tespiti veya iptali konusunda husumet ehliyetlerinin bulunmadığı, husumet ehliyetinin davanın sonuna kadar bulunmasının ve re'sen gözetilmesinin gerektiği sonucuna varıldığından, davacılardan ... ve ...'ün davalarının aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir. Davalı vekili 25/05/2021 havale tarihli dilekçesinde, herhangi bir vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığını beyan ettiğinden, davacılar ... ve ...'ün davalarından dolayı davalı şirket vekili için davalı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemiştir....
Davaya konu edilen davalı şirketin 09/09/2017 tarih ve ---- sayılı Yönetim Kurulu Kararının ise davalı şirketin 08/09/2017 tarihli genel kurul kararında .----yönetim kuruluna seçildiğinden bahisle kendisine münferiden temsil yetkisi verilmesine ilişkin olduğu dayanağı genel kurul kararı yok hükmünde olmakla bu yönetim kurulu kararının da yok hükmüne olduğuna dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/90 Esas KARAR NO: 2021/350 DAVA: Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) DAVA TARİHİ: 11/09/2019 KARAR TARİHİ: 07/04/2021 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesiyle özetle; davalı şirketin sermayesinin her biri ----paydan oluştuğunu, davalı şirket ortakları----adet paya sahip olduğunu, davalı şirketin yönetim kurulu başkanının ----yardımcısının ----- müştereken imza atma yetkilerinin bulunduğunu, davalı şirketin------ maddelerin müzakere edilmesi davacının talebi ile ------bırakıldığını finansal tablolarda bu sürede yapılan incelemelerde hukuka aykırılıklar tespit edildiğini, ertelenen gündem maddelerinin ----- tarihli ------ toplantısında müzakere edilerek davacının toplantı tutanağına düştüğü şerhlere karşın karara bağlandığını, ---------- reddedildiğini, söz konusu karara özetle finansal tabloların açık...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/930 KARAR NO : 2023/677 DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) DAVA TARİHİ : 29/12/2022 KARAR TARİHİ : 13/09/2023 Mahkememizde görülmekte olan genel kurul kararının iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin dava dilekçesi ile; 02.12.2022 tarihli 2 numaralı genel kurul kararından görüleceği üzere, dışarıdan teklif edilen ve seçilen yönetim kurulu üyeleri ... ve ...'...
Alınan yönetim kurulu kararları ile yönetim yetkisinin devri söz konusu olmayıp, yasa ya da ana sözleşmeye aykırı bir durum bulunmadığı gibi yönetim kurulu kararının butlanını gerektirir bir sebebin de bulunmadığı gibi davacıya çağrı yapılmadan yönetim kurulu toplantısının yapıldığı kabul edilse bile, dava konusu yönetim kurulu kararları TTK.nun 390.maddesi gereğince toplantı ve karar nisabına uygun olarak alındığından davacıya çağrı yapılsaydı bile sonucun değişmeyeceği (Doç. Dr. Necla Akdağ Güney, Anonim Şirket Yönetim Kurulu, 2. Baskı, 2016, sayfa 250) anlaşılmakla ilk derece mahkemesince dava konusu 28/05/2014 tarihli 2014/1 sayılı ve 30/06/2014 tarihli 2014/2 sayılı yönetim kurulu kararlarına karşı açılan davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....