Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili, yönetim kurulu üyesi İdris Şahin'in zaten ibra edilmediğini, TTK'nın 364. ve 413/3. maddesine göre yönetim kurulu üyelerinin her zaman görevden alınabileceğini, yeni yönetim kurulu üyeleri seçiminin anasözleşmeye uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....

    DAVANIN KONUSU : Genel Kurul Kararının İptali TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin .. tarihli ...karar numaralı yönetim kurulu kararlarının, şirket ana sözleşmesine, eşit işlem ilkesine, anonim şirket temel yapısına aykırı olduğunu beyanla mezkur kararların tedbiren icrasının durdurulmasını ve 6102 sayılı TTK'nun 391. maddesine göre batıl olduğunun tespitini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi tarafından tedbir talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf talebinde bulunan davacılar tarafından, dava konusu Yönetim Kurulu kararlarının şirket ana sözleşmesine aykırı olduğu, yönetim kurulu üyelerinin etkisiz hale getirilmesinin amaçlandığı, kararların butlanla batıl olduğunu, bu nedenle mahkemece verilen kararın hatalı olduğu, kararın kaldırılması talep edildiği anlaşılmıştır....

      Böylece usule ve esasa aykırı olarak alınan 25.05.2021 tarih ... sayılı, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde yayımlanan davacaya hitaben ihtar edilen ıskat kararının hükümsüz olduğunu, Adres değişikliğinin hükümsüzlüğüne ilişkin olarak: 2021-03 sayılı Yönetim Kurulu Kararı’nın usulüne uygun davet ve bildirim yapılarak toplanılmış bir yönetim kurulu toplantısında alınmaması hatta ismen yönetim kurulu denmesine rağmen yönetim kurulu toplantısının hiç yapılmamış olması sebebiyle ve alınmış olunan kararın davalı şirketin diğer iki yönetim kurulu üyesinin mevcuttaki ve müstakbel açılacak davaları yavaşlatma ve davacının haklarını kullanmasını engellemek kastı ile alınan bu kararında hükümsüz olduğunu, Davalı şirket yönetim kurulunun almış olduğu ıskat kararı, Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen en ağır yaptırım olup, ilgili ıskat kararı hakkında tedbir verilememesi halinde davacının hissedar olmasından kaynaklanan haklarının ve yönetim kurulu üyesi olmasından ötürü davalı şirketin menfaatlerini...

        Davacılar, yönetim kurulu üyelerinin gerek kendilerinin gerekse diğer yönetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin oylamada oy kullanamayacak olmasına rağmen her bir yönetim kurulu üyesinin ibrasının ayrı ayrı yapılmak ve yönetim kurulu üyelerinin diğer yönetim kurulu üyelerinin ibrasında oy kullanmak suretiyle 6102 Sayılı TTK'nun 436/2. maddesinin ihlal edildiğini belirtmektedirler. 6102 Sayılı TTK'nun 436/2. maddesi uyarınca “Şirket yönetim kurulu üyeleriyle yönetimde görevli imza yetkisini haiz kişiler, yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerine ilişkin kararlarda kendilerine ait paylardan doğan oy haklarını kullanamaz.” Buna göre yönetim kurulu üyeleri, yönetim kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin kararda oy kullanamazlar. Ancak yönetim kurulu üyelerinin ibraya ilişkin kararda oy kullanmaları tek başına ibra kararının iptaline sebebiyet vermez. Bunun için yönetim kurulu üyelerinin oyunun sonuca da etkili olması gerekir. ......

          Dolayısıyla mahkememizce davalı şirkete ait 08/07/2016 tarihli yönetim kurulu kararının müflis ... ve ...'ın kendi başlarına iflas idaresi olmaksızın katılması nedeniyle yok hükmünde sayılmasına karar verilerek, davacıların davasının kabulü ile, davalı şirket yönetim kurulunun 08/07/2016 tarihli ve ... numaralı kararının batıl olduğunun tespitine karar vermek gerekmekle, aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuştur....

            Yönetim kurulu üyelerinin ibrasında, hukuken yönetimde olmayan pay sahiplerinin oydan yoksunluğu gündeme gelmeyecek olup, yalnızca organ olarak yönetim kurulunda bulunanlar ile şirketi temsile yetkili kişiler için oydan yoksunluk hali bulunmaktadır (6762 sayılı eTTK m. 374/2 yönünden de aynı sonuca gidilmesi gerektiği --tutanağından anlaşıldığı üzere, yönetim kurulu üyelerinin ibrası için yapılan oylamada, yönetim kurulu üyeleri ----- oylamaya katılmadığı, bu sebeple her üç yönetim kurulu üyesinin de TTK m. 436/2'ye uygun şekilde ibra edildiği anlaşılmaktadır. --- üyelerinin görevdeki yönetim kurulu üyelerinin ibrasında oy kullanmasının dürüstlük kuralına aykırılığı yönünden ise, bu durumun somut delillerle ispatı gerekmektedir....

              Yönetim kurulu üyelerinin ibrasında, hukuken yönetimde olmayan pay sahiplerinin oydan yoksunluğu gündeme gelmeyecek olup, yalnızca organ olarak yönetim kurulunda bulunanlar ile şirketi temsile yetkili kişiler için oydan yoksunluk hali bulunmaktadır (6762 sayılı eTTK m. 374/2 yönünden de aynı sonuca gidilmesi gerektiği --tutanağından anlaşıldığı üzere, yönetim kurulu üyelerinin ibrası için yapılan oylamada, yönetim kurulu üyeleri ----- oylamaya katılmadığı, bu sebeple her üç yönetim kurulu üyesinin de TTK m. 436/2'ye uygun şekilde ibra edildiği anlaşılmaktadır. --- üyelerinin görevdeki yönetim kurulu üyelerinin ibrasında oy kullanmasının dürüstlük kuralına aykırılığı yönünden ise, bu durumun somut delillerle ispatı gerekmektedir....

                Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/378 E. sayılı dosyasına bildirilmesi taleplerinin reddine dair 02.09.2020 tarihli ve 1 numaralı Yönetim Kurulu kararının, bu kararla bağlantılı olan 27.12.2019 tarihli “Ever Endüstri İnşaat A.Ş.’den alacakların, tüm borçların ödenmesinden sonra talep edileceği” taahhüt edilmiş olan Yönetim Kurulu kararının, ve 03.02.2020 tarihli 26.347.352,48- TL.’nin 48 aydan sonraki 5 yıl içerisinde faizsiz ödenmesine muvafakat edildiğine dair Yönetim Kurulu kararının, batıl olduğunun tespitine, mümkün olmaması halinde iptali istemiyle açılan dava kapsamında bu kararların yürütülmesi şirket sermayesini önemli ölçüde azaltacağından, kararların ihtiyati tedbir ile durdurulmasına, karar verilmesini talep etmiştir....

                  Diğer bir ifadeyle, anonim şirket yönetim kurulu üyelerinin kendi aralarında yapacakları görev dağılımı bir iç işlem niteliğinde olup üçüncü kişiler açısından bağlayıcı bir yönü bulunmamasının sonucu olarak yönetim kurulu içinde yapılan görev dağılımı uyarınca bazı üyelere şirketi, idari makamlar önünde temsil yetkisi verilmiş olması, temsil yetkisi verilmemiş olan yönetim kurulu üyelerinin belirtilen sorumluluğunun ortadan kalktığı sonucunu doğurmayacağı açıktır. Genel kurul tarafından yönetim kurulu üyeliğine seçildiği ihtilafsız olan davacı ve diğer yönetim kurulu üyeleri şirket tüzel kişiliğini ve yönetim kurulunu temsilen belli hukuki muamele yapmaları konusunda görev ve yetki taksimi yapılan yönetim kurulu kararının, yönetim sorumluluğunun ismi belirtilen üye veya üyelere devredildiği anlamında yorumlanarak hüküm kurulması hukuka uygun düşmemiştir....

                    kurulu, "kurul" olarak çalıştığından öncelikle bu hususta bir "yönetim kurulu kararı" alınması gerektiğini, müvekkilinin yönetim kurulu üyesi olmasına rağmen genel kurulun toplantıya çağrılmasına ilişkin toplantıya çağrılmadığı gibi bir bilgisi de olmadığını, Daha doğrusu bu hususta bir yönetim kurulu toplantısının yapılıp yapılmadığı dahi bilinmediğini, gizlice bir toplantı yapılmış olabileceğini veya hiç toplantı yapılmamış da olabileceğini, müvekkilinin yönetim kurulu üyesi olması nedeniyle mutlak suretle katılması gereken yönetim kurulu toplantısının usulsüzlüğü ile karşı karşıya olduklarını, Aslında bu hususun davalı şirkette olan biten her şeyin müvekkilinden gizli bir şekilde yapılmaya çalışıldığının göstergesi olduğunu, dolayısıyla sadece bu durumun dahi (genel kurul çağrı kararının "yönetim kurulunun oybirliği" ile alındığı) genel kurul toplantısının usulsüzlüğünü ve hukuka aykırılığını ortaya koymak için yeterli olduğunu, 07/01/2022 tarihli genel kurul kararının yokluk...

                      UYAP Entegrasyonu