Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nın 644. maddesi yollamasıyla 553. maddesinde düzenlenen limited şirket yöneticisinin hukuki sorumluluğu kapsamında, diğer davalı şirketin ise muvazaa (6098 sayılı TBK m.19) ve haksız fiil sorumluluğu (698 sayılı TBK m.49 vd.) kapsamında ortaya çıkan zarardan birlikte sorumlu olduğu, taşınmazın dava tarihindeki değerinin 493.000,00 TL olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile 493.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile BHB İnşaat Malzemeleri Ticaret Limited şirketi'ne ödenmesine karar verilmiştir. Karar, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    Bu durumda mahkemece, davacı vekiline davalı T6 aleyhine sadece şirket ortağının sorumluluğuna dayanılarak mı dava açıldığı, yoksa şirket yöneticisinin sorumluluğu hükümlerine de dayanılıp dayanılmadığının açıklattırılarak, talebe göre değerlendirme yapılarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bu husus aydınlatılmadan, yazılı gerekçe ile karar verilmesi doğru görülmemiştir. (Yargıtay 11.Hukuk Dairesi 14/11/2017 tarih 2016/12185 Esas 2017/6141 Karar - Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/2428 Esas 2019/8116 Karar) Davalı Mali Müşavir yönünden; Davacı tarafça, davalı mali müşavirin kusurlu hizmet ifasından doğduğu iddia edilen zararın tahsili talep edilmektedir....

    - DAVA : *** DAVA TARİHİ : *** KARAR TARİHİ : *** GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : *** Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali (şirket yöneticisinin sorumluluğundan kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin alacağının tahsili amacıyla Kayseri 2. İcra Müdürlüğü'nün ......

      Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, 1)İİK’nın 333/a maddesine aykırılıktan kurulan hükme yönelik yapılan incelemede; Sanığa isnat edilen İİK’nın 333/a maddesinde düzenlenen “ticari işletme yöneticisinin alacaklıları zarara sokmak kastı ile borcu ödememesi” suçunun oluşması için, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olması ve şirketin hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olan şirket yetkilisinin alacaklıyı zarara uğratmak kastıyla şirket borcunu ödememesi gerekmekte olup, öncelikle borçlu şirketin bağlı bulunduğu vergi dairesinden öğrenilerek muhasebecisi veya şirket ortaklarından gerektiğinde zabıta marifetiyle ticari defterlerin temin edilerek, takibin kesinleştiği tarih olan 17.01.2012 tarihi itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olup olmadığının tespiti için borçlu şirket defter ve belgeleri ile banka hesapları üzerinde karşılaştırılmalı olarak bilirkişi...

        ortağı yapılmasının mümkün bulunmadığını, şirket yönetim kurulu üyelerinin yürütülen bu faaliyetler nedeniyle defalarca yargılandıklarını ve mahkum edildiklerini, yapılan bu yargılamalar neticesinde şirket defterlerinde bulunan kayıtların gerçeği yansıtmadığının tespit edildiğini, TTK'nın 336. maddesi uyarınca davalı ...'...

          Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, Sanığın yetkilisi olduğu borçlu şirket hakkındaki icra takibine ihtiyati haciz kararı ile başlandığı ve bu karar uyarınca yapılan haciz işlemleri sırasında, şirket yetkilisi sanığın işleyecek sürelerden feragat ettiği ve takibin kesinleştirilmesini istediği ancak bu aşamaya kadar henüz ödeme emrinin tebliğ edilmediğinin anlaşılması karşısında, İİK'nın 20. maddesi uyarınca sanığın anılan beyanının hüküm ifade etmeyeceği ve dolayısıyla şirket hakkındaki takibin kesinleşmemesi nedeniyle sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi, Kabule göre de, 1- Sanığa isnat edilen İİK’nın 333/a maddesinde düzenlenen “ticari işletme yöneticisinin alacaklıları zarara sokmak kastı ile borcu ödememesi” suçunun oluşması için, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olması ve şirketin hukuken veya fiilen yönetim...

            ./06/2015 gün ve 2015/7706 - 2015/8613 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin davalı Bankanın müşterisi olduğunu, müvekkilinin çalışanı olan dava dışı ... tarafından müvekkili şirket yöneticisinin imzası taklit edilmek suretiyle davalı Bankadan kredi kullanıldığını, bu kredilerin çalışan ... tarafından zimmete geçirildiğini, davalı bankanın gerekli dikkat ve özeni göstermemesi nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını ileri sürerek, 95.150,00 TL’nin temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....

              Davacı yan, davadışı şirket müdürlüğünden 2003 tarihinde azledildiğini, daha sonra davadışı şirkete ait 2005 yılında keşide edilen iki ayrı çekin karşılıksız çıkması nedeniyle davalı bankanın şirket yöneticisi olarak kendisini bildirmesi üzerine gıyabında para cezasına mahkum olduğunu, para cezasının hapse çevrilmesi sonucu yakalanma ve gözaltına alınması sonucunda, zorunlu olarak para cezalarını ödemek zorunda kaldığını, uğradığı maddi ve manevi zararın davalıların gerekli dikkat ve özeni göstermemesinden kaynaklandığını ileri sürmekte, davalı yan ise diğer savunmaları yanında, şirket yöneticisinin değiştiğinin kendilerine bildirilmediğini, bu nedenle davacının zararından sorumlu olmadıklarını savunmaktadır. Davacının, 2005 yılında keşide edilen çeklerin keşidecisi davadışı şirketin müdürlük görevinden 27.8.2003 tarihinde azledildiği, bu tarihten sonra şirket müdürü olarak bir başka kişinin atandığı vakıası taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir....

                , böylece davacının şirket yöneticisinin bilgisi dahilinde işlem yaptığı anlaşılmakla feshin haklı nedenle olmadığı kanatine varılmıştır....

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/267 Esas KARAR NO: 2021/361 DAVA: Adi Ortaklık yöneticisinin temsil yetkisinin kaldırılması ve Yönetici kayyumu atanması DAVA TARİHİ : 12/04/2021 KARAR TARİHİ: 26/04/2021 Mahkememizde görülmekte olan Adi Ortaklık yöneticisinin temsil yetkisinin kaldırılması ve Yönetici kayyumu atanması davasının yapılan ön incelemesi sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili ihtiyati tedbir talepli sunduğu dilekçesinde özetle; müvekkili -------olup ----- şirketlerinden biri olduğunu, ---- kapsamında yemek hizmetleri sözleşmeleri imzaladığını, ---- açılan ihalelere her bir projeye ayrı olarak ve sadece o ihale kapsamında adi ortaklık sözleşmesi imzalayarak ihalelere girdiğini, ihalelerde pilot ortağın müvekkili şirket olduğunu, ----yatırılması gibi hususların müvekkilinin sorumluluğunda olduğunu, davalılardan ----- imzalanan proje gerçekleştirme amaçlı üç adet adi ortaklık sözleşmesi bulunduğunu, bu üç adi ortaklığın adresinin müvekkili şirket olan ----adresi...

                  UYAP Entegrasyonu