DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanı, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, davacı tarafça davalı şirket yöneticisinin davalı şirketin 2018-2019 faaliyet döneminde aldığı ücretin fahiş olması nedeniyle haksız alındığı iddia edilen ücretten dolayı şirket yöneticisinin sorumluluğundan kaynaklanan tazminatın tahsili ve TTK 630 maddesi gereğince davalı şirket yöneticisinin müdürlükten azli ve şirkete kayyım atanması istemine ilişkindir Davacı taraf davalı şirketin iki ortaktan oluştuğunu, murisleri ... ...'...
engel olmayacağı, uygulamada şirket genel müdürleri, yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile temsilcisi oldukları şirket arasındaki iç ilişkide hak ve sorumlulukların belirlenmesi amacıyla hizmet sözleşmesi adı altında, sözleşmeler imzalandığı, ancak bu tür hukuki ilişkilerin nitelemesinin mahkemelerce yapılacağı, dava dilekçelerindeki iddiaların kapsamına göre uyuşmazlıkların TTK'da düzenlenen şirket yöneticisinin sorumluluğa ilişkin olmasına göre her iki davanın TTK'nın 5/1.a maddesi uyarınca mutlak ticari dava niteliğinde olduğu, İstanbul BAM Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulunun görüşünün, bu tür uyuşmazlıklarda görevli ilk derece mahkemesinin asliye ticaret mahkemesi olduğu yönünde olup, uyuşmazlığın giderilmesi için 5235 sayılı Yasa’nın 35/3 maddesi gereğince Yargıtay 11....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, 1-İİK'nın 337/a maddesine aykırılık suçuna ilişkin olarak kurulan hükme yönelik incelemede, Eyleme ve yükletilen suça yönelik şikayetçiler vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 2-İİK'nın 333/a maddesine aykırılık suçuna ilişkin olarak kurulan hükme yönelik incelemede, Sanığa isnat edilen İİK’nın 333/a maddesinde düzenlenen “ticari işletme yöneticisinin alacaklıları zarara sokmak kastı ile borcu ödememesi” suçunun oluşması için, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olması ve şirketin hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olan şirket yetkilisinin alacaklıyı zarara uğratmak kastıyla şirket borcunu ödememesi gerekmekte olup, icra takiplerinin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olup olmadığının tespiti...
Ancak; 1) Sanığa isnat edilen “ticari işletme yöneticisinin alacaklıları zarara sokmak kastı ile borcu ödememesi” suçunun oluşması için, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olması ve şirketin hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olan şirket yetkilisinin alacaklıyı zarara uğratmak kastıyla şirket borcunu ödememesi gerekmekte olup, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olup olmadığının tespiti için borçlu şirket defter ve belgeleri ile banka hesapları üzerinde karşılaştırılmalı olarak bilirkişi marifeti ile inceleme yaptırılıp, sonucuna göre sanığın hukuki durumlarının takdiri gerekirken, eksik araştırma ile ticari defterlerin ibraz edilmemesi nedeniyle suçun oluştuğu kabul edilerek yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesi, 2) Kabule göre de, İİK'nın 333/a maddesinde yaptırıma bağlanan suçun oluşması için eylemin başka bir suçu oluşturmaması gerekli olup, şikayet dilekçesinde ileri sürülen iddiaların...
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, Sanıklara isnat edilen İİK’nun 333/a maddesinde düzenlenen “ticari işletme yöneticisinin alacaklıları zarara sokmak kastı ile borcu ödememesi” suçunun oluşabilmesi için, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olması ve şirketin hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olan şirket yetkilisinin alacaklıyı zarara uğratmak kastıyla şirket borcunu ödememesi gerektiği cihetle, dosyanın bilirkişiye tevdii ile borçlu şirket hakkındaki kesinleşmiş icra takip dosyalarında bunlarla belirlenecek mevcut borçlar da getirtilerek, şirketin pasifine eklendikten sonra ticari defterler, bilançolar ve banka hesapları da esas alınarak karşılaştırılmalı bilirkişi incelemesi yaptırılıp, borçlu şirketin takibin kesinleştiği tarih itibariyle ödeme gücü olup olmadığının tespiti ile sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdiri gerekirken, eksik kovuşturma ile...
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre 1-Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik yapılan incelemede; Sanığın suç tarihi itibariyle borçlu şirketin yetkili temsilcisi olmadığının anlaşılması karşısında, eyleme ve yükletilen suça yönelik şikayetçi vekilinin temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 2-Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükme yönelik yapılan incelemede; Hükmüne uyulan bozma ilamında da belirtildiği üzere, sanıklara isnat edilen “ticari işletme yöneticisinin alacaklıları zarara sokmak kastı ile borcu ödememesi” suçunun oluşması için, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olması ve şirketin hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olan şirket yetkilisinin alacaklıyı zarara uğratmak kastıyla şirket borcunu ödememesi gerekmekte olup, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip...
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, 1-Sanıklara isnat edilen “ticari işletme yöneticisinin alacaklıları zarara sokmak kastı ile borcu ödememesi” suçunun oluşması için, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olması ve şirketin hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olan şirket yetkilisinin alacaklıyı zarara uğratmak kastıyla şirket borcunu ödememesi gerekmekte olup, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olup olmadığının tespiti için borçlu şirket defter ve belgeleri ile banka hesapları üzerinde karşılaştırılmalı olarak bilirkişi marifeti ile inceleme yaptırılıp, sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdiri gerekirken, alacaklıyı zarara uğratmak için muvazaalı olarak mal varlığını gizlediği gerekçesiyle yazılı şekilde sanıkların mahkumiyetine karar verilmesi, Kabule göre de, Somut olayda 5237 sayılı TCK'nın 43. maddesinin uygulanamayacağı...
Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, müvekkilinin çalışmakta olduğu işten birlik yöneticisinin aykırı biçimdeki davranışlarıyla 02/12/2013 tarihinde ayrılmak zorunda bırakıldığını, müvekkili tarafından ... Noterliği aracılığı ile 04/12/2013 tarihinde gönderilen ihtarname davalı tarafça tebliğ alınmasına rağmen müvekkilin taleplerinin tazmini yoluna gidilmediğini, müvekkilin davalı birlik bünyesindeki işi haricinde diğer şirket ... Gıda Tarım Ltd Şirketinin işleriyle birlikte haftalık ortalama 90 saat çalıştığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir....
Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, müvekkilinin çalışmakta olduğu işten birlik yöneticisinin aykırı biçimdeki davranışlarıyla 02/12/2013 tarihinde ayrılmak zorunda bırakıldığını, müvekkili tarafından ... Noterliği aracılığı ile 04/12/2013 tarihinde gönderilen ihtarname davalı tarafça tebliğ alınmasına rağmen müvekkilin taleplerinin tazmini yoluna gidilmediğini, müvekkilin davalı birlik bünyesindeki işi haricinde diğer şirket ... Gıda Tarım Ltd Şirketinin işleriyle birlikte haftalık ortalama 90 saat çalıştığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir....
e davacı ... tarafından şirket hisselerinin emaneten devir edildiği dönemde şirket müdürü davalı ...'ün şirket kaynaklarından suistimal yoluyla elde ettiği kazanımlarla davalı eşi ... adına taşınmaz satın aldığı iddiasına dayalı olarak taşınmazın tapu kaydının iptali ile şirket adına tesciline, bu istemin kabul edilmemesi halinde ise evin değeri kadar şirket zararının tespiti ile davacılara ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. HMK'nın 389. maddesi uyarınca mevcut durumda meydana gelebilecek bir gelişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir....