Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

alacaklıları zarara sokmak kastı ile borcu ödememesi” suçunun oluşması için, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olmasına rağmen şirketi hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olan şirket yetkilisinin alacaklıyı zarara uğratmak kastiyle şirket borcunu ödememesi, ayrıca bu eylemin başka bir suçu oluşturmaması gerekmekte olup, takibin kesinleştiği 12.09.2011 tarihi itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olup olmadığının tespiti için defter ve belgeleri ile banka hesapları üzerinde karşılaştırmalı bilirkişi incelemesi yaptırılıp sonucuna göre hukuki durumun takdir edilmesi gerekirken, eksik kovuşturma ve yetersiz bilirkişi raporuna göre yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, Kabule göre de; Hapis cezası asgari hadden tayin edildiği halde, gün adli para cezası üst sınırdan tayin edilmek suretiyle çelişkiye neden olunması, Kanuna aykırı ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye kısmen uygun olarak HÜKÜMLERİN...

    e davacı ... tarafından şirket hisselerinin emaneten devir edildiği dönemde şirket müdürü davalı ...'ün şirket kaynaklarından suistimal yoluyla elde ettiği kazanımlarla davalı eşi ... adına taşınmaz satın aldığı iddiasına dayalı olarak taşınmazın tapu kaydının iptali ile şirket adına tesciline, bu istemin kabul edilmemesi halinde ise evin değeri kadar şirket zararının tespiti ile davacılara ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. HMK'nın 389. maddesi uyarınca mevcut durumda meydana gelebilecek bir gelişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir....

      Davalı şirket dava dışı şirketin iş yaptığı bir şirket olup davanın TTK 555. madde kapsamında açılış bir dava olmadığı, şirketin davalıyı dava etme hakkının davadışı Soylular İnş. Hafriyat Nak. Beton Oto. ve Akaryakıt San. Tic. Ltd. Şti' ndedir. Davalı tarafından şirket müdürüne yapılmış ödemelerin şirket hesabına aktarılmaması ihtimalinde şirket yöneticisinin sorumluluğuna gidilebilecektir. Davanın şirket ortağı tarafından açılabileceğine dayanak gösterilen TTK' nın 555. maddesine göre açılacak davanın şirketi zarara uğratan yöneticilere karşı açılması gerekmektedir. Bu nedenlerle aktif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmesi doğru bulunmuştur. Nitekim Yargıtay 11 H.D'nin 09.12.2019 tarih 2018/4796E -2019/7978K, 19.12.2019 tarih 2019/1684E-2019/8327K kararları da bu yöndedir....

        i çağırdığı, site yöneticisinin yanında bulunan sanık ...'in ''ben dayım için ölürüm dağda üç adamım var gerekirse onları indiririm'' diyerek sanık ...'i tehdit ettiği, site yöneticisinin sanık ...'in yüzüne tükürerek ''kalk a.... koduğumun çocuğu'' diyerek hakaret ettiği, bunun üzerine sanık ...'in özür dileyerek site yöneticisinin elini öptüğü, sanık ... ile güvenlik görevlisinin öpüşüp barıştıkları, olay bu şekilde kapandıktan sonra site yöneticisinin sanık ...'i telefonla aramaya devam ederek hakaret ve tehdit ettiği, site yöneticisinin yeğeni maktul ..., maktul ... ve sanık ...'i çağırdığı, kalabalık bir grup ile rakı masası kurup sanık ...'ta olduğu halde oturmaya başladıkları, site yöneticisinin sanık ...'inde gelmesini istediği, mahkeme yapacağını söylediği, sanıklar ..., ...,...,...,... ve ... ...'...

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında, kooperatif eski yöneticisinin neden oldukları zararların tazminine ilişkin tazminat davası sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkili kooperatifin eski yöneticisi olan davalının projeye aykırı inşaat yapılmasına neden olduğunu, bu suretle kooperatifi zarara uğrattığını ileri sürerek, şimdilik 20.000,00-YTL'nin temerrüt faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....

            Davalı (alacaklı) vekili, dava konusu haczin site yöneticisinin borçlunun oturduğunu belirterek gösterdiği konutta boşandığı eşinin huzurunda yapıldığını, bu sırada borçluya ait evraklarla özel eşyaların ve giysilerin tespit edildiğini, borcun doğumundan sonra gerçekleşen boşanmanın alacaklıdan mal kaçırmaya yönelik danışıklı işlem niteliğinde bulunduğunun kabulü gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Davalı (borçlu), usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmadığı gibi cevap da vermemiştir....

              Maddesi gereği, vakfı gereksiz yere yükümlülük altına soktuğu, ihmal ve basiretsiz işlemleri nedeniyle vakfı zarara uğrattığından , mütevellilikten azli ve danışmanlık ücreti olarak ödenen 135.000 TL'nin, ödeme tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte mütevelliden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece zarar istemine ilişkin dava tefrik edilmiş, yöneticinin azli istemine ilişkin olarak ise, davalının dava dilekçesine konu eyleminde kusuru mevcut ise de madde 10'da bahsedildiği üzere ağır ihmal ve kasıttan bahsedilemeyeceği hususu dikkate alınarak vakıf yöneticisinin azlini gerektirecek şartlar oluşmadığından davanın reddine karar verilmiştir. Dava, vakıf yöneticisinin azli istemine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir....

                DAVALI VEKİLİNİN İLK DERECE MAHKEMESİNE VERMİŞ OLDUĞU DAVA DİLEKÇESİNDEN ÖZETLE: Davacı ile müvekkil şirket arasında avukatlık sözleşmesi yapılmış ise de davalı müvekkil şirketçe 07.10.2009 tarihinde Kayseri 1. Noterliği'nin 23578 yevmiye nolu ihtarnamesi ile haklı sebep ve gerekçeler ile azledildiği, bu halde davacının müvekkil şirketten herhangi bir ücret talebi mümkün olmadığı, müvekkil şirket tarafından davacı tarafın sözleşmesi haklı sebeple feshedilmiş, 2009 yılı sonunda T5 Pancar Kooperatifinde yaşanan ve basına da yansıyan ve halihazırda halen devam eden bir takım olaylarda davacı, bu şirket ve kooperatifin de vekillik görevini üstlenmiş olmasına rağmen fabrika ve kooperatifin aleyhine çalışmalarda bulunmuş, bu durumu saklama gereği duymadığı, S.S....

                DAVALI VEKİLİNİN İLK DERECE MAHKEMESİNE VERMİŞ OLDUĞU DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Davacı ile müvekkil şirket arasında avukatlık sözleşmesi yapılmış ise de davalı müvekkil şirketçe 07.10.2009 tarihinde Kayseri 1. Noterliği'nin 23578 yevmiye nolu ihtarnamesi ile haklı sebep ve gerekçeler ile azledildiği, bu halde davacının müvekkil şirketten herhangi bir ücret talebi mümkün olmadığı, müvekkil şirket tarafından davacı tarafın sözleşmesi haklı sebeple feshedilmiş, 2009 yılı sonunda T4 Pancar Kooperatifinde yaşanan ve basına da yansıyan ve halihazırda halen devam eden bir takım olaylarda davacı, bu şirket ve kooperatifin de vekillik görevini üstlenmiş olmasına rağmen fabrika ve kooperatifin aleyhine çalışmalarda bulunmuş, bu durumu saklama gereği duymadığı, S.S....

                İCRA MAHKEMESİ Ticareti işletme yöneticisinin alacaklıyı kasten zarara uğratmak suçundan sanıklar ... ve ...'nın beraatlerine karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde şikayetçi vekili tarafından temyiz edildiğinden Yargıtay C.Başsavcılığının onama istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere, yapılan yargılama ve uygulamada isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün İİK.’nun 366. maddesi uyarınca istem gibi ONANMASINA, 17.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu