Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili; TTK nun 630/2 maddesine göre her ortak haklı sebeblerin varlığında müdürlerin temsil yetkisinin kısıtlanmasının mahkemeden isteyebileceğinin düzenlendiğini ,davacının şirkette ortak olmadığını ,pay devrinin kabulünün şirket ortaklar kurulu tarafından red edildiğini ileri sürerek temsil yetkisinin kısıtlanmasına ilişkin kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE :Talep,davalı şirkete tayin olunan denetim kayyımı kararına itirazın kabulü ile kaldırılmasına ilişkindir. Ara kararının istinaf edilmesinden hemen sonra ilk derece mahkemesince 2022/503 karar sayılı 12.5.2022 tarihli karar ile davanın kabulü ile; Büyükçekmece 8. Noterliğinin 20/08/2020 tarih... yevmiye numaralı pay devir sözleşmesinin Ticaret Sicil Müdürlüğünde tesciline ve ilanına,davalı şirketin pay defterine pay devrinin işlenmesine, birleşen Bakırköy 6....

    HD'nin 10.11.2015 tarih, 2014/3824 esas, 2015/12948 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, kişisel hakkın temliki niteliği taşıyan şirket paylarının devri işleminde 1.4.1974 tarih ve 1/2 sayılı İBK'nın uygulanmasının olanaklı olmadığı, davalı şirketin 22/05/1962 tarihinde tescil olduğu, davalı şirketin 1.200.000-TL‘lik sermayesine tekabül eden 48.000 paylık 240 adet hisseden teşekkül ettiğinin anlaşıldığı, bilirkişi incelemesinde, şirketin pay defterinin 1. sayfasında beher hisse değerinin 5.000-TL olduğu, yatırıldığı tarihin 01.01.1962 olduğu ve 20.06.2013 tarihininde vefat olarak pay defterine işlendiği, bunun dışında pay defterinde müteveffa ile ilgili sayfada başka husus bulunmadığının, davalı ...’e ait payın yazılı olduğu sayfada ise 5.000 adet hissenin 20.06.2013 tarihinde ...’e aktarıldığının tespit edildiği, TTK'nın 484/2 maddesinde, hamiline yazılı pay senetlerinin,hamiline yazılı pay senetlerinin devrinin şirket ve üçüncü kişiler hakkında hüküm ifade edebilmesinin, TTK'nın...

      Sanayi ve Dış Ticaret A.Ş.'nin tek ortaklı bir şirket haline dönüştüğünü, tek ortaklı şirketlerde de TTK'nın 338/2. maddesine göre hisse devrinin tescil ve ilanının yasal zorunluluk olduğunu, müvekkilinin 12.01.2015 yılında şirketteki hisselerini devrederek şirket ortaklığından ayrılmış olmasına rağmen şirketin tek ortağı ve yetkilisi olan ...'...

        a devrettiğini bildirdiği ancak ticaret sicil kayıtlarında ilan edilmediğinden, şirketin feshi tasfiyesi, müdürün azli, yerine kayyum atanması ve tazminat taleplerinde bulunulduğu anlaşılmakla birlikte davacının hisse devrine ilişkin yaptığı sözleşmenin şirket ortaklar kurulu kararı ile kabul edildiği ve ortaklar pay defterine işlendiği, pay devrinin gerçekleştiği, her ne kadar ticaret sicil gazetesinde keyfiyet ilan edilmemiş ise de ticaret sicildeki tescilin ilanı bildirici nitelikte olduğu, davacının hukuken şirketteki payını devrettiği, bu haliyle şirket ortağı olmadığı anlaşıldığından, şirket ortağı olmayan davacının şirketin feshi, tasfiyesi, müdürün azli, şirkete kayyum atanması ve şirket zararının tazmini yönünde dava açmakta aktif taraf sıfatı bulunmadığı anlaşıldığından bu yöndeki davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

          Ticaret Mahkemesinde dava açıldığını ve dava sonucunda kabulüne karar verildiğini, devredilen hisse miktarı maddi hata yapılarak 10.000 yazılması gerekirken hataen 1.000 olarak yazıldığını yapılan maddi hatanın düzeltilmesine dair taleplerinin reddedildiğini ve kararın kesinleştiğini, müvekkili tarafından noterden yapılan bu devir işlemine rağmen bu işlem pay defterine işlenmemiş ve ticaret siciline tescil edilemediğinden bahisle Ankara ... Noterliğinin 24/11/2017 tarih ve ... yevmiye nosu ile davalıya yaptığı hisse devrinin pay defterine işlenmesini, ticaret siciline tescilini ve tescilin ilan edilmesini, vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Noterliği 03.12.2014 tarih ... yevmiye nolu Limited Şirket Pay Devri Sözleşmesinin dava dışı limited şirkete bildirildiği ve dava dışı limited şirket ortaklar genel kurulun söz konusu devre onay verdiği veya onay vermiş sayıldığının (TTK m. 595/2 ve 7) dosya kapsamından tespit edilemediği, davacı tarafın muris ile davalı arasındaki 03.12.2014 tarihli pay devir sözleşmesinin dava dışı limited şirkete bildirildiğini ispatlaması gerektiği, "sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir. GEREKÇE: Dava, davalı ...'a ait hisselerin davacının murisi ... ...'e devredildiğinin tespiti ve şirket hisselerinin davacı mirasçı ... adına tescili istemine ilişkindir. TTK'nun 595. madde hükmü uyarınca, limited şirket pay devrinin geçerli olması için yazılı devir sözleşmesi ve taraf imzalarının noterce onaylanması haricinde pay devrinin şirkete bildirilmesi ve şirket ortaklar genel kurulunun bu devre onay vermesi gerekmektedir. .......

              nin Şirket Müdürü olarak atanmasına karar verdiklerini, bu karar sonrasında müvekkilinin davalı şirket ile olan bütün ilişkilerini kestiklerini, bu gelişmelerden sonra devralan davalı şirket ve ortaklarının Antalya Ticaret ve Sanayi Odası'nda devir ve tescil işlemlerini başlatmadıklarını, devralan şirket ve ortaklarının kötü niyetle hareket ettiklerini, bu şartlarda tamamen yetkisiz olan müvekkilinin hem işlem yapmamakta olduğunu hem de sorumlu kaldığını, müvekkilinin tescil yapılmadığından haberdar olduğu an Antalya Ticaret ve Sanayi Odası'na dilekçe verdiğini ve Oda tarafından olumsuz cevap verildiğini, müvekkilinin Davalı şirket tarafından beyanname verilmemesi nedeniyle Antalya Defterdarlığı tarafından kesilmiş olan usulsüz cezalara muhatap kaldığını ve mağdur duruma düştüğünü, Noter Devri, limited şirket Ortaklar Genel Kurul Kararı ve Pay Defterinde kayıt altına alınmış olan ve dayanak belgelere dayanarak Antalya Ticaret ve Sanayi Odasına davalı şirketin devir ve tescil edilmesi için...

                DAVANIN KONUSU:İtirazın İptali (Şirket Pay Devrinden Kaynaklanan) Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükme karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında düzenlenen 10.02.2016 tarihli pay devir sözleşmesiyle davalının ortağı ve yetkilisi olduğu dava dışı ......

                  bir pay devir sözleşmesi akdedildiğini ve pay defterine kaydedildiğini, Davacılar tarafından pay devrinin şirket yetkili organı olan yönetim kurulu tarafından onaylanmadığı, pay devrine ilişkin sözleşmede belirlenen bedelin davalı tarafından ödenmediği, davalı müvekkili T4’un Mustafa ONAY’ın işlerini takip eden adamı olduğu ve şirketi ele geçirmeye çalıştıkları iddia edilmekte ise de, sözleşme tarihi itibariyle yönetim kurulunu münferiden temsile yetkili Mustafa ONAY’ın, devir işlemini bizzat kendisinin düzenleyerek onayladığını, şirket sermayesinin ¼’lik kısmının nakden ödendiğini, tamamının ortaklarca peşinen ödenmesi zorunluluğu bulunmadığını, bu durumun sözleşmeyi sakatlamadığını, nitekim davacı şirket tarafından da devrettiği hisselerin bedellerinin tamamının ödenmediğini, ödenmemiş bakiye sermaye bedelinin bulunduğunu, bu hususların davacılar vekilinin beyanlarıyla sabit olduğunu, davalı T4’un Mustafa ONAY’ın işlerini takip eden adamı olduğu ve şirketi ele geçirmeye çalıştıkları...

                  İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece 23/02/2023 tarihli ara kararı ile iş bu davanın ticari şirket pay defteri kaydına ilişkin iptal ve tapu iptali ve tescil davası olduğu, iş bu davanın kısmen taşınmazın aynına ilişkin olduğu, çekişmeye konu taşınmazlar bakımından dava sonuçlanıncaya kadar 3. kişilere devrinin önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, dava değeri her ne kadar 1.000.000,00 TL olarak gösterilmiş olsa da bu değer kapsamında şirket pay değerlerinin de bulunduğu, bu bakımdan yapılan değerlendirme üzerine takdiren davanın niteliği gereği dava konusu çekişmeli taşınmazın 3.kişilere devrinin önlenmesi amacıyla %5 teminatlı olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiği kanaatine varıldığı ve ihtiyati tedbir şartlarının varolduğu anlaşıldığından davalı tarafın itirazının reddi ve ihtiyati tedbir kararının devamına karar verilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu