Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 23/09/2019 NUMARASI : 2018/939 ESAS 2019/551 KARAR DAVA KONUSU : Şirket Ortağı Olmadığının Tespiti ve Alacak KARAR : Davacı tarafından davalı aleyhine Konya Asliye 2....

. - DAVA : Şirket Ortağı Olmadığının Tespiti ve Alacak İSTİNAF KARARININ KARAR TARİHİ : 30/12/2020 YAZIM TARİHİ : 01/01/2021 Davacı tarafından davalı aleyhine Konya Asliye .. Ticaret Mahkemesi'nin ......

    ın şirket gelirlerinden başka bir gelirlerinin olup olmadığının, şirket hesaplarından kendi hesaplarına para transferlerinin yapılıp yapılmadığının geçmişe dönük olarak araştırılarak tespiti ve müvekkilinin hak etmiş olduğu kar payının tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00TL'nin dava tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. II....

      Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; --- sayılı dosyasının davacı ---davalı Tasfiye Halinde ----- kuruluştan itibaren kurucusu ve ortağı olmadığının tespiti istemine ilişkin açılmış olduğu, davalı Tasfiye Halinde-----ncelendiğinde ise; davacının şirket ortağı olduğu, ayrıca ------ sayılı şirket ihyası dosyasında şirkete tasfiye memuru olarak atandığı, bu noktada davanın sürdürülüp sürdürülmemesi konusunda davacı ve şirket arasında menfaat çatışması doğduğuna göre, şirketi münhasıran bu davada temsil etmek üzere bir temsil kayyımı atanması gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak davanın kısmen kabulü ile Tasfiye Halinde ---- münhasıran---- dosyasında temsil etmek üzere mali müşavir ----------- temsil kayyımı olarak atanmasına dair karar vermek gerekmiştir....

        DAVA : Şirket Ortağı Olunmadığının Tespiti ve Alacak İSTİNAF KARARININ KARAR TARİHİ : 29/04/2021 YAZIM TARİHİ : 12/05/2021 Davacı tarafından davalı aleyhine Konya Asliye ... Ticaret Mahkemesi'nin ../......

          İlk derece mahkmesince, davanın kısmen kabulü ile, davacının davalı şirket ortağı olmadığının tespiti ile 4.873,00 Euro'nun davalılardan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davacı ve davalı şirket vekili istinaf etmiştir. Bölge adliye mahkemesince, taraflar arasında görülmekte olan davanın 05.12.2019 tarihinde 7194 sayılı Yasa'nın 41. maddesiyle 3332 sayılı Yasa'ya eklenen geçici 4. maddesi kapsamında olduğu gerekçesiyle davacı ve davalı şirket vekilinin istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK 353/1.b.2 maddesi gereğince davacı talebi ile ilgili yeniden hüküm kurulmasına, açılan dava ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

            Mahkemece, uyulan bozma ilamı iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davanın kabulü ile davacının davalı Kombassan Holding A.Ş.’nin ortağı olmadığının tespitine, 5.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren değişen oranlarda hesaplanacak avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiş, karar davalı şirket vekilinin temyizi üzerine Dairemizce bozulmuştur. Bu kez, davalı şirket vekili karar düzeltme talep etmiştir. 1-Dava, geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece yukarıda özetlenen gerekçe ile davacı tarafın şirket ortağı olmadığının tespiti ile alacak davasının kabulüne karar verilmiştir....

              Belli günde taraflardan kimse gelmemiş olduğundan incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, davacı şirketin keşideci olduğu davalı şirket ortağı ... emrine düzenlenen 10.07.2002 tarihli 25.000.000.000 TL’ lik çek ile borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davalı cevap dilekçede çekin şirkete verilen para karşılığı düzenlenip verildiğini belirterek davanın reddine istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davalının çek karşılığı şirkete para aktardığını, davalının şirket ortağı olduğu göz önüne alındığında davalı tarafından ispatı gerektiğini davalının bunu kanıtlayamadığı, bu nedenle davanın kabulüne çekten dolayı şirketin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                Tetkik Hakimi : … Düşüncesi : 6183 sayılı Kanunun 79'uncu maddesi uyarınca borçluya ait menkul mal, alacak ve hakları elinde bulunduran üçüncü kişiye gönderilecek haciz bildirisi, borçlunun mülkiyetinde bulunan menkul mal, alacak ve hakların haczi sonucunu doğurmaktadır. Borçlunun bizzat kendi elinde bulunan malının haczine karşı dava açma hakkı bulunduğu gibi, üçüncü kişilerin elinde bulunan mallarının haczine karşı da dava açma hakkı bulunmaktadır. Haciz işleminde gerekli olan usuli ve esasa ilişkin şartların gerçekleşip gerçekleşmediğinin (örneğin; borçlu adına ödeme emri ve haciz varakası düzenlenip düzenlenmediği), diğer bir ifadeyle haciz işleminin hukuka uygun olup olmadığının tespiti, bizzat borçlu tarafından açılacak bir davada yapılacak yargılamayla mümkün olmaktadır....

                  Dava konusu sözleşmeler davalı tarafından 02.05.2003 tarihli yönetim kurulu kararı ile feshedilmiş ve fesih iradesi sözleşmenin karşı tarafı davacı şirkete bildirilmiştir. Fesih iradesi karşı tarafa bildirilmekle feshin sonuçları gerçekleşir. Taraflar bu aşamadan sonra feshin haklı olup olmadığının tespitini ve varsa tazminata ilişkin taleplerini isteyebilirler. Feshin iptali ve sözleşmenin devam ettiğinin tespiti istenemez. Mahkemece bu yön gözetilmeden asıl dava yönünden sözleşmenin feshinin iptaline ve birleşen dava yönünden sözleşme süresinin uzamış olduğunun kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle bozulmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu