A.Ş.’ye ilişkin borcunun olmadığının tespiti ile fazlaya kalan haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik 25.000,00 TL alacağın davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK'nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, şirket ortağı ve aynı zamanda eski yönetim kurulu üyesi olan davacının davalı şirkete borcu olmadığının tesbiti talebiyle açılan menfi tespit ve alacak davasıdır.Mahkemece, açılan davanın reddine, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı şirkete, İstanbul Anadolu 4. Sulh Ceza Hakimliği'nin 18/08/2016 tarih ve 2016/3802 D. îş sayılı kararı ile kayyum atanmış olup, akabinde İstanbul Anadolu 1. Sulh Ceza Hakimliği'nin 21/10/2016 tarih ve 2016/4512 D....
Belli günde taraflardan kimse gelmemiş olduğundan incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, davacı şirketin keşideci olduğu davalı şirket ortağı ... emrine düzenlenen 10.07.2002 tarihli 25.000.000.000 TL’ lik çek ile borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davalı cevap dilekçede çekin şirkete verilen para karşılığı düzenlenip verildiğini belirterek davanın reddine istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davalının çek karşılığı şirkete para aktardığını, davalının şirket ortağı olduğu göz önüne alındığında davalı tarafından ispatı gerektiğini davalının bunu kanıtlayamadığı, bu nedenle davanın kabulüne çekten dolayı şirketin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Dava konusu sözleşmeler davalı tarafından 02.05.2003 tarihli yönetim kurulu kararı ile feshedilmiş ve fesih iradesi sözleşmenin karşı tarafı davacı şirkete bildirilmiştir. Fesih iradesi karşı tarafa bildirilmekle feshin sonuçları gerçekleşir. Taraflar bu aşamadan sonra feshin haklı olup olmadığının tespitini ve varsa tazminata ilişkin taleplerini isteyebilirler. Feshin iptali ve sözleşmenin devam ettiğinin tespiti istenemez. Mahkemece bu yön gözetilmeden asıl dava yönünden sözleşmenin feshinin iptaline ve birleşen dava yönünden sözleşme süresinin uzamış olduğunun kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle bozulmuştur....
Davalı vekili, davacının şirket ortağı ve temsilcisi olduğu dönemde şirkete ait paraları kendine mal edinmesi nedeniyle şirkete vermiş olduğu zararların giderilmesi için takibe konu 256.000 EURO ve 54.000 EURO olmak üzere iki adet bononun düzenlenerek müvekkili şirkete verildiğini, davacı tarafın alacağın tahsilini geciktirmek amacıyla bu davayı açtığını, beyanla yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Şu halde açıklanan yasal hükümler gereğince, mirasbırakanın; “ortağı” ve “temsilcisi” olduğu limitet şirketin, şirketin malvarlığından tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan vergi borcundan, şirket ortağı olarak “koyduğu sermaye hissesi oranında” doğrudan doğruya; “temsilcisi” olarak da şahsi sorumluğu söz konusudur. Mirasbırakanın yasal mirasçısı olan davacılar hakkında, amme alacaklısı tarafından henüz takibe geçilmemiş olması, yasal mirasçıların borç tehdidi altında olmadıkları anlamına gelmez....
Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 05.11.2013 gün ve 2012/205-2013/263 sayılı kararı onayan Daire’nin 02.04.2015 gün ve 2014/6739-2015/4640 sayılı kararı aleyhinde davalılar vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin ortağı olduğu dava dışı şirketin borcundan dolayı davalılar tarafından müvekkili ve ortağı olduğu şirket aleyhinde takip başlatıldığını, süresinde icra takibine itiraz edilemediğinden takibin kesinleştiğini ve müvekkilinin borçlu olmadığı halde cebri icra baskısı altında olduğunu ileri sürerek, müvekkilinin davalılara borçlu olmadığının tespiti ile kötüniyet tazminatının davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir....
DAVA : Şirket Ortağı Olmadığının Tespiti İSTİNAF KARARININ KARAR TARİHİ : 16/07/2020 YAZIM TARİHİ : 17/07/2020 Davacılar tarafından davalı aleyhine Konya ... ASLİYE Ticaret Mahkemesi'nin ......
in eşinin adına yeni bir şirket üzerine ... isimli dükkanı açtığını, ... tarihinden sonra şirket ortağı haline gelen diğer davalılara maaş ve aylık kardan paylar ödenmeye başlandığının istihbar ettiğini, şirketin yetkilisi olan davalı ...'in eşi ...'in ... tarihinde "... Şti" hissedarı olduğunu ve bundan sonra ... altında "..." adı altında faaliyete başladığının öğrenildiğini, müvekkili ile şirketin yetkilisi olan davalı ...'in ortağı oldukları farklı bir şirket adına işlettikleri ... ... şubesinde bulunan tüm demirbaşlarını şirketin faaliyet adresinde taşındığının öğrenildiğini, müvekkilinin Bodrum ... Noterliğinin ... tarih, ... yevmiye numaralı ihtarnamesi ile şirket hakkında belirtilen gün ve saatte ticari defter ve belgeler hakkında bilgi edinme talebini davalıya ihtar ettiğini, Antalya ......
Uyuşmazlık, davacının resmen şirket ortağı ve yetkilisi olmamasına rağmen şirketin kuruma karşı olan borçlarından sorumlu tutulup tutulamayacağı noktasındadır....
e devir ederek şirkette ile hiç bir hissesinin kalmadığını, şirket ile alakasının da kalmadığını, şirket ait defter ve belgelerin kendisinde olmadığından ve diğer ortağa ulaşamadığından işlemlerini tescil ettiremediğini, bu nedenle şirkette olan ortaklıklığının bitirilmesini ya da pay defterine ortaklıktan çıkarıldığının işlenmesini talep ve dava etmiştir. Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olmasına rağmen, davaya cevap vermemiş, duruşmaya katılım sağlamamıştır. DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, davacının ... ... Ltd.Şti. ünvanlı işyerindeki hisselerini devretmesi nedeniyle şirket ortağı olmadığının tespiti istemine ilişkindir. ... tarafından ... ......