Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir.(6100 sayılı HMK m.33). Dava dilekçesinde anlatılan maddi vakıalar doğrultusunda ilk derece mahkemesinin, davacının kıdem ve ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, UBGT ücreti, yıllık izin ücreti ve AGİ alacağı taleplerinin reddine karar vermesi yerinde ise de, davacının Mayıs 2015 tarihinden fesih tarihine kadar olan ücret ve prim alacağı talebinin kar payı alacağına ilişkin olduğunun gözetilmemesi doğru görülmemiştir. Hal böyle olunca, ilk derece mahkemesince yapılacak iş; iddianın ileri sürülüş sebebine göre, davacının talebinin kar payı alacağına ilişkin olduğunu gözeterek davanın esasını incelemek ve hasıl olacak sonuca göre davacının kar payı alacağına hükmetmek olmalıdır....

    Mahkemece iddia, savuma ve tüm kanıtlara göre, davalı şirketin limited şirket olması nedeniyle, ortaklar kurulu karar almadıkça kar payı alınamayacağı, şirket hesaplarının eksi bakiye vermiş olması nedeniyle ortaklık payı ve kar payı talebinin reddi gerektiği, davacının çıkma sebebi olarak ileri sürdüğü toplantıya çağrılmadığı iddiasına karşısında incelenen karar defterine göre iki toplantı yapıldığı ve davacının bu iki toplantıya katıldığının anlaşıldığı, ayrıca şirketin işleri hakkında bilgi verilmediği yönündeki ve taraflar arasında güven kalmadığı ve aralarında anlaşmazlık olduğu iddiasını ise ispatlayamadığı, kar payının verilmemesinin ortaklıktan çıkma için haklı neden olamayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

      TALEP: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili,diğer ortağın çalışılan şirketlerle elden para almak ve gayri resmi çalışmak suretiyle paraların şirket hesabına girişini engellediğini ve karını azalttığını, kendi hesabına para aktarımı yaptığını, göstermelik kişisel hesabından şirkete para aktardığını, müvekkili şu ana kadar şirketten bir pay almadığını, geriye dönük 5 yıllık kar payı taleplerinin mevcut olduğunu, söz konusu işlemlerden şahsen sorumlu olan diğer davalı ortak içinse babalarının vefat tarihi olan 22/08/2022 den itibaren ilgili hak ve alacaklardan müteselsil sorumluluğu bulunduğunu,murisin vefatı öncesinde de TTK 'ya aykırı eylemleri olan ...'...

        İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasalara aykırı olduğunu, kar elde amaçlı kurulan bir şirketin uzunca yıllar kar dağıtmadan faaliyetine devam etmesi ticaretin ruhuna ve yapılış amacına aykırılık teşkil edeceği mahkeme tarafından göz önüne alınması gerektiğini, yeniden bilirkişi raporu alınması gerektiğini, kararın kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava,davacının, davalı şirketten kar payı alacağının tespiti ve tahsili davasına ilişkindir. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır....

        ve işbu temlik sözleşmesi ekinde huzurdaki davalı şirket ----- huzurdaki itirazın iptali konusu ---İcra Müdürlüğünün----- sayılı ilamsız icra takibin de yer aldığı görülmüştür.Uyuşmazlık, borcun var olup olmadığı, “haciz yolu ile ilamsız takibin” geçerliliği ve ferileri (kar payı ve mahrum kalınan kar payı) konularında toplanmaktadır....

          Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacının 47.141,65 TL kurumsal finansman desteği asıl alacağı, 3.698,95 TL gecikme tazminatı/kar mahrumiyeti ve 87.632,53 TL deposu gereken mer'i teminat mektubu asıl alacağı olmak üzere toplam 138.473,13 TL alacak için icra takibi başlattığı, ödeme emrinin davalı tarafa tebliğ edildiği ve davalının süresi içerisinde borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğu görülmüştür. Öncelikle takibe dayanak olan kredinin açılış tarihi, asıl borçlu şirket hesabına virman edildiği tarih, ödenmeyen taksit miktarı, akdedilen GKS çerçevesinde davacının talep edebileceği akdi ve temerrüt faiz oranı, davalı kefil yönünden İİK 68/b....

            edilen kâr payı ve maaş ödenmesi taleplerinin şirket genel kurulunun devredilemez ve vazgeçilemez yetkileri arasında olup şirket genel kurul veya kayyım heyeti tarafından ortaklara kâr payı ve maaş ödenmesi yönünde bir karar alınmadığından mahkemenin genel kurul yerine geçerek doğrudan ortaklara kâr payı veya maaş ödenmesi konusunda karar vermesinin mümkün bulunmadığı gibi davacının bu alacak talepleri yönünden doğrudan dava açma hakkının bulunmadığı, bu konuda yetkili kurul tarafından verilen kararın dava şartı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

              TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: İNCELEME VE GEREKÇE : Kararın davacı şirket ortağı …'na karşılıksız ödünç vermek suretiyle transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtıldığı ileri sürülen tutarın net kar payı olduğunun kabulüyle bulunan matrah farkına isabet eden kısmının kaldırılmasına ilişkin olarak temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın buna ilişkin kısmının bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir....

                Geri kalan 750.000 bin ton yakıt için ise müvekkilim şirket bayi karı olarak litre üzerinden 9490 kar payı olarak alacak dağıtım şirketi ise 9410 kar payı alacaktır. Müvekkilim ile davalı şirket arasında 3. Dönem olarak 2017 yılında yine 5 yıllık süre için tekrar akaryakıt bayilik sözleşmesi imzalanmıştır. Bu sözleşmeye göre müvekkilim şirket satmış olduğu akaryakıtın bayi karı olarak litre üzerinden 9495 kar payı olarak alacak dağıtım şirketi ise 9615 kar payı alacaktır. Bu 3. Dönem akaryakıt bayilik sözleşmesi davalı şirketin sözleşme şartlarına uymaması, hakim gücünü kullanarak müvekkilimi iflas noktasına getirmesi nedeniyle müvekkilim davacı şirket tarafından tek taraflı olarak 09.03.2020 tarihinde feshedildiğini, müvekkilinin bunun üzerine davalı şirketin kendisinden haksız ve hukuksuz olarak kesmiş olduğu kar paylarının ödenmesi için ... 3. Noterliğinden ihtar çekmiştir....

                  Dolayısıyla davacı TTK 531 maddesinde düzenlenen fesih davasını açma hakkına sahip olmadığından maddenin 2.cümlesinin de hakkında uygulanma imkanı bulunmayacak ve davacı şirket ortaklığından çıkarılmasını ve şirketin feshine karar verilmesini talep edemeyecektir. Davacının bir diğer talebi ise kar paylarının ödenmesine ilişkindir. Bilirkişi raporu ile şirketin bilanço ve gelir tabloları incelenmiş, yıllar itibariyle kar tutarları da saptanmıştır. ---- karın dağıtılması ve ortak tarafından da istenebilir olması için genel kurulun kar dağıtımına karar vermiş olması gerekir. Dosyada davalı şirket tarafından alınmış bir kar dağıtma kararı bulunmadığından davacının son ---- ait hak ettiği kar payının ödenmesi yönündeki talebi de mahkememizce yerinde görülmeyerek davanın reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur. H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-DAVANIN REDDİNE, 2-Karar harcı 59,30 TL....

                    UYAP Entegrasyonu