Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

yönetimiyle kaynaklarını verimli kullanılmadığından zarara sürüklenmekte olduğunu, müvekkilinin şirketteki ilişiğinin sistematik olarak kesilmeye çalışıldığını, diğer pay sahipleri tarafından şirketin sürekli zarara uğratıldığını, şirket kar ederken dahi kar payı ve benzeri ilgili mali hakların çeşitli bahanelerle ödenmediğini, müvekkilinin kar payı alma hakkının hukuken engellenmekte olduğunu, şirket bilançosu, faaliyet raporları ve finansal tablolarının usulüne ve gerçeğe uygun tutulmadığından müdürler kurulu üyelerinin ibra kararının usule, yasaya ve dürüstlük kuralına aykırı olduğunu beyanla davalı şirketin ... tarihinde yapılan 2021 yılı olağan genel kurulunda alınan kararların tamamının batıl olduğunun tespitine, butlanın tespiti taleplerinin kabul görmemesi halinde alınan 3 ve 4. numaralı genel kurul kararlarının iptaline, kararların icrasının TTK'nun 449. maddesi uyarınca tedbiren durdurulmasına, HMK'nun 329. ve devamı maddeleri gereğince davasının hiçbir hakkı olmadığı halde kötü...

    Yönetim kurulu üyelerinin ..., ... ve ... oldukları, şirketteki hisse miktarlarının %64' tekabül ettiği, şirkette çoğunluk hisseye sahip oldukları görülmektedir. Bu ortakların davalı şirketin 2016 yılında kar payı dağıtımı yapmaması kararı alarak vazgeçtikleri kar payı toplamı 10.148.848,70TL'dir. Kar payı dağıtılmama kararına muhalefet eden davacının tahakkuk eden kar payı miktarı ise 1.589.671,65TL'dir. Genel kurulda alınan 7 nolu karara istinaden %15 oranındaki kar payı hesaplaması neticesinde yönetim kurulu üyelerinin 840.862,44TL yıllık kar payı alacağı, bu miktarın toplamının 2.522.587,32TL olduğu anlaşılmaktadır. Bunun neticesinde yönetim kurulunda görev yapan ortakların davacıya nazaran 7.531.419,56TL gibi yüksek bir miktarda kar payından fedakarlık yaptıkları tespit edilmiştir. Öte yandan, davalı önemli bir cirosu bulunan anonim şirkettir....

      DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE; 1-Dava bir kısım maddi vakıaların tespiti ve kar payı alacağı davasıdır. 2-Dava dilekçesinde davacının ortağı olduğu İzmir Karaçam ... Enerji Üretim A.Ş. Genel kurulu tarafından alınan bir kısım kararların usulüne uygun olup olmadığının, duran varlıklarda azalma sebeplerinin ve borç senetlerinin ne sebeple düzenlendiğinin tespiti ile kar payı alacağının tahsili isteminde bulunulmuştur. 3-Dava şartı mahkeme tarafından her aşamada resen gözetilmesi gereken bir husustur. Davacının birden fazla talebi bulunduğundan taleplerinin ayrı ayrı dava şartları yönünden değerlendirilmesi gerekmektedir. 4-Davacının tespite yönelik taleplerinin değerlendirilmesi neticesinde; "Bir hususun varlığı veya yokluğu mahkemenin davayı esası bakımından inceleyip, karara bağlamasına engel teşkil ediyorsa, dava şartı söz konusudur. Hukuki yarar ilkesi davanın konusuna ilişkin dava şartlarındandır. Davacının dava açmakta hukuki yararının da bulunması gerekir....

        DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE; 1-Dava bir kısım maddi vakıaların tespiti ve kar payı alacağı davasıdır. 2-Dava dilekçesinde davacının ortağı olduğu İzmir Karaçam ... Enerji Üretim A.Ş. Genel kurulu tarafından alınan bir kısım kararların usulüne uygun olup olmadığının, duran varlıklarda azalma sebeplerinin ve borç senetlerinin ne sebeple düzenlendiğinin tespiti ile kar payı alacağının tahsili isteminde bulunulmuştur. 3-Dava şartı mahkeme tarafından her aşamada resen gözetilmesi gereken bir husustur. Davacının birden fazla talebi bulunduğundan taleplerinin ayrı ayrı dava şartları yönünden değerlendirilmesi gerekmektedir. 4-Davacının tespite yönelik taleplerinin değerlendirilmesi neticesinde; "Bir hususun varlığı veya yokluğu mahkemenin davayı esası bakımından inceleyip, karara bağlamasına engel teşkil ediyorsa, dava şartı söz konusudur. Hukuki yarar ilkesi davanın konusuna ilişkin dava şartlarındandır. Davacının dava açmakta hukuki yararının da bulunması gerekir....

          Kira sözleşmelerinin incelenmesinde; taraflar arasında kira bedeli olarak aylık sabit kira ve bu sabit kiraya ilave olarak kiracı şirketin tesislerden elde edeceği yıllık gelirin %7'si oranında kar payı olarak adlandırdıkları, gelire göre değişken, ancak asgari bir miktarın da altında olamayacak ciro kirasının benimsendiği görülmektedir. Bu durumda sözleşmeler kapsamında kiracının borcu sabit kira ve değişken ciro kirası olmak üzere iki ayrı kalem olarak düzenlenmiştir. 2017/702 Esas sayılı dosyanın dava dilekçesinde davanın konusu kar payı alacağı olarak gösterilmiş olmasına rağmen sonuç ve istek kısmında 5.000,00 USD kira alacağı ve 5.000,00 USD gecikme zammı talep edilmiştir. Davacı vekili 22.08.2017 tarihinde sunmuş olduğu maddi hata dilekçesinde bu davadaki taleplerinin kira alacağı değil kar payı alacağı olduğunu belirtmiştir....

          payı (prim) alacağı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, resmi bayram ve tatil ücretleri, hafta tatili ücretleri alacaklarının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....

            Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, bir şirket akdine dayanan ortaklar arasında veya şirketle ortaklar arasındaki davalar 5 yıllık zaman aşımına tabi olup, davacıların şirket ortağının mirasçıları olduğu, somut olaydaki davanın ise, şirket ortağının mirasçıları ile şirket arasında olduğu, bu nedenle 5 yıllık zaman aşımının söz konusu olacağı, zaman aşımı süresinin ise BK 128 madde (eski), BK 149 madde (yeni) maddesi gereğince alacağın muaccel olmasıyla işlemeye başlayacağından, kar payı alacağı da genel kurul kararı ile muaccel hale geleceğinden, en son 2010 yılı için 31/03/2011 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında temettü dağıtılmasına karar verildiği, talebin 2002-2010 yılları arasında tahakkuk eden kar payına ilişkin olduğu, dava tarihinin ise 13/10/2011 tarihi olup, dava tarihinden geriye doğru 5 yıllık süreden öncesine ait (13/10/2006) tarihinden öncesi muaccel hale gelen kar payı (temettü) alacakları için zaman aşımı süresinin...

              Ancak kar dağıtımına ilişkin bir gündem belirlenmemiş ise, karın dağıtılmasını isteyen azlık oyuna sahip ortak veya ortaklar TTK'nın 617/3. Maddesi atfı ile TTK'nın 411/1. Maddesi uyarınca yönetim kurulundan, yazılı olarak gerektirici sebepleri ve gündemi belirterek, genel kurulu toplantıya çağırmasını veya genel kurul zaten toplanacak ise, karara bağlanmasını istedikleri konuları gündeme koymasını isteyebilirler. Ancak azlık oyuna sahip davacı tarafından, TTK'nın 411/3. Maddesinde belirlenen usule göre noter aracılığıyla gündeme kar payının dağıtımına ilişkin madde konulmasının istendiği iddia ve ispat edilmemiştir. Davacının uzun yıllar kar payı dağıtılmamasına sessiz kaldığı anlaşılmaktadır. Davacının gündeme kar payı dağıtımı ile ilgili madde ekleme imkanı varken bunu kullanmamış olması nedeniyle, davalı şirketin kar payı dağıtmaması şirket ortaklığından çıkma için haklı sebep olarak kabul edilemez....

              Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacıların dava tarihinden önce 20.08.2004 tarihinde davalı şirket hisselerinin tamamını dava dışı ...'ye “hisse devir sözleşmesi” ile devretmek suretiyle davalı şirketteki ortaklıklarının sona erdiği, davalı şirket yönetim kurulu tarafından alınan karar ile devirlerin aynen kabul edildiği, ortaklık genel kurulunun kar payı dağıtımına ilişkin bir kararının mevcut olmadığı, kar payı dağıtılması konusunda karar vermeye genel kurulun yetkili olduğu, pay sahibinin kar payına haksız müdahale edilmesi halinde karın ödenmesini mahkemeden talep edilmesine imkan sağlayacak yasal bir dayanak bulunmadığı, davalı şirketin talep edilen yıllarda herhangi bir kar elde etmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                17/06/2016, 29/05/2017 ve 28/06/2017 tarihli olağan genel kurul toplantılarında, şirket kârının ortaklara dağıtılmayarak şirket bünyesinde bekletilmesine oy birliğiyle karar verildiği, 08/09/2015 tarihli genel kurul toplantısında şirketin 2014 yılında kar etmediğinden dolayı kar dağıtımının yapılmadığının belirlendiği, şirket olağan genel kurullarının süresi içerisinde yapıldığı, yönetim ve denetim organlarının belirlendiği, şirketin iş bu nedenle organsız kalmadığı, yine anonim şirketlerde TTK'nun 408/2-d maddesine göre, kâr payı dağıtma yetkisi genel kurula ait olup, şirket genel kurul toplantılarında kâr payı dağıtımına ilişkin karar verilmediği, davacının iş bu genel kurulun kâr payı dağıtılmamasına ilişkin kararlarına yönelik süresi içerisinde iptal isteminde bulunmadığı, iş bu nedenle davacının, şirket genel kurulunca dağıtılmasına karar verilen ve davacıya ödenmeyen kâr payı alacağı bulunmadığı anlaşılmakla davacının şirketin organsız kalması nedeniyle fesih istemi ile kâr payı...

                  UYAP Entegrasyonu