Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Köyü ... ve ... parsel sayılı taşınmazlara net geliri esas alınarak değer biçilmesinde, taşınmazın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattı güzergahı dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirtilmek suretiyle irtifak hakkı karşılığının tespit edilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Davalılardan TEDAŞ Genel Müdürlüğü vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı kalan harcın alınmasına, peşin alınan temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 25/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    DELİLLER :Davacı iddiasını ispata yönelik olarak;Şirket kayıtları, Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtları, Vergi kayıtları, Ticari defter ve belgeler, Tanık beyanları, gerek görülmesi halinde bilirkişi incelemesi, trafik kayıtları ve sair kanuni delile dayandığı görülmüştür. Davalı İzmir Ticaret Sİcil Müdürlüğü savunmasını ve iddialarını ispat yönünde; yasal delillere dayandığı görülmüştür. Tasfiye Halinde ... Gıda Tekstil Hediyelik Eşya Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'ne ait sicil dosyasının gönderildiği, şirketin İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü Merkez - ... sicil nosu ile kayıtlı iken, 30/12/2021 tarihinde terkin edildiği, son tasfiye memurunun davacı ... olduğu görülmüştür. UYAP üzerinde yapılan araç tahkikat bilgisi sorgulamasında, ... plaka sayılı aracın ihyası istenen Tasfiye Halinde ... Gıda Tekstil Hediyelik Eşya Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi adına 16/01/2004 tarihi itibarı ile kayıt ve tescilli olduğu görülmüştür....

      Bozma ilamında özetle; çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 2011 yılında, 3402 sayılı Kanun'a 5831 sayılı Kanun'un 8. maddesi ile eklenen Ek-4. madde gereğince kullanım kadastrosu yapıldığı ve dava konusu taşınmazın bulunduğu yere, 107 ada 1, 2, 3, 4, 5 ve 6 parsel numarası verilerek kullanım kadastro tutanağı düzenlendiği, bu sebeple davaya bakma görevinin Kadastro Mahkemesine ait olduğu hususlarına değinilmiştir. ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesince bozma ilamına uyularak verilen görevsizlik kararı sonrası dosya Kadastro Mahkemesine gönderilmiş ve dava eldeki esasa kaydedilmiş; Orman İdaresi ise 107 ada 1, 3, 5 ve 6 parsellerin devlet ormanı vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tescili talebiyle davaya müdahale talebinde bulunmuştur....

        (Orman ve Su İşleri Bakanlığı), kadastro müdürlüğü vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacılardan ...., 147 ada 28 sayılı taşınmazın adına tapuya tescili istemiyle kadastro mahkemesinde 2006/188 esas sayılı davayı açmıştır. Davacı ... Yönetimi, ..... köyünde 185 nolu Orman Kadastro Komisyonunca 2/B madde çalışmaları bitirilmeden ve askı ilânı yapılmadan 2006 yılında yapılan genel arazi kadastro çalışmaları sırasında orman tahdidi içinde olan 244 adet taşınmazın Hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldığı ve askı ilânlarının yapıldığı, orman rejimi dışına çıkarma görev ve yetkisinin orman kadastro komisyonlarına ait olduğundan askıya çıkarma işlemlerinin iptali istemiyle kadastro müdürlüğünü taraf göstererek dava açmıştır....

          Mahkemece davaya bakma görevinin İdare Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiş, Orman Yönetiminin temyizi üzerine Dairece bozulmuştur. Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 02.07.2008 gün ve 2008/7328 - 9740 sayılı bozma kararında özetle: “Davanın 2/B madde uygulamasına itiraz niteliğinde olduğu, 6831 sayılı Yasanın 11. maddesine göre davaya bakma görevinin kadastro mahkemesine ait olduğu, mahkemece ... (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ile tespit tutanaklarında isimleri yazılı hak sahipleri davaya dahil edilip husumet yaygınlaştırıldıktan sonra davanın esası hakkında karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulmayarak direnme kararı verilmiş; Orman Yönetiminin temyizi üzerine, Hukuk Genel Kurulunun 03.06.2009 gün ve 2009/20 – 148 Esas - 232 Karar sayılı ilamıyla Daire kararında belirtildiği şekilde bozulmuştur....

            (Orman ve Su İşleri Bakanlığı), Kadastro Müdürlüğü vekili ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacılardan ..., 181 ada 11 sayılı taşınmazın adına tapuya tescili istemiyle Kadastro Mahkemesinde 2006/153 esas sayılı davayı açmıştır. Davacı ... Yönetimi; Karahallı köyünde 185 nolu Orman Kadastro Komisyonunca 2/B madde çalışmaları bitirilmeden ve askı ilânı yapılmadan 2006 yılında yapılan genel arazi kadastro çalışmaları sırasında orman tahdidi içinde olan 244 adet taşınmazın Hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldığını ve askı ilanlarının yapıldığını, orman rejimi dışına çıkarma görev ve yetkisinin orman kadastro komisyonlarına ait olduğunu ileri sürerek askıya çıkarma işlemlerinin iptali istemiyle kadastro müdürlüğünü taraf göstererek dava açmıştır....

              Bu durumda, sicil müdürlüğünce tescili gereken bir hususun sicile tescil edilmemesi halinde ilgili kişiler, ticaret sicil müdürlüğü tarafından TTK'nın 33. ve Ticaret Sicil Yönetmeliğinin 36. maddeleri uyarınca tescile davet edilir. Sicil müdürlüğü tarafından tescile davet edilmesine rağmen süresi içinde tescil için başvuru yapılmaması veya tescilden kaçınma sebeplerinin bildirilmesi halinde, işbu durum karar verilmek üzere ticaret sicil müdürlüğü tarafından asliye ticaret mahkemesine bildirilir. Mahkeme, ilgili durumun sicile tescili gerektiğine kanaat getirirse, sicile tescil emrini içeren bir karar vermelidir. Somut olayda, davacı tarafça feshine karar verilen şirketin fesih işleminin tescili için tasfiye memuru bildirilmesini içeren TTK'nın 33. ve Ticaret Sicil Yönetmeliği'nin 36. maddeleri uyarınca tescile davet edilmesine rağmen, tescil işlemlerinin yapılmayacağının bildirildiğini ileri sürerek tasfiye memuru atanmasına karar verilmesi istemi ile mahkemeye başvurmuştur....

                Bu durumda, sicil müdürlüğünce tescili gereken bir hususun sicile tescil edilmemesi halinde ilgili kişiler, ticaret sicil müdürlüğü tarafından TTK'nın 33. ve Ticaret Sicil Yönetmeliğinin 36. maddeleri uyarınca tescile davet edilir. Sicil müdürlüğü tarafından tescile davet edilmesine rağmen süresi içinde tescil için başvuru yapılmaması veya tescilden kaçınma sebeplerinin bildirilmesi halinde, işbu durum karar verilmek üzere ticaret sicil müdürlüğü tarafından asliye ticaret mahkemesine bildirilir. Mahkeme, ilgili durumun sicile tescili gerektiğine kanaat getirirse, sicile tescil emrini içeren bir karar vermelidir. Somut olayda, davacı tarafça feshine karar verilen şirketin fesih işleminin tescili için tasfiye memuru bildirilmesini içeren TTK'nın 33. ve Ticaret Sicil Yönetmeliği'nin 36. maddeleri uyarınca tescile davet edilmesine rağmen, tescil işlemlerinin yapılmayacağının bildirildiğini ileri sürerek tasfiye memuru atanmasına karar verilmesi istemi ile mahkemeye başvurmuştur....

                  Bu durumda, sicil müdürlüğünce tescili gereken bir hususun sicile tescil edilmemesi halinde ilgili kişiler, ticaret sicil müdürlüğü tarafından TTK'nın 33. ve Ticaret Sicil Yönetmeliğinin 36. maddeleri uyarınca tescile davet edilir. Sicil müdürlüğü tarafından tescile davet edilmesine rağmen süresi içinde tescil için başvuru yapılmaması veya tescilden kaçınma sebeplerinin bildirilmesi halinde, işbu durum karar verilmek üzere ticaret sicil müdürlüğü tarafından asliye ticaret mahkemesine bildirilir. Mahkeme, ilgili durumun sicile tescili gerektiğine kanaat getirirse, sicile tescil emrini içeren bir karar vermelidir. Somut olayda, davacı tarafça feshine karar verilen şirketin fesih işleminin tescili için tasfiye memuru bildirilmesini içeren TTK'nın 33. ve Ticaret Sicil Yönetmeliği'nin 36. maddeleri uyarınca tescile davet edilmesine rağmen, tescil işlemlerinin yapılmayacağının bildirildiğini ileri sürerek tasfiye memuru atanmasına karar verilmesi istemi ile mahkemeye başvurmuştur....

                    Müdürlüğü vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Açılan davayı kabul etmediğini, davada müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, müvekkilinin yasaya uygun tescil yapıldığını, ayrıca şirket merkezinin de İstanbul'da olması nedeniyle İstanbul ... Müdürlüğüne davanın yönetilmesini talep etmiştir. KANITLAR. Karar defteri sureti, davalı şirketin ticari sicil dosyası KANITLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME; Dava hukuki niteliği itibarıyla, davacının davalı şirkette işçi olarak çalıştığı dönemde, şirketin 2010 yılının 1.ve 10.ayları arasında şirket müdürü olarak görev yaptığı ancak davacının , şirketten ayrılmasına rağmen şirket müdürlüğünün ticaret sicilinden terkin edilmediğinden, davalı şirket müdürü olmadığının tespiti , bu yöndeki ticari sicil kararının kaldırılması istemine ilişkindir . Dava konusu uyuşmazlık, davacının davalı şirket şirket müdürlüğü görevinin sona ermesine rağmen, ticaret sicilinden terkin edilmemesinden kaynaklanmakta olup,burada ......

                      UYAP Entegrasyonu