Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREKÇE: Dava; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 630/2 maddesine dayalı olarak limited şirket müdürünün haklı nedenle azli ve şirkete kayyım atanması, şirket müdürünün sorumlulğuna kaynaklı tazminat, haksız rekabete dayalı tazminat talebine ilişkindir.Davacı vekilince dava dilekçesi ile tedbiren şirket yöneticisinin dava süresince şirket müdürlüğü temsil ve ilzam yetkilerinden azli ile kendisinin yönetici olarak atanmasını talep etmiş, ilk derece mahkemesince 19/06/2023 tarihli ara kararı ile tedbir isteminin reddine karar verilmiş, karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf isteminde bulunmuştur. TTK 630 maddesi dava açıldığında hangi tedbirlerin alınacağına dair bir düzenleme içermediğinden talep hakkında 6100 sayılı HMK 389 vd. Maddelerinin nazara alınması gerekmektedir....

    HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, maliki olduğu 1067 ada 1 parsel sayılı taşınmazla ilgili dava dışı ... İnşaat ... Tekstil ... Tic. ve San. Ltd....

      E. sayılı dosyasında açmış oldukları davada davalı ...’ın temsil yetkisinin kaldırılması talep edildiğini, bu dosyada yapılan yargılama sırasında bilirkişi heyetinin yaptığı tespitler ile davalı müdürün şirket zararına olacak şekilde birtakım ödemeler yaptığının tespit edildiğini, şirket müdürü olan davalının verdiği zararlardan doğrudan sorumluluğu bulunduğunu, şirketin kuruluşundan itibaren şirket müdürü tarafından yürütülen faaliyetler ve faaliyetlere ilişkin bilgi, belge ve tutanaklar, tüm ticari defter ve kayıtlar ile dayanılan diğer deliller üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması neticesinde şirket müdürünün zarara neden olan ve sorumluluğunu doğuran iş ve işlemlerin tespiti ile bunların şirket bakımından yarattığı zararın davalıdan tahsili ile şirkete ödenmesi hususunda dava ikamesi gerektiğini belirterek; HMK’nın 107 maddesi kapsamında belirsiz tazminat alacağı konumunda bulunan ve ileride bilirkişi incelemesi neticesinde belirli hale gelecek bulunan alacak için şimdilik...

        İİK.nun 134/son maddesinde; "Tescil için tapu idaresine yapılacak tebligat, şikayet için muayyen müddetin geçmesinden veya şikayet edilmişse şikayeti neticelendiren kararın kesinleşmesinden sonra yapılır" düzenlemesine yer verilmiştir. Bu maddenin başlığı "İhalenin neticesi ve feshi" sözcüklerini taşımaktadır. Maddede sözü edilen şikayet, ihalenin feshi istemini ifade etmekte olup, somut olayda icra müdürü tarafından ihale kesinleştirilerek 16.05.2012 tarihinde tapu sicil müdürlüğüne müzekkere yazılmış, taşınmaz 17.05.2012 tarihinde ihale alıcısı adına tescil edilmiştir. İhalenin kesinleşmesinden (ihale usulsüz kesinleştirilmiş olsa bile) sonra, icra müdürünün tapuya yazdığı tescil yazısının iptali mümkün bulunmamaktadır. Tescil işlemi, ancak ilgilisi tarafından genel mahkemede açılacak tapu iptali ve tescil davası sonucunda alınacak bir ilam ile ortadan kaldırılabilir....

          Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece dava konusu şirkete yönetim veya denetim kayyumu atanmasına yönelik ihtiyati tedbir taleplerinin "şirket müdürünün kötü yönetimine ve şirket zararına faaliyetlerde bulunduğuna dair somut delillerin olmaması ve davacı tarafın iddialarının yargılamayı gerektirir nitelikte olması" gerekçeleriyle reddedildiğini, mahkemenin bu gerekçesinin hukuka ve maddi delillere aykırı olduğunu, müvekkilinin tasfiye davasına konu şirket hisselerini aldığı 2015 yılı Aralık ayından bu yana şirkete ait tarla vasfındaki gayrimenkullerden 282 dönüm gibi büyük bir kısmını üçüncü şahıslara ve şirketlere devrettiğini, bu devirlerden 14.12.2017 tarihli 622 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olanı (21.851 m2) davalı şirket müdürünün oğlu Mehmet Reşit İnce'nin ortağı ve yetkilisi olduğu Maraş Süt Ürünleri Limited Şirketi'ne, 11.12.2017 tarihli 614 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olanı (27.134 m2) davalı şirket müdürünün oğlu Mehmet Reşit İnce'nin ortağı ve yetkilisi...

          Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır....

          un olduğu, her ne kadar dosyaya mübrez 17/08/2001 tarihli ortaklar kurulu kararı ile şirket ortağı olan ...'un hissesini ...'a devretmiş ise de şirket müdürünün işlemden önce hissesini devri ilan ve tescil edilmedikçe iyi niyetli 3. kişileri bağlamayacağı ancak, kişinin kişisel sorumluluğunu vekalet hükümleri uyarınca tartışılabileceği, satışı gerçekleştiren şirket ortağının, şirket ortaklar kurulunun aldığı karar ile şirketi temsil ve ilzama yetkili kılındığı, bu hususun ticaret sicilinde tescil ve ilan edildiği ve böylece bu işlemin yetki yönüyle TTK 540. maddesi uyarınca yasaya uygun olarak gerçekleştirildiği, satış işlemi sırasında o tarih itibariyle şirketi temsil yetkisi taşıyan ...'...

            SAVUNMA : Davalı ....-- cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı şirkette ---tarihleri arasında --- olarak çalıştığını, şirket müdürünün sorumluluğuna istinaden dava açılabilmesi için --- kararı alınması gerektiğini, bu karar alınmadan dava açıldığını, idari para cezalarına davacı şirketin itiraz etmeyerek kusurlu davrandığını, müvekkilinin -- görevini ifa ettiğini ve sözleşmenin ----bildirilmesi ile ilgili bir yükümlülüğü bulunmadığını, dava konusu para cezasının doğmasına ilişkin müvekkilinin kusur ve sorumluluğu bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı .......

              şirket müdürlerinin seçimi ve müdürlerin ücretinin belirlenmesine ilişkin gündem maddeleri görüşülerek oylanmasının doğru olmadığı, şirket müdürünün ibraya ilişkin 6 ve 7. maddelerin oylamalarına katılarak, TTK'nun 619. maddesine aykırı davrandığı, davalı şirketin 25/10/2017 tarihli genel kurulunda alınan faaliyet raporu, bilanço ve gelir tablolarının ve buna bağlı yönetim kurulunun ibrası, şirket müdürünün ibrası, şirket müdürlerinin seçimi ve müdürlerin ücretinin belirlenmesine ilişkin dava konusu 6,7,10 ve 11 numaralı kararların açıkça Kanuna ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı şirketin 25/10/2017 tarihli genel kurulunda alınan dava konusu 6,7,10 ve 11 numaralı kararların iptaline karar verilmiştir....

              DAVA TÜRÜ :Vasiyetnamenin Tenfizi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, vasiyetnamenin yerine getirilmesine ilişkindir.(T.M.K. 600). Dava dilekçesinde tapu iptali ve tescil istendiği halde istek dışına çıkılarak "tenfiz memuru olarak Ödemiş Tapu Sicil Müdürünün tayinine" karar verilmesi doğru değildir.Ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir. (H.U.M.K. 438/7) SONUÇ: Temyiz edilen kararın hüküm fıkrasının 2. bendinin hüküm fıkrasından çıkartılmasına, kararın düzeltilerek ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 19.10.2006...

                UYAP Entegrasyonu