Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, asıl dava hakkında verilen kararın yargıtay tarafından onanmakla kesinleştiği, birleşen dosya yönünden kararın bozulduğu, teminat mektubu tazmin talebinin 25/09/2002’ de tebliğ edildiği, 10/10/2002 tarihinde 5.800.000 USD ve 551.290 dönem faizi olmak üzere toplam 6.351.290 USD ödeme yapıldığı, uyuşmazlıkta tazmin talebinin tebliğ tarihinden ödeme tarihine kadar ana para ve faiz toplamına gecikme faizi ve cezai şart hesaplanması gerektiği, buna göre hesaplanan gecikme faizinin 26.463,37 TL, aynı dönem için bir aylık %1.5 oran üzerinden cezai şart alacağının ise 95.269,35 TL olduğu, davacının dava dilekçesinde 4.740 USD gecikme faizi ve 103.538 USD cezai şart olmak üzere toplam 108.278 USD alacak talep ettiği, ancak karar düzeltme dilekçesinde 51.191 USD gecikme faizi ve 95.321 USD cezai şart olmak üzere yapılan ödeme düşüldükten sonra 13.088 USD alacak istenmiş olduğu...

    KARAR Davacılar, davalı tarafından haklarında yapılan icra takibinin dayanağı taşınmaz satışına ilişkin belgenin resmi şekil şartına uygun olmaması nedeniyle sözleşmenin ve sözleşmedeki cezai şartın geçerli olmadığını, ayrıca sözleşmedeki imza ve parmak izinin kendileri ve murislerine ait olmadığı gibi sözleşmede muhtar ve iki azanın imzasının bulunmadığını, davalının geçersiz sözleşmeye dayalı cezai şart talep edemeyeceğini iddia ederek; borçlu olmadıklarının tespiti ile takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, icra takibine konu sözleşmenin geçerli olduğunu, davacı tarafın sözleşmeye göre borcunu ödediğini ispat etmesi gerektiğini savunmuştur....

      Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1)Davalılar vekilinin temyiz itirazları bakımından; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2)Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak, davacıya isabet eden daire bedeli ve sözleşmenin ihlali nedeniyle cezai şart bedelinin tahsili istemlerine ilişkin olup, yapılan yargılama sonucunda daire bedelinin tahsiline, cezai şart isteminin ise reddine karar verilmiştir....

        Dolayısıyla cezai şart tazminatının tenkisinin talep edilebilmesi için kararlaştırılan cezai şart miktarının tahsil edilmesi durumunda işletmenin ekonomik mahvına yol açması gerektiği, dava konusu cezai şart tazminatının ödenmesi halinde davacı şirketin mahvına sebep olmayacağı, bu bakımdan cezai şartın tenkisi talebi şartlarının oluşmadığı anlaşıldığından, davanın reddine karar vermek gerekmiştir....

          Bankasından alınacak kredinin sözleşmenin ön koşulu olduğunu, davalının kötü niyetli olmadığını, davalının üzerine düşen görevini yerine getirdiğini, sözleşmenin 9. maddesi uyarınca cezai şartın taraflardan birinin üzerine düşen görevin kasıtla veya ağır ihmal ile yerine getirmemesi halinde geçerli olduğunu böyle bir durumunda gerçekleşmediğini belirterek davanın reddini istemiştir. GEREKÇE ;Dava, limited şirket hisse devri ile HES projesinin, bu projeye uygun olarak yapılmış olan enerji üretim tesisinin devrini konu alan sözleşmenin davalı tarafından haksız feshedildiği iddiasına dayalı sözleşmede kabul edilen cezai şart bedelinin ve sözleşmenin ifa edilmemesi sonucu uğranılan zararın tahsili istemlerine ilişkindir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Dava, bayilik sözleşmesinin feshi nedeniyle kar mahrumiyeti, cezai şart ve alacak istemlerine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin görevine girdiği ve ayrıca, uyuşmazlık konusu bayilik sözleşmesine dayalı olarak daha önce taraflar arasında ... 35. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2012/66 E - 2012/124 K sayılı dava dosyasında akdin feshinden kaynaklanan kar mahrumiyeti, cezai şart ile alacak istemine yönelik talep bakımından verilen kararın önce Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 24/10/2011 tarih, 2011/2653 E. - 2011/13029 K. sayılı kararı ile bozulduğu ve bozma sonrası verilen kararın ise, anılan Dairece 13.12.2012 tarih, 2012/12582 E - 2012/19001 K sayılı ilamı ile onandığı da anlaşılmakla, temyiz inceleme görevi Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'ne ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 19....

              /g maddesine göre satıcının sözleşme ile yüklendiği edimleri yerine getirmemesi halinde 5.000.000,00 USD cezai şart ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davalının protokol hükümlerini yerine getirmediğini belirterek cezai şart tutarına ilişkin olarak şimdilik 50.000,00 USD'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Asıl davada davalı vekili,...Turizm Seyahat A.Ş.'...

                sermaye payının devri ve devir borcunu doğuran işlemlerin yazılı şekilde yapılacağı ve tarafların imzalarının noterce onanacağı, şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse esas sermaye payının devri için ortaklar genel kurulunun onayının şart olduğu, devrin bu onayla geçerli olacağı, şirket sözleşmesinde başka türlü düzenlenmemişse ortaklar genel kurulunun sebep göstermeksizin onayı reddedebileceği, başvurudan itibaren üç ay içinde genel kurul reddetmediği takdirde onayı vermiş sayılacağı düzenlemesine yer verilmiştir....

                  CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Dava konusu olan kar mahrumiyeti taleplerini ve dava dilekçesi muhteviyatını kesinlikle kabul etmediklerini, davacı kar mahrumiyeti ve cezai şart alacağı iddiası ile dava açmış olup davacının talep edebileceği herhangi bir kar kaybı ve cezai şart bedeli bulunmadığını, cezai şart miktarı neye göre ve hangi kar kaybının hangi sürelere istinaden talep edilmekte olup bu hususların davacı tarafa detaylı şekilde açıklatılması gerektiğini, davayı kabul etmemekle beraber açıklandığı takdirde bu hususlara ilişkin cevap haklarını saklı tuttuklarını, satış taahhüdü ihlali nedeniyle cezai şart talebinin mümkün olmadığını, davalı şirket yetkilisinin randevulu olarak davacı şirket merkezine görüşme için gittiğini, görüşme sırasında davacı şirket yetkilisi müvekkili olduğu şirket yetkilisinin şirket merkezinden ayrılmasına izin vermediğini, şikayet sonucu tarafların emniyet güçleri eşliğinde karakola ifade için götürüldüklerini, ifade sırasında davalı şirket...

                    Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; sözleşme hükümlerinin ihlal edildiğini ve cezai şart oluştuğunu, ilk derece mahkemesince eksik inceleme ile karar verildiğini, bilirkişi hüküm kurmaya elverişli olmadığını, mahkeme kararının gerekçeli olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiş, ek dilekçesinde ise aynı film projesine ilişkin başka oyuncular ile yapılan sözleşme kapsamında cezai şart istemi ile açılan davada İstanbul BAM 16.HD'nin istinaf talebinin kabulüne karar vererek ilk derece mahkemesi kararının kaldırıldığını belirtmiştir. Dava, oyunculuk sözleşmesine aykırılık nedeni ile yapımcı şirket tarafından oyuncular ve menajer firmaya karşı açılan cezai şart istemine ilişkindir....

                    UYAP Entegrasyonu