Asliye Ticaret Mahkemesi TARİHİ: 20.11.2018 NUMARASI: 2015/761 Esas - 2018/1130 Karar DAVA: Tazminat Taraflar arasındaki tazminat davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne dair verilen hükme karşı, her iki taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2017/780 Esas KARAR NO : 2023/213 DAVA : Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 24/08/2017 KARAR TARİHİ : 21/03/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA DİLEKÇESİ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket ile davalı arasında 01.01.2007 tarihinde “...” başlıklı bir Bayilik Sözleşmesi akdedildiğini, işbu sözleşme ile müvekkiil şirket, davalı ... tarafından ... araçlarını Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde satmaya yetkilendirildiğini, söz konusu sözleşmeyle müvekkili şirket ... marka araçları satmak üzere ...’tan almayı, bunları ... markasının standartlarına uygun şekilde mağazalar kurarak müşterilere satmayı ve satış sonrası servis hizmeti vermeyi üstlendiğini, davalı şirket ise müvekkili şirkete ... marka araçları satmayı üstlendiğini, huzurdaki davanın konusu, davacı ile davalı arasındaki bu bayilik ilişkisi...
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Asıl davada uyuşmazlık, franchising sözleşmesinin haklı nedenle feshedilmesi sebebiyle, yapılan masrafların ve yoksun kalınan karın, teminat olarak verilen para ve çeklerin iadesi, manevi tazminat isteğine ilişkindir. Birleşen davalarda uyuşmazlık, franchising sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle yoksun kalınan mal bedeli, sözleşmeye aykırılık ve haksız rekabet nedeniyle cezai şart, haksız rekabetin önlenmesi ve ortadan kaldırılması, sözleşmeye aykırılık, haksız rekabet ve sır saklama yükümlülüğünün ihlali nedeniyle maddi tazminat isteğine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 19 uncu maddesi. 3....
HUMK.nun 8/2. maddesinde değerine bakılmaksızın kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, aktin feshi yahut tesbit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davaların Sulh Hukuk Mahkemesinin görevi içinde kalacağı belirtilmiştir. Kiracılığın devamı ve muarazanın meni davası bunlar arasında sayılmamıştır. Bu durumda görevli mahkemeyi 2011/10743-14409 belirlemede davanın değeri, bu bağlamda bir yıllık kira bedeli ve talep edilen maddi tazminat miktarı esas alınır. Somut olayda bir yıllık kira bedeli ve maddi tazminat talebi değerlendirildiğinde davaya bakmak görevi Asliye Hukuk Mahkemesinindir. Öyle olunca mahkemece işin esası incelenip sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, 13.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu durumda, şirket genel kurulunun toplanmasında fiili imkansızlık bulunmadığının ve dolayısıyla TTK'nin 636. maddesi kapsamında şirketin feshi için haklı sebebin varlığının ispatlanamadığının kabulü gerekmiş ve davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Davacı şirket her ne kadar manevi tazminat talebinde bulunmuş ise de; sadece sözleşmenin fesih nedeniyle manevi tazminat talep edilemeyeceği, davacının uğramış olduğu zararlar var ise bunları maddi tazminat olarak talep edebileceği ve davacının manevi zararlarının bulunduğunu ispat edemediğinden koşulları oluşmayan manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir...."...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi, tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı, davacı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı şirket vekili Avukat ... ile şirket yetkilisi ... ve davacı vekili Avukat ...'ın gelmiş olmalarıyla, duruşmaya başlanarak hazır bulunan taraf avukatlarının sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
Ne var ki, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı biçimde kurulması halinde işçi gerçek işveren işyerine iade edilmeli, ancak işçinin iş akdinin geçersiz nedenle feshi sonucuna bağlı yasal yaptırım sonucu doğan alacaklarından (boşta geçen en çok 4 aya kadar ücret ve diğer hakları ile birlikte işçinin süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat) muvazaalı işlemin tarafı olan gerçek veya tüzel kişi gerçek işverenle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmalıdır. Somut olayda, mahkemece davalı şirketin iş akdinin geçersiz nedenle feshi sonucuna bağlı yasal yaptırım sonucu doğan alacağından davalı ... ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunun açıkça belirtilmemesi hatalı olup bu husus davalı ...'...
Kararı, davalı yüklenici şirket temsilcisi temyiz etmiştir. Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin feshi, şerhin terkini, menfi zararlar ve yoksun kalınan kâr istemlerine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2- Mahkemece verilen 08.01.2014 tarihli kararla davalı aleyhine kâr mahrumiyetine de hükmedilmiştir....
de genel müdür ve %10 hissedar iken hisselerini diğer davacı şirkete sattığını, davalının hisse devir sözleşmesiyle birlikte rekabet yasağını da kapsayan beyan ve taahhütname imzaladığını, hisse devir sözleşmesiyle davalının üç yıl süreyle şirkette çalışmayı kabul ettiğini, bu süre içerisinde sebepsiz olarak iş akdinin feshi halinde ise alıcıya altı aylık ücret tutarında tazminat ödemeyi ve şirketten ayrıldıktan sonra iki yıl süre ile kendi işini kurma hali hariç yem katkı ve kanatlı ilaç üretim ve ticari faaliyette bulunan rakip firmalarda çalışmayacağını ve şirketin sırlarını 3. kişilere aktarmayacağını, aksi halde 50.000 Avro ceza ödeyeceğini taahhüt ettiğini, davalının şirkette çalışırken diğer davalı şirketi kurduğunu, bunun üzerine şirket yönetiminin davalının hizmet akdini sona erdirdiğini, davalının işten ayrılırken ... A.Ş.'de çalışan iki elemanı da ayartmak suretiyle kurduğu şirket bünyesine aldığını, ayrıca ......