Suç tarihi itibariyle sanıklara isnat edilen suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre davanın 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e ve 67. maddelerinde öngörülen 8 yıllık olağan zamanaşımı süresine tabi bulunması, şikayet tarihinin 22/07/2014 tarihi olduğu, zamanaşımını kesen herhangi bir hüküm ve işlem bulunmaması nedeniyle, 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin 22/07/2022 tarihinde inceleme sırasında gerçekleşmiş bulunduğunun anlaşılması, Bozmayı gerektirmiş, şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiyle 5271 sayılı CMK’nın 223/8 maddesi uyarınca gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle sanıklar hakkındaki davanın ayrı ayrı DÜŞÜRÜLMESİNE, 06/12/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Sanığa isnat edilen suçun cezasının Kanunda öngörülen üst haddine göre davanın, 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e maddesinde öngörülen 8 yıllık olağan zamanaşımı süresine tabi olduğu, şikayet başvuru tarihinden mahkeme karar tarihine kadar 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin yargılama sırasında gerçekleşmiş bulunduğunun ve zamanaşımını kesen ve durduran bir nedenin de olmadığının anlaşılması, Bozmayı gerektirmiş, şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun'un 322. maddesi uyarınca sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 CMK'nun 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 26/04/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Suç tarihi itibariyle sanıklara isnat edilen suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre davanın 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e ve 67. maddelerinde öngörülen 8 yıllık olağan zamanaşımı süresine tabi bulunması, şikayet tarihinin 12/02/2013 tarihi olduğu, zamanaşımını kesen herhangi bir hüküm ve işlem bulunmaması nedeniyle, 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin 12/02/2021 tarihinde yargılama sırasında gerçekleşmiş bulunduğunun anlaşılması, Bozmayı gerektirmiş, şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiyle 5271 sayılı CMK’nın 223/8 maddesi uyarınca gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle sanıklar hakkındaki davanın ayrı ayrı DÜŞÜRÜLMESİNE, 25/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Suç tarihi itibariyle sanığa isnat edilen suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre davanın 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e ve 67. maddelerinde öngörülen 8 yıllık olağan, 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresine tabi bulunması, şikayet tarihi olan 09/11/2009 tarihinden mahkeme karar tarihine kadar 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresinin 09/11/2021 tarihinde yargılama sırasında dolmuş olduğunun anlaşılması, Bozmayı gerektirmiş, şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiyle 5271 sayılı CMK’nın 223/8 maddesi uyarınca gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle davanın DÜŞÜRÜLMESİNE, 04/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir." şeklinde düzenlendiği de gözetilerek, katılan vekilinin temyiz isteminin süresinde şikayet edilmesine rağmen zamanaşımı bakımından düşme kararı verilmesinin hakkaniyete aykırı olduğuna, müvekkili hakkında icra takibi yapıldığına ve bu nedenle maddi manevi zarara uğradığına ilişkin olduğu belirlenerek yapılan incelemede; Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hüküm kaldırılarak zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine dair karar hukuka uygun bulunduğundan, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazının reddiyle, 5271 sayılı CMK'nın 302/1. maddesi uyarınca, usul ve yasaya uygun olan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7.Ceza Dairesinin kararına yönelik TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ ile HÜKMÜN ONANMASINA, 21.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Sanıkların eylemlerinin 2004 sayılı İİK'nın 331. maddesi kapsamında olduğu, şikayet tarihinin 05/12/2012 tarihi olduğu, suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre davanın 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e ve 67. maddelerinde öngörülen 8 yıllık olağan zamanaşımı süresine tabi bulunduğu, zamanaşımını kesen herhangi bir hüküm ve işlem bulunmaması nedeniyle, 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin 05/12/2020 tarihinde inceleme sırasında gerçekleşmiş bulunduğunun anlaşılması, Bozmayı gerektirmiş, şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri ile tebliğnameye uygun olarak hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, aynı kanunun 322.maddesi uyarınca, sanıklar hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 Sayılı CMK'nın 223/8. maddesi uyarınca ayrı ayrı DÜŞÜRÜLMESİNE, 18/01/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, Suç tarihi itibariyle sanığa isnat edilen suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre davanın 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e ve 67. maddelerinde öngörülen 8 yıllık olağan, 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresine tabi bulunması, şikayet başvuru tarihi 23/11/2009 tarihinden inceleme tarihine kadar 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş bulunduğunun anlaşılması, Bozmayı gerektirmiş; şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiyle, 5271 Sayılı CMK'nın 223/8. maddesi uyarınca gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle davanın DÜŞMESİNE, 18/01/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Ancak; Sanıklara isnat edilen suçun cezasının Kanunda öngörülen üst haddine göre davanın 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e maddesinde öngörülen 8 yıllık olağan zamanaşımı süresine tabi olduğu, şikayet tarihi olan 25/09/2009 tarihinden itibaren inceleme tarihine kadar olağan zamanaşımı süresinin dolduğunun anlaşılması, Bozmayı gerektirmiş, şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak hükümlerin 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun'un 322. maddesi uyarınca sanıklar hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 CMK'nun 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 05/11/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Zamanaşımı süresini son kesme işlemi 24/11/2010 tarihinde sanığın savunmasının alındığı tarih olup bu tarihten itibaren 8 yıllık zamanaşımı süresinin karar tarihi itibariyle dolmadığı anlaşılmakla, yargılamaya devamla hüküm kurulması yerine hatalı gerekçe ile yazılı şekilde DÜŞME kararı verilmesi Kabule göre de; Şikayet hakkının düşürülmesi kararı ile birlikte vekalet ücretine hükmedilemeyeceği halde sanık lehine vekalet ücretine hükmedilmesi, Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye kısmen uygun olarak, HÜKMÜN, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 10/07/2018 tarihinde oybirliğiyle...
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, Suç tarihi itibariyle sanığa isnat edilen suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre davanın 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e ve 67. maddelerinde öngörülen 8 yıllık olağan, 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresine tabi bulunması, şikayet başvuru tarihi 05/12/2007 tarihinden inceleme tarihine kadar 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş bulunduğunun ve zamanaşımını kesen ve durduran bir nedenin de olmadığının anlaşılması, Bozmayı gerektirmiş; şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiyle, 5271 Sayılı CMK'nın 223/8. maddesi uyarınca gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle davanın DÜŞMESİNE,...