Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı taraf 23.12.2011 tarihli temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına ilişkin ek kararı da mahkeme muhtırasının kendilerine ulaşmadığı gibi temyiz harcını süresinde ödediklerini, posta masraflarının dilekçe ekinden düşmüş olabileceğini, bundan da kendilerinin sorumlu tutulamayacağını ileri sürerek, mahkeme ek kararının kaldırılarak temyiz başvurularının incelemesini istemiştir. Mahkemenin, hükmü temyiz eden davacı vekilinin temyiz harcı yanında ödenmesi gereken 70,00 TL temyiz posta giderinin ödenmesi için 7 gün süreli muhtırasının davacı tarafa 17.11.2011 tarihinde tebliğ edildiği, süresi içinde temyiz posta giderinin karşılanmaması üzerine temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına ilişkin 23.12.2011 tarihli ek kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, temyiz itirazlarının reddiyle 23.12.2011 tarih 2011/433 karar sayılı ek kararın onanmasına karar verilmiştir....

    Her ne kadar, Adalet Bakanlığınca açılıp işletilen yediemin depoları hakkında uygulanmakta olan ücret tarifeleri sadece Bakanlıkça işletilen yediemin depoları için geçerli ise de, özel yediemin depolarına ilişkin ücret uyuşmazlıklarında da bu tarifedeki kurallardan yararlanılarak sonuca ulaşılmasının hakkaniyete daha uygun düşeceği, Yargıtay İçtihatlarıyla kabul edilmiştir. Bu açıklamalardan sonra somut olaya bakılacak olursa; icra işlemleri sırasında hazırlandığı açık olan ve günlük 44,50 TL ücret takdir edilen 26.06.2012 tarihli “yediemin teslim zaptı” yediemin depo işleticisi davacı ve takip alacaklısı davalıyı temsilen vekili tarafından imzalanmıştır....

      ile durumdan haberdar olduklarını belirterek icra müdürlüğü kararının kaldırılmasına, borç muhtırasının iptaline, ödenmesi gereken vekalet ücretinin ne kadar olması gerektiği konusunda karar verilmesini talep etmiş, Mahkemece şikayetin reddine karar verilmiş, davacı/borçlu vekili karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

      gönderilerek yeniden belirlenen miktarın talep edilmesinin yerinde olmadığı bu nedenle de İcra Müdürlüğünün muhtırasının iptalini talep etmiştir....

        Somut olayda; takip dosyasında borçlunun kendisini vekil ile temsil ettirdiği, icra emrinin de buna göre tanzim edildiği, buna rağmen şikayete konu borç muhtırasının asile gönderildiği görülmektedir....

          - K A R A R - Davacı vekili, dava dışı borçluya ait araçların satılarak paraya çevrildiğini ancak davalı kuruma sıra cetvelinde pay ayrılmadığını, kendi alacaklarının rüçhanlı olduğunu ve yediemin ücretinin tarifeye göre hesaplanması gerektiğini ileri sürerek sıra cetvelinin iptali ile aracın aynından kaynaklanan vergi borcu olan MTV'nin öncelikli olarak ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, yediemin ücretinin rüçhanlı alacak olduğunu, özel yediemin depolarında Adalet Bakanlığı tarifesinin uygulanamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir....

            Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2015/75 Esas Sayılı dosyası kapsamında cebr-i icra yoluyla satışına engel mahiyette eklenen tedbir şerhinin mevcut olduğunu ve bu şerhin halen devam etmekte olduğunu, cebri icra yolu ile satışı yapılamayacak olan aracın yakalandığı tarih olan 23.09.2019 tarihinden beri 2 yıl 4 ay 8 gündür yedieminlikte muhafaza altında tutulmakta olduğunu, geçen bu süre zarfındaki tüm yediemin masrafının müvekkiline yükletilecek olduğunu, müvekkilinin telafisi imkansız zararlarla karşı karşıya kaldığını, müvekkilinin büyük bir zarara uğradığını, şikayet konusu aracın muhafaza altında yedieminlikte bekletilmesinin hiçbir mantığı ve dayanağının bulunmadığını, satışı mümkün olmayan 34 XX 699 Plakalı aracın yakalamasının kaldırılarak taraflarına iadesinin gerektiğini belirtmiş, şikayet konusu aracın üzerindeki yakalama şerhinin kaldırılarak taraflarına iadesine, Mahkeme aksi kanaatte ise 34 XX 699 Plakalı aracın yediemin olarak taraflarına iadesine karar verilmesini talep etmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı şirketin... Müdürlüğü'nün 2007/3553 sayılı dosyasında alacaklı sıfatıyla giriştiği takipte haczedilen bir takım menkullerin yediemin sıfatıyla deposuna bırakıldığını, ancak anılan icra dosyasında yedieminlik ücreti olarak bir ödemede bulunulmadığını, ... İcra Müdürlüğü'nün ... sayılı dosyasında başlattığı takibe, davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ve takibin devamına, %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davacı borçluya ait iken haczedilen mahcuzların yediemin olarak dava dışı kişi nezdinde iken kaybolduğu, yediemine icra müdürlüğünce usulünce teslim edilen mahcuzların yediemin nezdinde iken kaybolduğu için 3. kişi olan yediemin hakkında icra müdürlüğünce hüküm aranmaksızın mahcuzların bedelinin tazmini ile mahcuz yerine borçlu davacıya ödenmesi gerektiği, icra müdürlüğünce tesis edilecek işlemlere karşı icra mahkemesi nezdinde şikayet yoluna başvurulabileceği, takip dosyası içinde mahcuz yerine bedelin ödenmesine dair başvuruda bulunulduğuna dair bilginin yer almadığı görülmekle İİK hükümleri gereği başvuru yapılmaksızın icra müdürlüğünün kusuruna dayalı olarak dava açılmasının yasal dayanağı bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....

              Aynı Kanun’un 88/6. maddesi ise hacizli malların muhafaza tedbirlerine ilişkin olup, yediemin ücret alacağını kapsamamaktadır. 16. Gelinen aşamada itirazın iptali davalarına bakmakla görevli olan mahkemeden de bahsetmekte yarar vardır. 17. İtirazın iptali davası; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Takip alacaklısı tarafından ödeme emrine süresi içinde itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılan itirazın iptali davasının konusu, icra takibine konu edilen alacaklar olup, davanın amacı itirazla duran takibin devamını sağlamaktır. Bu dava, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir (İİK. m. 67/1). Böylece; itirazın iptali davalarında görevli mahkemenin genel mahkemeler olduğu anlaşılmaktadır. 18....

                UYAP Entegrasyonu