Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK'nun 82. maddesinin 1.fıkrasının 4. ve 12. bentlerinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1.maddesi uyarınca yedi günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Borçlu vasisinin, şikayet dilekçesinde yer verdiği “...Hacizlere ilişkin bildirim...’in eşine yapılmış olup benim hacizlere ilişkin bildirimden 03/07/2015 tarihinde haberim olmuştur. Nitekim tebligat yapılan ...’in eşinin oturduğu ev ile benim oturduğum ev farklı evlerdir. Bu nedenlerle davamız süresindedir...” şeklindeki ifadelerle, taşınmazlara ve traktöre konulan haczin bildirimine dair tebligatın usulüne uygun yapılmadığını belirttiğinden, mahkemece öncelikle tebligatın usulüne uygun yapılıp yapılmadığı hususunun araştırılması, tebligatın usulsüz olduğuna kanaat getirildiği takdirde tebligatı öğrenme tarihine göre şikayet süresinde ise işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekmektedir....

    Öte yandan mahkemece şikayetin kısmen kabul, kısmen reddine karar verildiği, kabul edilen kısmın yalnızca Ziraat Bankası hesabı üzerindeki haczin kaldırılması talebi olduğu, böylelikle usulsüz tebligat şikayetinin, Denizbank hesabı üzerine konulan haczin kaldırılması talebinin ve haciz ihbarnamesine yönelik şikayetin reddedildiği, davalı tarafın istinafının da yalnızca şikayetin kabul edilen kısmına yönelik olduğu anlaşıldığından istinaf incelemesi sadece şikayetin kabul edilen kısmı yönünden yapılmıştır. İİK'nın 82. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti, İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre, hak düşürücü süre olup öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlar. Hak düşürücü sürenin kamu düzeninden olması nedeniyle mahkemece de re'sen nazara alması gerekir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; İstanbul 17....

    Diğer yandan, borçlunun aynı mahkemenin 2015/90 E.-2016/8 K. sayılı dosyasında ödeme emri tebligatının usulsüzlüğüne yönelik olarak 27.7.2015 tarihinde şikayette bulunduğu, bu dosyada şikayetin kabulü ile borçluya gönderilen ödeme emrine ilişkin tebligatın iptaline karar verildiği, mahkemece, bahsi geçen dosyada tebligat iptal edildiğine göre henüz takip kesinleşmemiş olacağından bahisle yapılan hacizlerin de usulsüz olacağı kabul edilerek, hacizlerin kaldırılması yönünde karar verildiği, ancak, tebligat usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin kabulüne dair kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Somut olayda haciz, şikayete konu ödeme emrinin tebliğ tarihine göre takibin kesinleşmesinden sonrasına ilişkindir. Ancak, usulsüz tebligat şikayeti nedeniyle haczin geçerli olup olmayacağı, tebligat usulsüzlüğü şikayeti üzerine verilen kararın kesinleşmiş olmasına bağlıdır....

      Şikayet davalarının yasal hasmı, şikayet konusundan ve talebin kabulü halinde bu karardan dolayı menfaati etkilenecek olan gerçek veya tüzel kişilerdir. Yasal hasım her somut olayın özelliğine göre mahkemece belirlenerek tespit edilmelidir. Şikayet dilekçesinde yasal hasım gösterilmemişse ya da yanlış gösterilmişse mahkemece bu eksiklik kendiliğinden dikkate alınıp, eksiklik tamamlanarak yargılama yapılmalıdır. Somut olayda haciz ihbarnamesi gönderilen üçüncü kişi tarafından açılan şikayet davasının yasal hasmı takibin alacaklısı T3 olup şikayet dilekçesinde taraf olarak gösterilmesi ve mahkeme tarafından da alacaklıya tebligat yapılarak yargılamanın yürütülmesi hukuka uygundur. İcra ve İflas Kanununun 89. maddesi ile İcra ve İflas Kanunu Yönetmeliğinin 42. ve 43. maddelerinde birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerinin ihtiva etmesi gereken hususlar açıkça belirtilmiştir....

      Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur" hükmüne yer verilmiştir.Görüldüğü üzere, usulsüz yapılan tebliğ mutlaka batıl olmayıp, muhatap tarafından öğrenildiği tarihte geçerli olur. Bunun için muhatabın, tebliği öğrendiğini beyan etmesi ve tebliğden yeni haberdar olduğunu bildirerek, tebliğin usulsüzlüğünü şikayet etmesi gerekir. Bu durumda tebliğ tarihi, muhatabın bildirdiği "öğrenme tarihi"dir. Bu nedenlerle borçlunun usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca İİK 89/1. haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmiş olup,dosya kapsamında şikayetçinin haciz ihbarnamesine karşı icra müdürlüğünde bir itirazda bulunulmadığı anlaşılmakla haczin kaldırılması isteminin reddine karar vermek gerekmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Usulsüz tebilgat şikayetinin KABULÜ ile; İstanbul 9....

      Somut olayda, davaya konu taşınmazın davacı - borçlu adına kayıtlı olmayıp, dava dışı Can Köseoğlu ve Kazım Köseoğlu adına 1/2 hisse ile kayıtlı oldukları tapu kaydı ve dosya kapsamı ile sabittir. Bu durumda davacı - borçlunun davaya konu taşınmaz kaydındaki haczin kaldırılmasını istemekte aktif husumeti bulunmamaktadır. O halde mahkemece davacı - borçlunun davaya konu taşınmaz kaydındaki haczin kaldırılması talebinin reddine dair 31/08/2021 tarihli kararın kaldırılması isteminin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile şikayetin kabulüne dair verilen karar isabetsizdir....

      HGK'nun 5.6.1991 tarih ve 1991/12-258 esas ve 1991/344 karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere "....usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde şikayet yolu ile tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkemesi önüne getirmesi gereklidir." Borçlunun bildirdiği öğrenme tarihi esas olup bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. HGK'nun 12.02.1969 tarih ve 1967/172-107 sayılı kararında da benimsendiği üzere muhatabın beyan ettiği tarihin aksi tarih beyanıyla ispat edilemez. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Somut olayda, borçlu vekili icra müdürlüğüne yaptığı 02.10.2014 tarihli başvuruda haczin kaldırılmasını istediğine göre tebligattan en geç 02.10.2014 tarihinde haberdar olduğunun kabulü gerekir....

        Bu süre haczin öğrenildiği tarihten başlar. Borçluya hacze ilişkin tebligat yapılmamış ise borçlunun bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir....

        İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı vekili tarafından hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; usulsüz tebliğ, ödeme emri ile takibin iptali ve haczin kaldırılması istemini içerir şikayet ve borca itirazlara ilişkindir. İcra dosyasının celp ve tetkikinde; alacaklısının Şekerbankası T.A.Ş. olduğu, borçlularının Temiz Ceylan Petrol ürün. Paz. Tic. Ve Ltdi Şti., Galip Temiz, T1 VE Fatma Temiz olduğu, takibin 24/07/2014 tarihinde açıldığı, örnek 7 ödeme emrinin Galip Temiz'e 06/08/2014 tarihinde bizzat kendisine, T1 06/08/2014 tarihinde, Fatma Temiz'e 06/08/2014 tarihinde, Temiz Ceylan Petrol ürün. Paz. Tic. Ve Ltdi.Şti'ne 06/08/2014 tarihinde tebliğ edildiği, anlaşılmıştır....

        UYAP Entegrasyonu