Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sulh Ceza Mahkemesi'nce verilen 20.12.2012 tarih ve 2012/743 Esas 2012/1006 Karar sayılı hükmün sanık tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 08.05.2014 tarih ve 2014/15018 Esas 2014/15772 Karar sayılı kararıyla; "Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz dilekçesinin süresi içinde verilmediği anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca sanık ...'ın tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE" karar verilmiştir. I- İTİRAZ NEDENLERİ Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 15/07/2014 tarih ve 2014/228338 sayılı yazısı ile; "Sanığın yokluğunda verilen hüküm ... F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğünde başka bir suçtan dolayı hükümlü olarak bulunan sanığa 07/02/2013 tarihinde usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, bunun üzerine sanığın ... F Tipi Kapalı Cezaevi kanalı ile ......

    Cezaevi Jandarma Bölük Komutanlığında görevli personelin kurum görevlisi olarak değerlendirilemeyeceği cihetle, hükümlünün kurum personeli olmayan kişilere karşı gerçekleştirdiği eylem nedeniyle 5275 sayılı Kanun'un 44/2-j maddesi uyarınca ceza verilemeyeceği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden" şeklindeki açıklamalar ile, Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Tüzük kapsamındaki personel, görev, yetki ve sorumlulukları başlıklı 18/2. maddesinde yer alan "Müdürü bulunan kurumlarda; bir müdür ve yeteri sayıda ikinci müdür ile hükümlü ve tutuklu sayısına ve kurumların önem ve niteliğine göre, imkanlar ölçüsünde aşağıda sayılan personel bulundurulabilir. a) Yönetim servisinde; idare memuru, ambar memuru ve cezaevi katibi, b) Güvenlik ve gözetim servisinde; infaz ve koruma başmemuru ile infaz ve koruma memuru, c) Teknik serviste; mühendis, mimar, tekniker, teknisyen, teknisyen yardımcısı...

      DAVA KONUSU : TAHSİL HARCINA İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-alacaklı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Avcılar belediyesine bağlı birimlerin çöp toplama ve temizlik işini üstlendiğini hak edişlerin ödenmemesi sebebiyle Küçükçekmece 2. İcra mdnün 2014/2727 E sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yapıldığını, borçlu Avcılar belediyesi ile anlaşma sağlanarak Avcılar belediyesinin İstanbul Büyükşehir Belediyesinden alacaklı olduğu Küçükçekmece 1. İcra Mdnün 2016/8073 E sayılı dosyasındaki alacağının 6.335,999,31 TL lik kısmının temlikname sözleşmesi imzalandığını, temlik sözleşmesinin yanısıra müvekkilin haklarının korunması ve hak kaybı olmaması için Küçükçekmece 1....

      Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava dilekçesini tekrar ederek, ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dosya alacağının tamamının değil, sadece 500.000,00 TL'sinin haricen tahsil edildiğini, takip dosyasında 41 adet taşınmazın hacizli olduğunu, bu taşınmazlardan ikisinin üzerindeki haczin kaldırılması isteminin alacağın tamamının haricen tahsil edileceğine karine teşkil etmeyeceğini, kararın kaldırılarak şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 15 ve 16 maddeleri uyarınca açılmış tahsil harcı alınmasına dair işlemin iptali istemine yönelik şikayettir. Davacının iddiasına, dayandığı belgelere, kısmende olsa haciz kaldırma talebinin Yargıtay 12....

      Şikayet olunan ... vekili, zaman aşımı itirazının süresinde ve borçlu tarafından ileri sürülmesi gereken bir itiraz olduğunu savunarak şikayetin reddini istemiştir. Şikayet olunan Vergi Dairesi temsilcisi, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 102. maddesi uyarınca amme alacağının, vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren 5 yıl içinde tahsil edilmezse zaman aşımına uğrayacağını, para cezalarına ait hususi kanunlardaki zaman aşımı hükümlerinin mahfuz olduğunu savunarak şikayetin reddini istemiştir. Asıl ve birleşen dosyada şikayet olunan ... vekili, alacak miktarlarının yapılan kapak hesabı neticesinde cetvele doğru yazıldığını, şikayetçinin ilk haczinin düştüğünü savunarak şikayetin reddini istemiştir. Diğer şikayet olunanlar cevap vermemişlerdir. Birleşen dosyada şikayetçi vekili, ......

        Öte yandan, borçluya ait mahcuz satış bedelinin bütün alacaklıların alacağını karşılamaması halinde düzenlenecek sıra cetveline itiraz, alacağın sadece esas ve miktarına ya da hem sıraya hem de esas ve miktarına yönelikse dava yoluyla genel mahkemede (İİK'nın m.142/1), itiraz sadece sıraya yönelikse şikayet yoluyla İcra Mahkemesi'nde (İİK'nın m.142/son) ileri sürülmelidir....

          Ceza Dairesinin 31/08/2006 tarihli ve 2006/10881 esas, 2006/9823 sayılı ilamında da belirtildiği üzere, 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 48/3-a maddesi 1. cümlesinde yer alan “Hücreye koyma cezasının infazına, infaz hakiminin onayı ile başlanır.” şeklindeki düzenlemenin kesinleşmiş hücre cezaları için geçerli olduğu, anılan Kanun’un 52. maddesi yollamasıyla disiplin cezalarına karşı şikayet ve itiraz durumunda 4675 sayılı İnfaz Hakimliği Kanunu’nun ilgili hükümlerinin uygulanacağı, keza anılan Kanun’un 5. maddesinde işlem ve faaliyetin öğrenildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde şikayet yoluyla infaz hakimliğine başvurulabileceği, bu karara karşı da tebliğinden itibaren bir hafta içinde ağır ceza mahkemesine itiraz yoluna gidilebileceği şeklindeki düzenleme karşısında, söz konusu hücreye koyma cezasına karşı 15 günlük şikayet süresi beklenmeden, kararın henüz kesinleşmediği bir dönemde, merciin onayına sunulamayacağı...

            Ceza Dairesinin 31/08/2006 tarihli ve 2006/10881 esas, 2006/9823 sayılı ilamında da belirtildiği üzere, 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 48/3-a maddesi 1. cümlesinde yer alan “Hücreye koyma cezasının infazına, infaz hakiminin onayı ile başlanır.” şeklindeki düzenlemenin kesinleşmiş hücre cezaları için geçerli olduğu, anılan Kanun’un 52. maddesi yollamasıyla disiplin cezalarına karşı şikayet ve itiraz durumunda 4675 sayılı İnfaz Hakimliği Kanunu’nun ilgili hükümlerinin uygulanacağı, keza anılan Kanun’un 5. maddesinde işlem ve faaliyetin öğrenildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde şikayet yoluyla infaz hakimliğine başvurulabileceği, bu karara karşı da tebliğinden itibaren bir hafta içinde ağır ceza mahkemesine itiraz yoluna gidilebileceği şeklindeki düzenleme karşısında, söz konusu hücreye koyma cezasına karşı 15 günlük şikayet süresi beklenmeden, kararın henüz kesinleşmediği bir dönemde, merciin onayına sunulamayacağı...

              Ceza Dairesinin 31/08/2006 tarihli ve 2006/10881 esas, 2006/9823 sayılı ilamında da belirtildiği üzere, 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 48/3-a maddesi 1. cümlesinde yer alan “Hücreye koyma cezasının infazına, infaz hakiminin onayı ile başlanır.” şeklindeki düzenlemenin kesinleşmiş hücre cezaları için geçerli olduğu, anılan Kanun’un 52. maddesi yollamasıyla disiplin cezalarına karşı şikayet ve itiraz durumunda 4675 sayılı İnfaz Hakimliği Kanunu’nun ilgili hükümlerinin uygulanacağı, keza anılan Kanun’un 5. maddesinde işlem veya faaliyetin öğrenildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde şikayet yoluyla infaz hakimliğine başvurulabileceği, bu karara karşı da tebliğinden itibaren bir hafta içinde ağır ceza mahkemesine itiraz yoluna gidilebileceği şeklindeki düzenleme karşısında, söz konusu hücreye koyma cezasına karşı 15 günlük şikayet süresi beklenmeden, kararın henüz kesinleşmediği bir dönemde, merciin onayına sunulamayacağı...

                İlk derece mahkemesince yapılan incelemede, icra takibinin kesinleşmesine müteakip alacaklı vekilinin talebi üzerine hacizlerin tatbik edildiği anlaşılmakla, bu aşamada hacizlerin kaldırılması alacağın haricen tahsiline karine teşkil ettiğinden, icra müdürlüğünün tahsil harcı alınmasına yönelik işleminin yerinde olduğu anlaşıldığından şikayetin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, mahkemenin şikayet konusunu yanlış tespit ettiğini, şikayet edilen diğer konuların inceleme dışı bırakıldığını, tedbir talebini reddetmesi üzerine müvekkilinin tahsil harcını ödemek zorunda kaldığını ve bu harcın iadesine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür....

                UYAP Entegrasyonu