WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

maddeleri uyarınca açılmış tahsil harcı alınmasına dair memur işleminin iptali istemine yöneliktir. Davacının iddiasına, dayandığı belgelere, 696 sayılı KHK'nun 11. Maddesi ile 6219 sayılı Kanuna eklenen geçici 5. Madde düzenlenen harç muafiyetinin tahsil harcına ilişkin olmamasına, ilk derece mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; İzmir 9....

Somut olayda alacaklının 30.12.2015 tarihli şikayet dilekçesinin incelenmesinden; tahsil harcı kesilmesi işleminin iptalinin istendiği ancak cezaevi harcı alınması yönünden bir şikayeti bulunmadığı tespit edilmiştir. O halde, mahkemece 6100 sayılı HMK'nun 26. maddesi gereğince, borçlunun dilekçesinde ileri sürdüğü tahsil harcından muaf olduğundan bahisle tahsil harcı kesilmesi işleminin iptali gerektiğine yönelik şikayeti hakkında karar verilmesi gerekirken, alacaklının talebi olmadığı halde cezaevi harcı kesilmesi işleminin de değerlendirilerek hüküm kurulması isabetsiz olup, mahkeme kararının belirtilen bu nedenle bozulması yerine, Dairemizce onandığı anlaşılmakla 3. kişi ...'nın karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/04/2022 NUMARASI : 2021/1079 ESAS - 2022/459 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 9.İcra Müdürlüğünün 2013/8991 esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine takip başlatıldığını ve takip dosyasında yapılan ihalenin kesinleştiğini, müvekkili şirketin varlık yönetim şirketi olması nedeniyle tahsil harcından istisna tutulduğu belirtilerek, tahsil harcı kesintisi yapılmaksızın tahsil edilen bedelin müvekkili şirkete ödenmesini talep ettiklerini, ancak icra müdürlüğünün taleplerini reddettiğini, 24.09.2021 tarihinde ihale bedelinden 11.023,19- TL tahsil harcı kesintisi yapıldığını...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR 5393 sayılı Belediye Yasası'nın 15/son maddesine göre, belediyenin kamu hizmetinde fiilen kullanılan malları ile Belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim, harç gelirleri haczolunamaz. Ayrıca 5779 sayılı İl Özel İdarelerine ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanun'un 7. maddesinde; bu Kanunda, Belediyelere, genel bütçe vergi gelirleri tahsilâtından ayrılacak paylar ile diğer kanunlarda verilmesi öngörülen payların vergi hükmünde olduğu şeklinde düzenleme olup, bu paraların da haczi caiz değildir. Borçlu Belediye hakkında başlatılan ilamlı takipte, borçlunun......

      DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca icra memur işlemini şikayete ilişkindir. 696 sayılı KHK'nın 24/12/2017 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdiği, borçlunun sorumlu olduğu ancak uygulama ile alacaklı tarafından tahsil aşamasında ödenmesi gereken 492 Sayılı Yasanın 28/b maddesinde düzenlenen tahsil harcından davacı bankanın muaf olduğu yönünde yasal bir düzenleme bulunmadığı, 492 Sayılı Yasanın 28/b maddesine göre tahsil harcının alacağın ödenmesi sırasında icranın yerine getirilmesiyle doğacağının yasal olarak düzenlendiği, dolayısıyla 696 Sayılı KHK'nın 11. maddesi ile 6219 Sayılı Kanuna eklenen geçici 5. maddesinde 492 Sayılı Kanunun tahsil harcına ilişkin 28. maddesi yer almadığından, davacı bankanın kredi alacağının tahsili amacıyla başlattığı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte tahsil harcı alınmasında yasaya aykırı bir yön yoktur....

      Görüldüğü üzere, sözü geçen yasa maddesinde öngörülen muafiyetin, 492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun tahsil harcına ilişkin 28. maddesini kapsamaz ise de; başvurma harcı, peşin harç ve vekalet suret harcından muafiyeti içerdiği açıktır. O halde, mahkemece, şikayetçi bankanın, başvurma harcı, peşin harç ve vekalet suret harcına yönelik şikayetinin kabulü gerekirken, bu yöndeki istemin reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        HMK'nın 297/2 maddesine göre, hükmün sonuç kısmında taleplerden her biri hakkında hüküm kurulması gerektiği açıkça düzenlemiş olup, bu husus kamu düzenine ilişkin olduğundan resen gözetilmelidir. Mahkemece borçlu belediye tarafından bildirilen taşınmazlar dışındaki taşınmazlara haciz uygulanamayacağı yönündeki şikayete ilişkin bir hüküm kurulmamış, sadece alacaklının muvafakati üzerine bu taşınmazlar üzerindeki hacizlerin kaldırılması aşamasında tahsil harcı alınamayacağına dair şikayet ile taşkın haciz şikayeti incelenmiş ve bu şikayetlerin reddine karar verilmiş olduğundan verilen karar HMK'nın 297/2 maddesi göz önüne alındığında usule aykırıdır. Öte yandan Hazine'nin harç kaybına uğraması söz konusu olabileceğinden, harçla ilgili bu şikayetten, ilgili Vergi Dairesinin de haberdar edilmesi gerekirken, sadece alacaklı nezdinde görülerek sonuçlandırılmış olması da doğru görülmemiştir. Anılan bu husus da kamu düzenine ilişkin olduğundan resen gözetilmelidir....

        HMK'nın 297/2 maddesine göre, hükmün sonuç kısmında taleplerden her biri hakkında hüküm kurulması gerektiği açıkça düzenlemiş olup, bu husus kamu düzenine ilişkin olduğundan resen gözetilmelidir. Mahkemece borçlu belediye tarafından bildirilen taşınmazlar dışındaki taşınmazlara haciz uygulanamayacağı yönündeki şikayete ilişkin bir hüküm kurulmamış, sadece alacaklının muvafakati üzerine bu taşınmazlar üzerindeki hacizlerin kaldırılması aşamasında tahsil harcı alınamayacağına dair şikayet incelenmiş ve bu şikayetin reddine karar verilmiş olduğundan verilen karar HMK'nın 297/2 maddesi göz önüne alındığında usule aykırıdır. Öte yandan Hazine'nin harç kaybına uğraması söz konusu olabileceğinden, harçla ilgili bu şikayetten, ilgili Vergi Dairesinin de haberdar edilmesi gerekirken, sadece alacaklı nezdinde görülerek sonuçlandırılmış olması da doğru görülmemiştir. Anılan bu husus da kamu düzenine ilişkin olduğundan resen gözetilmelidir....

        Yani alacaklı, gerçekte borçlunun sorumluluğu altında bulunan ve ancak yatırılan paradan kesilen tahsil harcını borçludan alma hakkına sahiptir. Zaten alacağın tamamı karşılanana kadar tahsilata devam edilir. 696 sayılı KHK'nin 11. maddesi ile 6219 sayılı Kanuna eklenen geçici 5. maddedeki "kredi alacaklarının tahsili amacı ile banka tarafından açılmış ve açılacak dava ve takiplerde 492 sayılı kanunun 2. 23. ve 29. maddeleri ile 2548 sayılı kanuna göre alınacak harçların banka hakkında uygulanmayacağı" düzenlemesindeki muafiyet, 492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun tahsil harcına ilişkin 28. maddesini kapsamadığından mahkemece tahsil harcına ilişkin şikayetin reddine dair verilen kararda herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir....

        Görüldüğü üzere geçici 5. maddede belirtilen muafiyet, 492 sayılı Harçlar Kanununun tahsil harcına ilişkin 28. maddesini kapsamamaktadır. Tahsil harcını ödeme yükümlülüğü Harçlar Yasasının 15.maddesine göre borçluya aittir. Ancak Harçlar Kanununun 28/b maddesi gereğince, alacağın ödenmesi sırasında yatırılan paradan tahsil harcının alınması, tahsil harcının sorumlusunun borçlu olduğu yönündeki düzenleme bakımından sonuca etkili olmayıp, takip borçlusu olan davacının söz konusu sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin tahsil harcına ilişkin şikayeti red kararı hukuka uygundur. İleri sürülen istinaf sebepleri yerinde olmadığından, davacının istinaf başvurusunun HMK'nun 353- (1)-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşılmıştır....

        UYAP Entegrasyonu