YARGILAMA SÜRECİ: Dava konusu istem: Davacı tarafından, cebri icra sonucunda kendisine ihale edilen taşınmazın tescili aşamasında, aynı ihalede kendisine ihale edilen ve eski malik tarafından tapuya teferruat olarak kaydedilen taşınırlar bakımından da tahakkuk ettirilen ve tümü kendisinden tahsil edilen binde 40 oranında ve 415.633,76 TL tutarındaki tapu harcının iadesi istemiyle yapılan düzeltme-şikayet başvurusunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ve ödenen tutarın yasal faizi ile birlikte iadesi istemine ilişkindir....
Görüldüğü üzere, sözü geçen yasa maddesinde öngörülen muafiyetin, 492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun tahsil harcına ilişkin 28. maddesini kapsamaz ise de; 492 sayılı Yasa'nın 23. maddesinde düzenlenen vazgeçme harcını da içerdiği açıktır. O halde, mahkemece, şikayetin kabulü gerekirken, reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda, 696 Sayılı KHK'nın 11. maddesi ile 6219 Sayılı Kanuna eklenen geçici 5. maddesinde 492 Sayılı Kanunun tahsil harcına ilişkin 28. maddesi yer almadığından, davacı bankanın kredi alacağının tahsili amacıyla başlattığı ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte ihale bedelinden tahsil harcı alınmasında yasaya aykırı bir yön olmadığı, ancak cezaevi harcının 696 sayılı KHK kapsamında olması nedeniyle bu yönden şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmıştır. Yukarıda açıklanan nedenlerle, kararın cezaevi harcı yönünden usul ve yasaya uygun olmadığı, davacı vekilinin istinaf başvuru nedenlerinin kısmen yerinde olduğu anlaşılmakla, HMK'nın 353/1- b/2 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına ve şikayetin kısmen kabulüne karar verilmesi gerekmiştir....
Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 0,90 TL'nin temyiz edenden alınmasına, 14.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Kısmının (a) bendinde, tarhiyata ve ceza kesme işlemlerine karşı mükellefin dava açması üzerine vergi mahkemesinin nihai kararları ile bölge idare mahkemesi kararlarında, karar altına alınan uyuşmazlık konusu vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümler ile bunlara bağlı zam ve cezaların toplam değeri üzerinden binde 4,55 oranında nispi harç alınacağı, maktu harçlara ilişkin III. Kısmında ise "yukarıdaki pozisyonlarda gösterilen ve nispi harca tabi tutulmamış olan tarhiyat veya ceza kesme ve diğer işlemlerle ilgili" olarak vergi mahkemesi ve bölge idare mahkemesi kararlarında maktu harca hükmedileceği düzenlenmiştir. Dosyanın incelenmesinden, bakılan davanın düzeltme-şikayet başvurusunun reddine ilişkin işleme karşı açıldığı anlaşılmakta olup Bölge İdare Mahkemesince davacı aleyhine maktu karar harcına hükmedilmesi gerekirken, karar harcına ilişkin hüküm kurulmadığı anlaşılmıştır....
Görüldüğü üzere, 5230 sayılı Yasanın 11. maddesinde belirtilen muafiyet, 492 sayılı Harçlar Kanunu tahsil harcına ilişkin 28. maddesini kapsamamaktadır. Somut olayda, alacaklı bankanın borçlular aleyhine yaptığı ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takipte borçlu şirkete ait taşınmazların satılarak paraya çevrildiği, ihale bedeli üzerinden tahsil ve cezaevi harcı alındığı, alacaklı bankanın şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurarak tahsil ve cezaevi harcı alınmasına ilişkin müdürlük kararının iptalini talep ettiği, İlk Derece Mahkemesince istemin reddine karar verildiği, alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Yukarıda açıklanan kanun hükümleri karşısında, icra müdürlüğünce dosyaya aktarılan bedel üzerinden tahsil harcı alınmasında yasaya uygun olmayan bir yön yoktur....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca icra memur işlemini şikayete ilişkindir. 696 sayılı KHK'nın 24/12/2017 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdiği, borçlunun sorumlu olduğu ancak uygulama ile alacaklı tarafından tahsil aşamasında ödenmesi gereken 492 Sayılı Yasanın 28/b maddesinde düzenlenen tahsil harcından davacı bankanın muaf olduğu yönünde yasal bir düzenleme bulunmadığı, 492 Sayılı Yasanın 28/b maddesine göre tahsil harcının alacağın ödenmesi sırasında icranın yerine getirilmesiyle doğacağının yasal olarak düzenlendiği, dolayısıyla 696 Sayılı KHK'nın 11. maddesi ile 6219 Sayılı Kanuna eklenen geçici 5. maddesinde 492 Sayılı Kanunun tahsil harcına ilişkin 28. maddesi yer almadığından, davacı bankanın kredi alacağının tahsili amacıyla başlattığı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte tahsil harcı alınmasında yasaya aykırı bir yön yoktur....
Şikayete konu 04.05.2021tarihli borçlu vekilinin icra müdürlüğünden talebi ile takip kesinleşmediğinden takip çıkışı üzerinden değil ihtiyati haciz tutarı üzerinden tahsil harcı hesaplanması talep edilmiştir. İcra müdürlüğünün şikayete konu kararı ile takip çıkışı üzerinden harç hesaplaması yapılmıştır. Dosyamıza konu olan şikayete konu işlem davacıdan tahsil harcı alınıp alınmayacağı olmayıp, tahsil harcının takip çıkışı üzerinden alınıp alınmayacağı noktasında olduğundan ve takibin borca itiraz nedeni ile kesinleşmemiş olması nedeni ile tahsil harcına ilişkin şikayet başka bir dosyada şikayet konusu olmakla, kesinleşmeyen takipte takip çıkışı üzerinden tahsil harcı hesaplanması yerinde olmadığından, istinaf talebi yerinde olmakla istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve şikayetin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davacının istinaf talebinin KABULÜ ile İSTANBUL 1....
Müdürlüğü'nce şikayetçi ........ya ödeme yapılırken tahsil harcı kesintisi yapılması yasaya aykırıdır. Bu nedenle Mahkemece, tahsil harcı yönünden şikayetin kabulü ile tahsil harcı kesintisine ilişkin işlemin iptaline karar verilmesi yerine, şikayetin reddine karar verildiğinden hükmün bu nedenle de bozulması gerektiği kanaatinde olduğumdan, sayın çoğunluğun sadece ........evi harcına ilişkin şikayetin reddi yönünden hükmün bozulması gerektiğine yönelik görüşüne katılmıyorum. 30.09.2013...
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca icra memur işlemini şikayete ilişkindir. 696 sayılı KHK'nın 24/12/2017 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdiği, borçlunun sorumlu olduğu ancak uygulama ile alacaklı tarafından tahsil aşamasında ödenmesi gereken 492 Sayılı Yasanın 28/b maddesinde düzenlenen tahsil harcından davacı bankanın muaf olduğu yönünde yasal bir düzenleme bulunmadığı, 492 Sayılı Yasanın 28/b maddesine göre tahsil harcının alacağın ödenmesi sırasında icranın yerine getirilmesiyle doğacağının yasal olarak düzenlendiği, dolayısıyla 696 Sayılı KHK'nın 11. maddesi ile 6219 Sayılı Kanuna eklenen geçici 5. maddesinde 492 Sayılı Kanunun tahsil harcına ilişkin 28. maddesi yer almadığından, davacı bankanın kredi alacağının tahsili amacıyla başlattığı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte tahsil harcı alınmasında yasaya aykırı bir yön yoktur....