SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayet olunan vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, şikayet olunan yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Red talebini inceleyen merci tarafından verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Taraflar arasında görülen dava sırasında davacı 20.01.2016 tarihli dilekçe ile özetle "...Satış işlemlerinin iptali ve hacizlerin kaldırılması istemiyle şikayet davası açıldığını, mahkeme hakimince talebin kabulüne karar verildiği halde istek dışına çıkılarak borcun dosyaya depo edilmesi halinde tedbiren durdurma kararı da verildiğini, bu durumun usul ve yasaya aykırı olduğunu, hakiminin tarafsız olmadığını..." belirterek reddi hakim talebinde bulunmuştur Reddedilen hâkim tarafından, talebin reddinin gerektiği yönünde görüş belirtilmesi üzerine dosyayı inceleyen merci tarafından reddi hakim talebinin reddine ilişkin verilen karar davacı tarafından temyiz...
başvurularda dava konusu edilebilecek işlem şikayet başvurusunun reddine ilişkin işlem olup düzeltme başvurusunun reddine ilişkin işlemin iptali talebinin esasını inceleme olanağı olmadığından dava reddedilmiştir....
Davanın konusu süresinde satış talep edilip, satış avansının yatırılmaması nedeni ile İİK'nun 106- 110 maddeleri uyarınca haczin kaldırılmasına ilişkindir. İcra müdürlüğünce süresinde satış avansı yatırıldığından bahisle haczin kaldırılmasına yönelik talep ret edilmiş olup, bu karara karşı yapılan şikayet de icra mahkemesince ret edilmiştir. İİK'nun 363/1.maddesi gereğince "süresinde satış istenmemesi nedeniyle hacizlerin kaldırılmasına ilişkin şikayetler sonucunda verilen kararların kesin olduğu anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince davacının istinaf başvurusunun kararın kesin olduğundan bahisle reddine karar verilmesi yerinde olup, miktar itibarı ile kesin karar olduğuna yönelik ifade yerinde değil ise de sonuç itibarı ile İİK'nun 363. Maddesi uyarınca kesin kararın istinafının reddine yönelik ek karar usul ve yasaya uygun olduğundan davacının ek karara yönelik istinaf talebinin esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
a ait taşınmazın satışı neticesinde elde edilen meblağın sıra cetvelinin birinci sırasında yer alan şikayet olunanın icra dosyasına ödendiğini, şikayet olunanın icra takip dosyasında haciz şerhi işlendiğini ancak 2006 yılında taşınmazın el değiştirmesi sonucu tasarrufun iptali davası açılıp 2008 yılında yeniden haciz konulduğunu dolayısıyla 2008 yılından önce konulan haczin düştüğünü, 2008 yılında konulan haciz için ise süresinde ve düzenli satış avansı yatırılıp satış istendiğine dair bilgi ve belge bulunmadığını, müvekkilinin 2009 yılında haciz şerhi koyduğunu ve süresinde satış avansı yatırdığından birinci sırada yer alması gerektiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptali ile talepleri doğrultusunda yeniden düzenlenmesini talep ve şikayet etmiştir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hazırlık işlemlerine karşı en geç satış ilanının tebliğ tarihinden itibaren yedi günlük süre içerisinde şikayet yoluna gelinmediğinden satışa hazırlık işlemleri ile ilgili hususların fesih nedeni olarak ileri sürülemeyeceği, satış ilanında taşınmazın tapu kaydı ve imar durumunun açıkça belirtilmediği, ihale tutanağında tellalın görev aldığı isim ve imzasının tutanakta bulunduğu, satış karar tarihinden önce istinaf başvurusunda bulunan borçlu şirket hakkında iflasına karar verildiği, satış ilanının tüm iflas idare memurlarına tebliğ edildiği, dinlenen tanık beyanlarına göre ihaleye fesat karıştırılmasının söz konusu olmadığı, satış ilanında tapu kayıt ve imar durum bilgilerinin açıkça yazılı olduğu, kesinleşen kıymet takdirinin yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl geçmeden ihalenin yapıldığı, ilanın yapıldığı gazetenin tirajının ellibinin üzerinde olduğu, yurt genelinde dağıtımının yapıldığı, satış ilanlarının...
İcra Müdürlüğü dosyasındaki alacağa yasaya aykırı olarak haciz konulduğunu, bu nedenle 2. sıradaki haciz ve iştirak talebinin yasal sürede yapılmadığından reddi gerekirken satış bedelinin garameten paylaştırıldığını ileri sürerek, sıra cetveline şikayetlerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, şikayetin kabulüne, sıra cetvelinin iptaline ilişkin kararın şikayet edilen vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nce mahkemece duruşma yapılmadan inceleme yapılıp dosyanın sonuçlandırılmasının doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir....
B.İstinaf Sebepleri Borçlular; şikayet dilekçelerindeki ihalenin feshi sebeplerini tekrarlamak suretiyle kararın kaldırılmasını talep etmişlerdir. C. Bölge Adliye Mahkemesi Kararı C.1.Gerekçe ve Sonuç Şikayetin yasal yedi günlük sürede olduğu, şikayetçi borçluların icra dosyasına giren ... 4. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/180 Esas ve 413 Karar sayılı dosyasında vekille temsil edildikleri, bu vekile satış ilanının 20.10.2021 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen satış ilanına ve kıymet takdir raporuna ilişkin olarak yedi gün içinde şikayet yoluna başvurulmadığından aynı sebeplerle ihalenin feshini isteyemeyecekleri, satış ilanına ilişkin bir değerlendirme yapılmamış ise de ulusal düzeyde gazetede, İcra Müdürlüğünde ve internet ortamında süresinde duyuruların yapıldığı, borçlu Mukka Kahve ......
İcra Müdürlüğünün 2010/18041 E. ve 16843 E. sayılı dosyalarında söz konusu taşınmaza 15.09.2010 ve 03.11.2010 tarihlerinde haciz şerhi konulduğunu söz konusu dosyalardan taşınmaz üzerine konulan hacizlerin düştüğünü, bu nedenle müvekkili şirketin alacağının sıra cetvelinde 2. sırada yer alması gerektiğini ileri sürerek alacağın 2. sıraya yazılmasını talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunan ... vekili, şikayetin süresinde yapılmadığını, .... İcra Müdürlüğünün 2010/18041 E. sayılı dosyasında söz konusu taşınmaz üzerine, 15.09.2011 tarihinde haciz şerhi konulduğunu, 04.09.2012 tarihinde satış avansı yatırılarak satış talebinde bulunulduğunu, .......
İcra Müdürlüğü'nün 2007/12606 Esas sayılı dosyasında ise, takibin 15.08.2007 tarihinde başlatıldığı, 02.02.2009 tarihinde bedeli paylaşıma konu araç üzerine haciz konulduğu, satış isteme süresi içerisinde 16.11.2009 tarihinde avansı yatırılarak satış talebinde bulunulmuş ise de araç üzerinde fiili haciz bulunmadığından İcra Müdürlüğü'nce satış talebinin reddedildiği, aracın rehin alacaklısı tarafından 28.04.2010 tarihinde fiilen haczettirildiği, 16.07.2010 tarihinde satış avansının yatırıldığı, 14.10.2010 tarihinde satış talebinde bulunulduğu ve 13.01.2011 tarihinde söz konusu aracın satıldığı, bu durumda İstanbul 5. İcra Müdürlüğü'nün 2007/12606 Esas sayılı dosyasında alacaklının satış avansını yatırırak satış talebinde bulunduğu tarih itibariyle satış istemi süresi kesintiye uğradığından haczinin düşmediği gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir....