Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davacının sorumluluğunun ipoteğe konu taşınmaz bedeli ile sınırlı olduğu, davacının diğer taşınmazlarına konulan hacizlerin ve alınan rehin açığı belgesi uyarınca icra müdürlüğünce yapılan işlemlerin usulsüz olduğu, davacının taşınmazları üzerindeki hacizlerin halen durduğu, geçici rehin açığı belgesinin geçerliliğinin devam ettiği, davacının bu davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu,davacının satışı gerçekleşen taşınmaz haricinde sorumluluğunun olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının davalı tarafa Seydişehir İcra Müdürlüğü’nün 2011/659 Esas sayılı dosyasındaki 87.571,71 TL ve ferileri yönünden borçlu olmadığının tespitine, kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    (yenilemeden önce 2014/9500 E.) sayılı dosyası incelendiğinde, Alacaklısının Yapı Kredi Bankası iken temlikle T5 AŞ. olduğu, Borçlusunun T4 olduğu, Takip türünün: Örnek 7 ilamsız takip olduğu, rehin açığı belgesine dayanıldığı, rehin açığı belgesinde icra müdürlüğünün esas yılının (2009 iken ) daksillendiği görüldü. Bunun üzerine UYAP üzerinden yıllara göre inceleme yapıldığında rehin açığı belgesinin Mersin 2. İcra Müdürlüğü’nün 2010/2412 E. sayılı dosyasından düzenlenmiş olabileceği kanaatine varılmış olup 2010/2412 E. sayılı dosya UYAP üzerinden celp edilerek bu dosyadan rehin açığı belgesi düzenlenip düzenlenmediği sorulmuş verilen cevapta rehin açığı belgesinin düzenlediği bildirilmiştir....

    Mahkemece, bozma üzerine konusu kalmayan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, eldeki dava ile davalı hakkında rehin açığı belgesine dayalı olarak başlatılan takibe vaki itirazın iptalini istemiştir. Davalı, davanın konusuz kaldığını savunarak davanın reddini dilemiş; mahkemece, konusu kalmayan davanın reddine karar verilmiştir. Dosyanın incelenmesinden, davacı Bankanın davalı hakkında ... 2. İcra Müdürlüğünün 2008/5507 sayılı dosyası üzerinden rehin açığı belgesine dayalı olarak ilamsız icra takibi başlattığı, davalının takibe itiraz ettiği ve şikayet yoluna başvurduğu, ......

      İcra müdürlüğünün ... sayılı takip dosyasının 29/12/2016 tarihinde yapıldığı, davacının dava dilekçesinde asıl borçlu hakkında yapılan takipte asıl borçlunun rehin açığı belgesinde belirtildiği gibi alacaklı görünen davacıya rehne konu araçların satışından elde edilen 146.237,29 TL nin ödendiği ve rehin açığı belgesinde bakiye borcun 24.466,11 TL olduğunun beyan edildiği ve dava dilekçesinin sonuç kısmında rehin açığı belgesi miktarı dışında kalan dava değeri borçtan dolayı borçlu olmadığının tespitine yönelik menfi tespit davası açtığı, dolayısıyla rehin sözleşmelerindeki müteselsil kefil olarak imzaladığı, rehin sözleşmelerindeki borcu kabul ettiği, ancak asıl borçluya karşı yapılan icra takip dosyasında asıl borçlu tarafından yapılan ödemeler nedeniyle ödenmeyen miktar dışında kalan tutar hariç ödenen kısım yönünden kendisi hakkında yapılan takipte 122.198,83 Tl borçlu olmadığının tespiti istediği sabit olup davacının rehin sözleşmelerine müteselsil kefil olduğunun sabit olduğu, icra...

        İcra müdürlüğünün 2017/28456 sayılı takip dosyasının 29/12/2016 tarihinde yapıldığı, davacının dava dilekçesinde asıl borçlu hakkında yapılan takipte asıl borçlunun rehin açığı belgesinde belirtildiği gibi alacaklı görünen davacıya rehne konu araçların satışından elde edilen 146.237,29 TL nin ödendiği ve rehin açığı belgesinde bakiye borcun 24.466,11 TL olduğunun beyan edildiği ve dava dilekçesinin sonuç kısmında rehin açığı belgesi miktarı dışında kalan dava değeri borçtan dolayı borçlu olmadığının tespitine yönelik menfi tespit davası açtığı, dolayısıyla rehin sözleşmelerindeki müteselsil kefil olarak imzaladığı, rehin sözleşmelerindeki borcu kabul ettiği, ancak asıl borçluya karşı yapılan icra takip dosyasında asıl borçlu tarafından yapılan ödemeler nedeniyle ödenmeyen miktar dışında kalan tutar hariç ödenen kısım yönünden kendisi hakkında yapılan takipte 122.198,83 Tl borçlu olmadığının tespiti istediği sabit olup davacının rehin sözleşmelerine müteselsil kefil olduğunun sabit olduğu...

        kesin rehin açığı belgesi düzenlendiğini, davalı tarafından bakiye alacak için kesin rehin açığı belgesine dayalı olarak müvekkil aleyhine Ankara 24 İcra Müd 2021/2817 E. sayılı genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığını, İcra müdürlüğünce dosyanın rehin açığı belgesine dayalı takip olması nedeniyle ödeme emri tebliğ mazbatası beklenmeksizin müvekkili adına kayıtlı başka taşınmazın ve mevduatın haczine ve satışına dair işlemler başlatıldığından süresinde itiraz imkânı olmadığını, 103 davetiyesi ile durumu öğrenen müvekkilinin ilamsız icra takibine 19.04.2021 tarihinde itiraz etmiş olmasına rağmen, itirazın değerlendirilmediğini rehin açığı belgesinin ilama dayanmadığı halde itirazın dikkate alınmamasına dair memur işlemi hakkında İİK 16. madde uyarınca süresiz şikâyete tabii olması nedeniyle Ankara 24 İcra Müd.nün 2021/2817 E. sayılı takibinin durdurulması istemi ile yapılan şikayet başvurusunun Ankara 11....

        İcra Müdürlüğü'nün 2016/3011 Esas sayılı dosyasında alacaklı vekili tarafından rehin açığı belgesi tanzim edilmesi talep edildiğinde, icra müdürlüğü tarafından açıkça hukuka aykırı bir şekilde müvekkil hakkında da rehin açığı belgesi tanzim edildiğini, İstanbul 25. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/142 Esas sayılı dosyasından verilen şikâyetin kabulü kararı neticesinde, müvekkil hakkındaki rehin açığı belgesinin iptâl edildiğini ve bu nedenle müvekkili hakkındaki ilâmlı takibin dayanağı olan rehin açığı belgesinin de ortadan kalktığını, ancak müvekkili hakkında İstanbul 28. İcra Müdürlüğü'nün 2019/45701 Esas sayılı dosyasıyla başlatılmış olan ilâmlı icra takibinin iptâli talebiyle İstanbul 23....

        ye ait taşınmazın davalı banka lehine ipotek hakkı tesisi yapıldığının ve ihtar çekilerek ipotek limitince borcun ödenmesini istediklerini, borcun ödenmemesi üzerine takip başlatıldığını, davacı ... aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığını, takip borcu kapanmadığından kesin rehin açığı belgesi düzenlenerek taraflarına verildiğini, bu belge uyarınca borçlu olarak gözüken ..., ... ve ... ... aleyhine ilamsız takip başlatıldığını, davalı bankanın iyi niyetli olduğunu, rehin açığı belgesinin düzenlenmesinde bankanın insiyatifinin olmadığını, davalı bankanın bu durumu öğrenince başlatılan takipten vazgeçtiğini, bu nedenle davanın konusuz kaldığını, davacının hukuki yararı olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davacının kefil olmadığı dava dışı ...'in kullandığı kredi nedeniyle, sırf adı geçen krediye kefil olan oğlu dava dışı ... ...'...

          ye takip yaptığını, takip sırasında ...ün ölümü üzerine mirasçıları aleyhine takibin devam ettiğini, yapılan takip sonucu rehin açığı belgesi alındığını, bu rehin açığı belgesine dayalı olarak ... 5. İcra Müdürlüğünün 2014/10579 Esas sayılı dosyası ile ...Ltd. Şti. ve davalılar aleyhine rehin açığı belgesinde yazılı olan 229.400,00 TL üzerinden takip başlatıldığını, takibe davalıların itiraz ettiğini, itirazın hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalılar vekili, müvekkillerinin murisi olan ...'ün ... adında bir mirasçısının daha olduğunu, bu mirasçı aleyhine de icra takibi yapılması gerektiğini, ayrıca murisin kredi sözleşmesini kefil veya müşterek borçlu sıfatı ile imzalamadığını, bu durumda sorumluluğunun da ipotek verilen gayrimenkulun değeri kadar olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, muris ...'...

            Bilirkişi raporunun incelenmesinde, ihale bedelinden bu kredi borçlusunun sorumlu olduğu % 56.95 oranındaki miktar düşülüp buna göre şikayetçi hakkında rehin açığı belgesinin hangi rakam üzerinden düzenleneceğinin belirlenmesi gerekirken asıl alacağın raporda aynen yer aldığı görülmektedir. Mahkemece, bu eksikliğin giderilmesi için bilirkişiden ek rapor alınarak sonuca gidilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 30.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu