Kira sözleşmesinin 6/c maddesinde, taşınmazda kurulu bulunan sistemlerin herhangi bir sebeple sökülmesi durumunda, kiralayanın kendisine peşin ödenen kira bedelinin kullanılmayan kısmını ...'e bir ay içerisinde iade edeceği, 18/b maddesinde de, ...'in, iş bu kira sözleşmesini bir ay önceden, yazılı bildirimde bulunmak kaydı ile herhangi bir zamanda, hiçbir neden göstermeden feshetme hakkına sahip olduğu, kiralayanın bu durumu şimdiden kabul edeceği ve bu durumda herhangi bir hak ve alacak talebinden bulunmayacağını beyan ve taahhüt edeceği, fesih tarihinden sonraki döneme ilişkin olarak peşin ödenmiş kira bedeli var ise kiralayanın bu bedeli fesih tarihinden sonra bir ay içerisinde ...'e iade edeceği kararlaştırılmıştır. Davacı kiracı, 31/07/2012 tarihinde keşide ettiği ihtarname ile kira sözleşmesinin 18/b maddesi gereğince feshedildiğini bildirmiş ise de; İhtarname muhatap kiraya verene tebliğ edilememiştir....
DAVA Alacaklı icra mahkemesine başvurusunda; icra takibinin "Kuyucak Yolu Kümeevler No:217/2A Kemalpaşa/ ..." adresinde bulunan soğuk hava deposu odalarının kiralanmasına ilişkin 01.04.2017 tarihli ve 10 yıl süreli kira sözleşmesine dayandığını, 2020 yılının Mart ve Ağustos ayları arası döneme ilişkin 6 aylık kira bedelinin talep edildiğini, borçlunun taşınmazdan Kemalpaşa İcra Dairesi'nin 2019/1879 Esas sayılı dosyası ile 26.08.2020 tarihinde icra dairesi aracılığıyla tahliye edildiğinden ağustos ayına ilişkin kira bedelinin bu tahliye tarihi esas alınarak hesaplandığını ve talep edildiğini, kira sözleşmesinin varlığına, kira miktarına ve imzaya itiraz edilmediğini, kira akdinin 26.03.2019 tarihinde gönderilen ihtarname ile sona erdiğini iddia edilmiş ise de yasada belirlenen şartlar dışında kira ilişkisinin kiraya veren tarafından tek taraflı bildirim ile sona erdirilemeyeceğini, taşınmazın 14.08.2019 tarihide tahliye edeceğine ilişkin noterde taahhütname verildiğini, kiralananın...
Ancak, Sanık hakkında erteli 1yıl 15 gün hapis cezası verildiği halde 5237 sayılı TCK'nın 53/3.maddesinin “mahkum olduğu hapis cezası ertelenen veya koşullu salıverilen hükümlünün kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz “amir hükmüne aykırı olarak uygulama yapılması, Kanuna aykırı ve sanık müdafiinin temyiz iddiaları yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, bozma sebebi 5320 sayılı Kanun'un 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, temyiz edilen kararın hüküm fıkrasından TCK 'nın 53.maddesinin uygulanmasına ilişkin kısım çıkartılarak yerine "a) sanığın hapis cezası ertelendiğinden 5237 sayılı TCK'nın 53/1 maddesinde belirtilen hakları kullanmaktan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına, aynı Kanun'un 53/1-c maddesinde yazılı kişisel hak yoksunluğunun...
Maddesi kapsamında hapis hakkının kullanılması ve bu bağlamda malların defterinin tutulması talebinde bulunulduğu, icra dairesi tarafından hacizle ilgili hükümler kıyasen uygulanarak menkul malların tespitinin yapıldığı ve akabinde menkullerin Servet Kılıç'a yediemin olarak teslim edildiği, alacaklı tarafından süresi içerisinde İİK'nın 270/3 maddesi kapsamında rehnin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takibe geçildiği, borçlulara ödeme emri gönderildiği, takibe, ödeme emrine, alacak kalemlerine, borca, rehne, rehin hakkına, faize ve tüm ferilerine itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulduğu ve alacaklı tarafından itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmıştır. Bu durumda alacaklı itirazın iptali kararı getirmedikçe borçlular hakkında takibe devam olunmayacağından ve rehin hakkına ilişkin itirazlar alacaklının bu başvurusu sırasında tartışılacağından ayrıca İcra Mahkemesi'nden defter tutma ve hapis hakkı işleminin iptalini istemekte hukuki yarar bulunmamaktadır....
İcra Müdürlüğü'nün 2009/4079 E. sayılı dosyasında düzenlenen 14.07.2009 tarihli sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunan..., ..., ..., ..., ... ve ... ve ... vekilleri ayrı ayrı, şikayetin reddini savunmuş, diğer şikayet olunanlar ise şikayete cevap vermemiştir. Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve dosya kapsamına göre; bedeli paylaşıma konu taşınmazlar üzerine ... lehine intifa hakkı bulunduğu, intifa hakkına ve çıplak mülkiyet ayrı ayrı hacizler konulduğu İİK'nın 100. maddesine yarar bilgiler toplanmak sureti ile yeniden sıra cetveli yapılmak üzere anılan sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir. Kararı, şikayet olunan ... vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, İcra Mahkemesince uyulan bozma ilamı doğrultusunda inceleme yapılıp karar verilmiş olmasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, şikayet olunan ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
Hapis hakkı, kanundan doğan bir tür rehin hakkıdır. İİK'nın 23/2. maddesine göre menkul rehni "... alacak vs. haklar üzerindeki rehinleri de" ifade eder. Taşınır rehni tabiri, teslime bağlı rehinleri, TMK'nın 940. maddesinde öngörülen rehinleri, ticari işletme rehnini, hapis hakkını, alacak ve sair haklar üzerindeki rehinleri de kapsar. Bu nedenle alacaklı, kendisine tanınan hakkı kullanarak taşınır rehninin paraya çevrilmesine ilişkin yolla İİK'nın 145 ve devamı maddeleri uyarınca takip yapabilir. Nitekim alacaklı, borçluya karşı hapis uygulanan menkuller için menkul rehninin paraya çevrilmesi yoluyla 29.04.2008 tarihinde takibe geçmiştir. İstihkak iddiası, hacizli mala istihkak davası hakkındaki hükümlere tabidir (İİK m. 96-99, 150/g). Rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takipte, haciz aşaması olmadığı için, istihkak iddiaları paraya çevirme aşamasında (rehinli malın satışının istenmesinden sonra) incelenir (İİK m. 150/g)....
Kişinin şikayet yolu ile işlemi icra mahkemesine getirmesi mümkündür. Bu nedenle 28.07.2018 tarihinde haciz tutanağına göre tahliyeye karşı çıkıp vergi levhası ve devir sözleşmesi sunduğundan şikayet hakkının varlığı kabul edilmiştir. Y. HGK nın 2011/3- 749E - 2012/50 K sayılı içtihatlarında da belirtildiği üzere alt kiracı davacının kira ilişkisi ancak kiracıya (Kendisine kiralayan kiracıya) bağlı olarak varlığını sürdürecektir. Bu nedenle 2. Kiracı (Alt Kiracı) durumundaki davacı 1. Kiracının kira sözleşmesinden doğan haklarının ona bağlı olarak kullanan durumunda olmakla davalı kiralayan ile dava dışı kiracı arasındaki kira ilişkisi sona erdiğinde alt kiracı durumundaki davacının kiracılığı da son bulacaktır. Devir sözleşmesinde davalı kiralayanın imzası bulunmadığından, davalıyı bağlamaz....
Aaçıklanan yasal düzenleme uyarınca, alacaklı tarafça rehnin paraya çevrilmesine yönelik takibe geçildikten ve bu konuda kendisine ödeme veya icra emri gönderildikten sonra borçlu, hapis hakkına yönelik şikayet veya itirazlarını takibin şekline göre icra dairesine veya icra mahkemesine yapması gerekir ( Yargıtay 12. HD'nin 23.06.2020 tarihli, 2019/5510 E, 2020/5410 K. sayılı içtihadı). Borçlu hapis hakkına karşı çıkmak isterse, bunu ödeme emrine itiraz yolu ile ileri sürebilir (Bkz. İcra ve İflas Hukuku El Kitabı 2013 2. baskı, Prof. Dr. Baki Kuru). Yukarıda belirtilen nedenlerle, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- İzmir 3....
Dava dışı ... hazinesine ait olan taşınmazın davacıya kiraya verilip teslim edildiği, kira bedellerinin davacı tarafından davalıya ödendiği, bu dönem için hazinenin de davacıdan ecrimisil talebinde bulunduğu, davacının idare mahkemesine bu tahakkukun iptali için dava açtığı ancak reddedilerek kesinleştiği ve davacının maliyece talep edilen ecrimisil bedelini ödediği hususunda uyuşmazlık yoktur. 2010/1035-7128 Borçlar Kanununun 249. ve devamı maddelerinde düzenlenen gerek adi gerekse hasılat kirasına ilişkin sözleşmeler, taraflar açısından şahsi hak doğuran sözleşmelerdir. Bu nedenle, kiralayanın malik olmasına gerek yoktur. Bu noktadan hareketle, kural olarak, kiralayanın kiralananı kullanım amacına uygun biçimde teslim etmesi ve kira süresi zarfında da aynı olguyu devam ettirmesi gerekir....
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda yeni malik olan davacıların, mülkiyet hakkına dayalı olarak açtıkları el atmanın önlenmesi davasında, eski malikin davalı kiracı ile yapmış olduğu baz istasyonuna ilişkin sözleşmenin yeni maliki bağlamayacağı, gerekçesi ile davacıların baz istasyonu ve cihazları yönünden el atmanın önlenmesi ve kal istemlerinin kabulü ile binanın çatısına kurulu baz istasyonunun ve binanın ortak kullanım alanında bulunan baz istasyonu cihazlarının sökülerek kaldırılmasına, bu konudaki davalı müdahalesinin önlenmesine, karar verilmiştir. Davalı kiracı, önceki malik kiralayan ... ile yaptığı 14.01.2010 başlangıç tarihli 5 yıl süreli kira sözleşmesi gereğince taşınmazda kiracı sıfatı ile bulunmaktadır. Davacılar ise kiralananı 07/06/2010 tarihinde satın alarak eski malik kiralayanın halefi olmakla kiralayanın haklarına sahip olmuşlardır. Bu itibarla sözleşme hükümleri yeni malik davacıları da bağlar. Sözleşmenin özel şartlar 3....