Taraflar arasındaki sözleşmenin 5.b maddesinde "... kiracının tasarrufları, davranışları, icraatları ile ilgili kiralayanın bir sorumluluğu bulunmayacaktır. Kiracı bu maddede öngörülen yükümlülüklerine aykırı davranışları sonucunda kiralayanın maruz kalacağı, her türlü ödeme, ceza, tazminat, zarar ve ziyanı temerrüt faizi ile birlikte tazmin ve icabında kiralayanın ibrasını temin etmek mükellefiyeti altındadır. Şu kadar ki, kiralayan tamamen kendi tercine bağlı olarak sözkonusu ödemeleri yapmak ve bu ödemeler için kiracıya rücu etmek hakkına sahiptir." hükmüne yer verilmiştir. Mahkemece somut olayın değerlendirilmesi açısından anılan sözleşme hükmü üzerinde durulup tartışılarak, varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken belirtilen sözleşme hükmü değerlendirilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA....
-TL parayı geri aldıklarının anlaşılması karşısında,.. işyeri sahibi olarak kiracısının, kahvehaneyi devretmesinin kiralayanın rızasına bağlı bulunduğu, kiralayanın bu hususu şarta bağlamasının yasal hakkı olduğu, nitekim katılanın da, 3000....
Talep, alacaklının haczin İİK’nın 96.-97. maddesine göre yapılması talebine ilişkin şikayet başvurusudur. 1.Üçüncü kişi vekili haciz esnasında alınan beyanında ve cevap dilekçesinde taşınmazı ... ... A.Ş.'den kiraladıklarını, mahcuzların da taşınmazın eklentisi olup, dava dışı Fibabank A.Ş.ye rehinli olduğunu beyan ederek, kiracılık sıfatına dayalı olarak istihkak iddiasında bulunmuştur. İİK'nın 96/1. maddesi uyarınca istihkak iddiasının mülkiyet, rehin vb. haklardan birisine dayanılarak ileri sürülmesi gerekir. Gerek doktrinde ve gerekse Yargıtay uygulamasında “mülkiyet ve rehin hakları” sözcüklerinin sınırlandırıcı anlam taşımadığı, ayrıca sınırlı ayni haklara, tapuya şerh verilmiş kişisel haklara, hapis hakkına, mülkiyeti muhafaza sözleşmesine, intifa hakkına dayanarak da istihkak davası açılabileceği kabul edilmektedir. Ancak somut olayda, üçüncü kişi yalnızca kiracılık sıfatına dayanmıştır. Kural olarak kiracının istihkak iddiasında bulunma hakkı yoktur....
tarafından kullanılmayan Aralık ayı kira bedelinin de icra dosyasına yatırıldığını, müvekkilinin alacaklıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, aralarındaki kira sözleşmesinin 16.12.2015 tarihinde haklı nedenle fesih edildiğini, bu nedenle hapis hakkına ve hapis hakkının akabinde verilen 15 günlük sürede açılan taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takibe, tüm alacak ve ferilerine itiraz ettiğini bildirmiştir....
Şikayet olunanın alacağı otopark ücreti alacağıdır. TBK'nın 580. (BK'nın 482.) maddesi hükmü uyarınca, işletenler, kendilerine bırakılan veya konaklama yerlerine, garaj, otopark ve benzeri yerlere konulan eşya veya hayvanlar üzerinde, ücretlerini veya saklama giderlerinden doğan alacaklarını güvenceye almak için hapis hakkına sahiptirler. Kiraya verenin hapis hakkına ilişkin hükümler, kıyas yoluyla burada da uygulanır. Kiraya verenin hapis hakkını düzenleyen TBK'nın 336. (BK'nın 267.) maddesinde ise, "taşınmaz kiralarında kiraya veren, işlemiş bir yıllık ve işlemekte olan altı aylık kira bedelinin güvencesi olmak üzere, kiralananda bulunan ve kiralananın döşenmesine veya kullanılmasına yarayan taşınırlar üzerinde hapis hakkına sahiptir." hükmüne yer verilmiştir....
-K A R A R- Şikayetçi vekili, şikayet olunanın alacaklı olduğu Ankara 7. İcra Müdürlüğünün 2010/2889 E. sayılı takip dosyasında düzenlenen sıra cetvelinin hatalı olduğunu, sıra cetvelinin müvekkilinin avukatlık ücret sözleşmesinden kaynaklanan alacağının rüçhanlı alacak olmasına rağmen rüçhaniyetin gözetilmediğini, Avukatlık Yasası'nın 166/2 maddesi uyarınca rüçhan hakkına sahip olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptali ile alacağının 1. sıraya alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, şikayetçinin şikayet dışı borçlu müvekkili ile yaptığı avukatlık ücret sözleşmesinin Avukatlık Yasası’nın 166/2 maddesi kapsamında olmadığı, alacaklı olduğu dosyada alacağına yönelik hapis hakkı uygulamasının bulunduğu, vekalet ücretinin alacaklı olduğu dosya takip masraflarına dahil edildiği gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir....
Bir başka ifadeyle kiraya verenin hapis hakkı ile ilgili teminat altına alınan işlemiş bir yıllık ve işlemekte olan altı aylık kira bedeli ile sınırlandırılan, geriye ve ileriye dönük toplam on sekiz aylık kira bedeli alacağıdır. Bu husus hapis hakkına zaman bakımından getirilen sınırlamadır. Diğeri ise nitelik bakımından öngörülen sınırlama olup kiraya veren kiracısına karşı olan her türlü alacak hakkı için değil, sadece kira bedeli alacağı bakımından hapis hakkına sahiptir. Kiraya verenin hapis hakkını kullanabileceği işlemiş bir yıllık ve işleyecek altı aylık kira alacağının kapsamı içerisine öncelikle kira konusu taşınmazın kullanılması ve ondan yararlanılması karşılığı olan ve sözleşme ile kararlaştırılan kira bedeli dahil olacaktır. Bunun dışında TBK 341/1....
Sözleşmede kullanma amacına uygun olarak yapılan iyileştirme bedellerinin kiralayanın sorumlu olduğuna ilişkin bir hüküm bulunmadığı gibi taşınabilir malzemelerin alınabileceği kabul edildiğinden davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken yapılan iyileştirmelerin BK 251/2 maddesinde belirtilen ayıplar kapsamında olmadığını belirterek talep edemeyeceğinden bahisle davanın red edilmesi doğru değilsede sonuç itibariyle doğru olan kararın gerekçe değiştirilerek bu şekliyle hükmün düzeltilerek ONANMASINA ve aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına 05.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bu maddeye göre malik, aktif yetki kapsamında mülkiyet hakkına konu olan eşya üzerinde kanuni sınırları içinde dilediği gibi tasarrufta bulunma; hem de pasif yetki kapsamında mülkiyet hakkına konu olan eşyayı üçüncü kişilerce yapılacak saldırılara karşı koruma haklarına sahiptir. Müdahalenin men'ine ilişkin bu dava ayni bir dava olup, tecavüz devam ettiği sürece açılabilir. Davacı dava konusu şeyin maliki olduğunu ve mülkiyet hakkına davalı tarafından el atıldığını ispatla yükümlüdür. Davalı ise, davacının malik olmadığını ya da davacının mülkiyet hakkına el atmadığını, el atmanın sona erdiğini ispat edebilir. Dava konusu, İstanbul İli, Fatih İlçesi, 2792 ada,93 parsel ile 2792 ada 94 parsel sayılı kargir dükkân vasıflı taşınmazların davacı Dikran Akdoğan adına kayıtlıyken 05/12/2019 tarihi ve 31715 yevmiye nolu ile satış işleminden tam hisse ile Ömer Dolaç adına tescil edildiği anlaşılmıştır....
Dava, haksız şikayet nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece manevi tazminat isteminin reddine, maddi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. Davacı, dava dışı kişiden kiraladığı taşınmazı davalının haksız şikayeti nedeniyle ekemediğini, şikayet sonucunda kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, şikayet nedeniyle oluşan maddi zararı ile manevi zararının giderilmesini istemiştir. Davalı davanın reddini savunmuştur. Mahkemece şikayetin yasal hak arama özgürlüğü kapsamında olduğu gerekçesiyle manevi tazminat istemi reddedilmiş, bilirkişi raporu ile belirlenen maddi tazminatın kısmen kabulüne karar verilmiştir....