WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

CEVAP Şikayet olunanlardan ... vekili cevap dilekçesinde; sıra cetvelinde bedeli paylaşıma konu araç üzerine konulan haczin düşmediğini, süresi içerisinde satış talebinde bulunup satış avansını yatırdıklarını savunarak şikayetin reddini istemiştir. Şikayet olunanlardan Samsun 19 Mayıs Vergi Dairesi Müdürlüğü şikayete cevap vermemiştir. III....

    Uyma kararı verilen mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; vergi dairesinin ilk haczinin 25.06.2009 tarihli olduğu, haczin 2.985,96 TL alacak yönünden konulduğu, taşınmazın satış tarihi itibariyle, tapu kaydına işlenmiş başka bir hacizleri bulunmadığı, satıştan sonra Vergi Dairesince konulan 25.07.2011 tarihli haczin satış bedelinin paylaştırılmasında dikkate alınmayacağı, bu durumda ilk haczin Vergi Dairesine ait olması nedeniyle, haciz nedeni olan 2.985,96 TL alacağın haciz tarihinden satış tarihine kadar işlemiş faizi olan 1.422,67 TL ile birlikte satış bedelinden öncelikle karşılanması, kalan para olduğu taktirde bunun da şikayetçinin dosyasına ödenmesi gerektiği belirtilerek, şikayetin kabulüne dair verilen karar, şikayet olunan vekilinin temyizi üzerine, Dairemizin 12.10.2015 tarih ve 2014/11034 E., 2015/6455 K. sayılı ilamı ile onanmıştır. Bu kez, şikayet olunan vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur....

      İcra Müdürlüğü'nün 2002/8332 Esas sayılı dosyasında 28.12.2011 tarihinde düzenlenen sıra cetvelinde, borçluya ait intifa hakkının satışından elde edilen paranın birinci sırada yer alan müvekkili ile ikinci sırada yer alan şikayet olunan arasında garameten paylaştırıldığını, oysa ki şikayet olunana ait haczin, satış için yatırılan avansın 29.07.2008 tarihinde iade alınması, bu tarihten sonra bir daha intifa hakkının satışının istenmemesi ve yeni avans yatırılmaması nedeniyle düştüğünü ileri sürerek, söz konusu sıra cetvelinin şikayet olunana pay ayrılmasına ilişkin kısmının iptaline, borçlu hakkında başkaca bir haciz bulunmaması nedeniyle şikayet olunana ayrılan payın müvekkiline ödenmesine ve sıra cetvelinin bu şekilde düzenlenmesine karar verilmesini istemiştir....

        Sırada bulunan ve rehinle temin edilmiş olan alacak bakımından bir itirazlarının bulunmadığını, ancak rehinle takip edilen alacak arkasında yer alan alacaklar bakımından ihtiyati haciz tarih esas alınarak sıra cetveli oluşturulmasının mümkün olmadığını, müvekkiline ait takip dosyasındaki ihtiyati haczin kesinleşme tarihinin şikayet olunun ...'ye ait takip dosyasından daha önce olduğunu, 3. sırada yer alan alacaklı ...ait dosya yönünden ise şikayet olunan alacaklı şirketin henüz kıymet takdiri yapılmadan satış avansı yatırdığı dolayısıyla satış aşamasına geçelmeden yatırılan satış avansının haczin düşmemesi için işleyecek süreleri kesmeyeceği dolayısıyla da şikayet olunan alacaklı şirketin düşen haczine dayanılarak sıra cetveli uluşturulabilmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin alacağının şikayet olunanlarınkinden önce kesinleştiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin buna göre düzenlenerek iptalini şikayet etmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin olarak Dairemizin 28.12.2011 gün ve 2011/586 Esas 2011/2891 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi şikayetçi vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: - KARAR - Şikayetçi vekili, müvekkilinin alacağı nedeniyle dava dışı borçlular aleyhine ihtiyati haciz kararı alarak icra takibi başlattığını, müvekkilince ilk haczin 27.02.2009 tarihinde konulmasına rağmen, şikayet edilenin icra takibi başlattığı icra dairesince sıra cetveli düzenlendiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini istemiştir. Şikayet edilen vekili, ilk kesin haczin müvekkilinin haczi olduğunu savunarak, istemin reddini istemiştir....

            İcra Müdürlüğü'nün 2012/9046 Esas sayılı dosyasında düzenlenen 29.04.2013 tarihli sıra cetvelinde, şikayet olunana birinci sırada yer verildiğini, müvekkilinin ise ikinci sırada yer aldığını, menkuller üzerindeki ilk ihtiyati haczin müvekkilinin takip dosyasından konulduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini, olmadığı takdirde satış bedelinin birinci sırada ve ikinci sırada yer alan alacaklılar arasında garameten paylaştırılmasını talep ve dava etmiştir. Şikayet olunan ilk kesin haczin müvekkilinin takip dosyasından konulduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; menkuller üzerindeki ilk kesin haczin şikayet olunana ait olduğu, sıra cetvelinin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir. Karar, şikayetçi vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              Tapuya işlenmesi, haczin kurucu unsuru olmayıp bildirici nitelik taşır. Ne var ki 3. kişilere karşı ileri sürülebilmesi için haczin tapu siciline işlenmesi gerekmektedir(Dairemizin 10/12/2015 tarih ve 2015/28857 E.-31140 K. sayılı kararı). Bu açıklamalar ışığında, İİK.nın 106-110.maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığı belirlenirken sürenin başlama tarihi olarak icra müdürlüğünce haciz kararının verilme tarihi esas alınmalıdır. Somut olayda, şikayete konu haczin incelenmesinde; alacaklı vekilinin 01/06/2017 tarihli talebi üzerine icra müdürlüğünce 02/06/2017 tarihinde haciz talebinin kabul edilmesiyle haciz konulduğu, haczin konulduğu tarih (02/06/2017) itibariyle İİK'nun 106....

                Taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılması istemi, icra memurunun işlemine yönelik şikayet mahiyetinde olduğundan, şikayet prosedürüne göre çözümlenmesi gerekir(HGK'nun 24.09.1997 tarih 1997/15-461 E. 1997/729 K.; HGK'nun 13.06.2001 tarih ve 2001/12-461 E. 20011516 K.; HGK'nun 31.03.2004 tarih ve 2004/12-198 E. 2004/183 K. sayılı kararları). Bu nedenle, haciz tarihinde takipte taraf olmayan 3. kişi ... adına tapuda kayıtlı olan taşınmaz üzerine konan haczin kaldırılması istemi, şikayet niteliğinde olup, işin niteliği gereği bu şikayet süreye tâbi değildir. HGK'nun 07.04.2004 tarih ve 2004/12-210 E. 2004/208 K. sayılı kararında da açıklandığı üzere, taşınmazın borçlunun borcu nedeniyle haczedilebilmesi için, haciz tarihinde borçlunun adına kayıtlı olması zorunludur. Bir başka deyişle; haciz tarihinde takipte taraf olmayan 3. kişi adına kayıtlı olan taşınmazın, borçlunun borcu için haczi mümkün bulunmamaktadır....

                  Mahkeme; davacının icra dosyasına 21.07.2020 tarihinde dilekçe sunduğu ve haczi bu tarihte öğrendiği, haczedilmezlik şikayetini ise 13.10.2021 tarihinde 7 günlük şikayet süresi geçtikten sonra ileri sürdüğü, her ne kadar taşınmaza 20.12.2019 tarihinde haciz konulup ardından 12.07.2021 tarihinde haciz yenilenmiş ise de, haczin önceki haczin devamı niteliğinde olduğu, haczin yenilenmesinin yeniden şikayet hakkı vermeyeceği gerekçesiyle şikayetin süreden reddine karar vermiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece gerekçesinin aksine hukukumuzda haczin yenilenmesi müessesesi bulunmadığını, müvekkilinin meskeniyet şikayetinin 12.07.2021 tarihli hacze ilişkin olduğunu ve süresinde haczedilmezlik şikayetinin ileri sürüldüğünü, taşınmazın müvekkilinin haline uygun olduğunu beyanla Mahkeme kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. İİK'nın 82.maddesinin 1.fıkrasının 12.bendi gereğince, borçlunun haline münasip evi haczedilemez....

                  İİK 268 maddesi ihtiyati haczin iştirak şartlarını düzenlemiştir. Buna göre ihtiyati haczin kesinleşmesinden önce gerek İİK gerekse diğer kanunlar uyarınca kesin haciz konulması halinde ihtiyati haczin bu hacze iştiraki İİK 100 maddede yazılı şartların bulunması halinde mümkündür. Somut olayda şikayet edilenin 21.09.2010 tarihli ihtiyati haczi sonrası takibe itiraz edilmesi üzerine kamu haczinden önce itirazın iptali davası açıldığı, önce kabul üzerine ihtiyati haczin 13.05.2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Şikayet olunanın şikayetçinin kesin haczinden önce açılmış bir davası olması nedeniyle kamu haczine iştiraki mümkün bulunduğundan şikayetin reddinde ve istinaf talebinin esastan reddinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Kararın bu nedenle onanması gerekmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, şikayetçi vekilinin tüm temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu