Somut olayda; birinci haciz ihbarnamesi 10.11.2014, ikinci haciz ihbarnamesi 18.12.2014, üçüncü haciz ihbarnamesi ise 14.01.2015 tarihlerinde "daimi işçi-çalışan yetkili ..." imzasına tebliğ edilmiş ise de; şikayetçi şirket temsilcinin adreste bulunup-bulunmadığı araştırılıp tespit ve tevsik edilmeden doğrudan şirket çalışanı ....'a yapılan tebligatlar usulsüzdür. O halde şikayetçinin ıttıla tarihine göre süresinde ileri sürdüğü anlaşılan şikayetinin kabulü gerekir iken reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Üçücü kişinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi. GB...
O halde mahkemece, tebligatların usulsüzlüğü kabul edildiğine göre, TK'nun 32. maddesi uyarınca öğrenme tarihinin tespitiyle, 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin bu tarihe göre düzeltilmesine, usulüne uygun olarak 89/1 haciz ihbarnamesi çıkarılmadan 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnameleri çıkarılamayacağından veya çıkarılmış olsa bile hükümsüz sayılacaklarından 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile tesis edilen hüküm isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Şikayet olunanın alacaklı bulunduğu icra dosyasında ise takibin yine bonoya dayalı ilamsız takip olduğu, üçüncü kişiye takipten önce alınan ihtiyati haciz kararına dayalı olarak yalnızca haciz müzekkeresi (İİK'nın 88. md.) gönderildiği, bu müzekkerenin 30.12.2013 tarihinde tebliğ edildiği, ödeme emrinin 02.01.2014 tarihinde tebliğ edildiği, takibinin kesinleşmesi üzerine bu kez 29.01.2014 tarihinde İİK'nın 89. maddesine dayalı haciz ihbarnamesi tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Takip borçlusunun alacaklı bulunduğu üçüncü kişi, kendisine İİK'nın 88. maddesine dayalı olarak gönderilen haciz müzekkerelerinin tebliğ tarihleri itibariyle alacağın henüz doğmadığını bildirmiştir. Bedeli paylaşıma konu tutar sıra cetvelinin düzenlendiği dosyaya 12.09.2014 tarihinde gelmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında; davacı adına gönderilen 89/1 ihbarnamesi tebligatında posta görevlisinin imzasının olmadığı, tebliğ evrakının usulüne uygun tebliğ edilmediği belirtilerek şikayetin kabulü ile, birinci haciz ihbarnamesinin öğrenme tarihininin 18.10.2021 olarak düzeltilmesine, Alanya İcra Müdürlüğünün 2019/45942 Esas sayılı dosyasında şikayetçi adına yapılan birinci haciz ihbarnamesinin tebliği usulsüz olduğundan ikinci haciz ihbarnamesi ve üçüncü haciz ihbarnamesi geçersiz sayılacağından ikinci haciz ihbarnamesi ve üçüncü haciz ihbarnamesinin iptaline karar verilmiştir. A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
İcra Müdürlüğü dosyasında 3. şahsa usulüne uygun haciz ihbarnamesi tebliğ edildiğinin ve borçlu alacağı üzerine haciz konulduğunun kabul edilemeyeceği gerekçesiyle, şikayetin kabulü ile sıra cetvelinin iptaline dair verilen karar şikayet olunan vekili temyiz itirazı üzerine yapılan inceleme sonucu, Dairemizce 27.10.2011 tarihli 3. kişi cevabının mevcudiyeti karşısında mahkemece bu yazıya itibar edilmemesi ve haciz ihbarnamesinin tebliğinin usulsüz olup olmadığının tartışılması ve icra dosyasındaki 27.10.2011 tarihli belge asıl olmasına rağmen suret olduğunun kabulü ile şikayet olunanın haciz ihbarnamesi tarihinin daha önce olduğu gözönünde bulundurularak, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir....
Somut olayda 89/1-2-3 haciz ihbarnameleri şikayetçiye, "Muhatabın / yetkilinin çarşıya gittiğini beyan eden daimi işçisi...imzasına tebliğ edildi." şerhi ile tebliğ edilmiş olup bu tebliğ işlemleri, yukarıda açıklanan TK'nun 12 ve 13. maddeleri ile Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 21. maddesinde düzenlenen tüzel kişilere tebligat usulüne aykırı olarak, borçlu şirketin yetkilisinin bulunup bulunmadığı tespit edilmeksizin yapıldığından usulsüzdür. O halde mahkemece tebligatların usulsüzlüğü kabul edildiğine göre, TK'nun 32. maddesi uyarınca öğrenme tarihinin tespitiyle, 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin bu tarihe göre düzeltilmesine, usulüne uygun olarak 89/1 haciz ihbarnamesi çıkarılmadan 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnameleri çıkarılamayacağından veya çıkarılmış olsa bile hükümsüz sayılacaklarından 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Somut olayda 89/1-2-3 haciz ihbarnameleri şikayetçiye," Gösterilen adreste işyerinin daimi çalışanı...imzasına tebliğ edildi " şerhinin yer aldığı görülmektedir. tebliğ işlemi yukarıda açıklanan TK'nun 12 ve 13. maddeleri ile Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 21. maddesinde düzenlenen tüzel kişilere tebligat usulüne aykırı olarak borçlu şirketin yetkilisinin bulunup bulunmadığı tespit edilmeksizin daimi çalışana tebliğ gerçekleştirildiğinden yapılan tebligat usulsüzdür. O halde mahkemece tebligatların usulsüzlüğü kabul edildiğine göre, TK'nun 32. maddesi uyarınca öğrenme tarihinin tespitiyle, 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin bu tarihe göre düzeltilmesine ,usulüne uygun olarak 89/1 haciz ihbarnamesi çıkarılmadan 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnameleri çıkarılamayacağından veya çıkarılmış olsa bile hükümsüz sayılacaklarından 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin iptaline ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
ve borçlunun açık kimlik ve adreslerinin yer almadığını, yine faiz ve giderlerin ayrıca gösterilmediğini, 23/07/2019 tarihli üçüncü haciz ihbarnamesinde ise ikinci haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin yer almadığını, adres bilgilerinin, faiz ve giderlerin belirtilmediğini, müvekkilinin adres bilgilerinin yer almadığını, yine dosya arasında 22/04/2019 tarihli bu sefer haciz miktarı 774.839,56TL olan haciz ihbarnamesi olduğunu, birbiriyle çelişen ve mevzuata aykırı haciz ihbarnamelerinin iptali gerektiğini beyan ederek, şikayetlerinin kabulü ile haciz ihbarnamelerinin tamamının ve buna dayanak tebliğ işlemlerinin iptali ile şikayetçinin dosyalarda görünen borçlu kaydının silinmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Kapı No:1B/136 Alanya/Antalya" adresine tebligat gönderildiği anlaşılmakla tebligatın usulsüzlüğü şikayetinin kabulüne ve Alanya İcra Müdürlüğü'nün 2019/43919 Esas sayılı dosyasından davacı adına gönderilen 89/1 haciz ihbarnamesi tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak bildirilen 30/06/2021 olarak düzeltilmesine, itiraz süresi dolmadan gönderilen 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin iptaline, 89/1 haciz ihbarnamesine yapılan itirazın süresinde olduğunun tespitine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tebligatların usulüne uygun olduğu, fazla yazılan rakamın iç kapı numarası olduğunu, hayatın olağan akışına göre Konaklı bölgesinde 136 dairenin bulunmadığının aşikar olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
e gönderilen birinci haciz ihbarnamesinin 27.10.2014; ikinci haciz ihbarnamesinin 27.11.2014; üçüncü haciz ihbarnamesinin ise 7.01.2015 tarihinde tebliğ edildiği, haciz ihbarnamelerine itiraz edilmediği tespit edilerek... aleyhine takip dosyasından haciz işlemlerinin tatbik edildiği ve son olarak adı geçene takip dosyasından gönderilen 103 davetiyesinin 5.06.2015 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmış olup...'ün 29.01.2016 tarihinde vefatı sebebiyle, mirasçıları tarafından murislerine gönderilen haciz ihbarnamelerin usulsüz tebliğ edildiği ileri sürülmüş ise de şikayet dilekçesinde borçlular tarafından açıkça 103 davetiyesi tebliğ işleminin usulsüz olduğu ileri sürülmediğine göre, borçlular murisinin haciz ihbarnamelerinden en geç 103 davetiyesinin tebliğ edildiği 5.06.2015 tarihinde haberdar olduğunun kabulü gerekir. Asıl borçlu muris yönünden kesinleşen haciz ihbarnamesi tebliğ işlemlerine yönelik mirasçıların şikayet hakkı bulunmamaktadır....