Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda; 2. haciz ihbarnamesinin 26.09.2012 tarihinde tebliğ edildiği, ... vekilinin, 09.10.2012 tarihinde, icra müdürlüğüne sunduğu dilekçe ile; 1. ve 2. haciz ihbarnamesi tebliğlerinin usulsüz olduğunu belirtip müvekkilinin, takip borçlusuna borcunun olmadığını bildirmiş olması, bir başka anlatımla şikayetçi vekilinin, 1. ve 2. haciz ihbarnamesi tebliğlerinin usulsüz olduğunu bildirerek icra müdürlüğüne itirazda bulunması, hukuki sonuç doğurmayacağından, şikayetçi vekilinin, 1. ve 2. haciz ihbarnamelerinin tebliğinden itibaren itiraz için belirtilen yedi günlük süreden sonra 1. ve 2. haciz ihbarnamelerine itiraz etmesi nedeniyle, alacaklının, şikayetçi tarafa, 3. haciz ihbarnamesi gönderilmesini istemesinde yasal bir engel olmadığı gibi, icra müdürlüğünce talebin kabul edilerek 10.02.2015 tarihinde bu yönde işlem tesis etmesinde de usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır....

    yönetmeliğin 79/2 maddesine göre mavi renkte olması gerektiğiniancak beyaz renkte olduğunu,icra dosyasında 89/2 haciz ihbarnamesinin gönderilidğine ilişkin tebilgat bulunmadığınıPTT den alınan belgeye dayanılarak 89/3 haciz ihbarnamesi tebligatının gönderildiğiniteblig mazbatası görülmeden 89/3 haciz ihbarnamesinin tebliğ edilemeyeceğini beyanla tebligat usulsüzlüğü şikayetlerinin kabulü ile 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin iptaline 89/1 haciz ihbarnamesi tebliğ tarihinin 26.10.2018 olarak düzeltilmesine karar verilmesini sonu 012 ile biten tebligat usulüne uygun yapılmadığından TK nun 21/2 maddesine göre tebligat çıkartılmasına ilişkin müdürlük kararlarının 89/2 haciz ihbarnamesi tebligatını görmeden 89/3 haciz ihbarnamesi gönderilmesi talebinin kabulüne ilişkin müdürlük kararının iptaline karar verilemsini talep etmiştir....

    şikayet eden 3. kişi vekilinin şikayet dilekçesinde 89/2. haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliğ edildiğine dair bir iddiası bulunmamaktadır. Şikayet eden vekili 14.08.2020 tarihli itiraz dilekçesinde ikinci haciz ihbarnamesi yazılacağına sehven birinci haciz ihbarnamesi yazıldığını ve dolayısı ile itirazın ikinci haciz ihbarnamesine karşı yapılmış olduğunun kabul edilmesi gerektiğini ve bu kabule göre ikinci haciz ihbarnamesine itiraz edildiğinden üçüncü haciz ihbarnamesi tebliğine dair icra müdürlüğü kararının iptalini talep etmiştir. İcra dosyasının incelenmesinde şikayet eden borçluya 06.08.2020 tarihinde ikinci haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği tebliğ mazbatası ile sabittir. 3. kişi vekili ise icra dosyasına Uyap üzerinden itiraz dilekçesini 14.08.2020 tarihinde göndermiştir....

    Şikayetçi vekili her ne kadar takipten 28.10.2015 tarihinde haberdar olduklarını belirtip 03.11.2015 tarihinde mahkemeye başvurmuş ise de, şikayetçiye gönderilen 89/2 haciz ihbarnamesinde "...birinci ihbara rağmen müddeti içinde itiraz etmemeniz sebebiyle borç zimmetinizde sayılmıştır..." açıklaması yer almakla artık 89/1 haciz ihbarnamesi ile ilgi kurulmuş olup, şikayetçi taraf 31.3.2015 tarihinde tebliğ edilen 89/2 haciz ihbarnamesi üzerine 89/1 haciz ihbarnamesinden haberdar olmuş ve bu öğrenme tarihine göre de İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreyi geçirdikten sonra 03.11.2015 tarihinde 89/1 haciz ihbarnamesine yönelik olarak usulsüz tebliğ şikayeti ile icra mahkemesine başvurmuştur. O halde mahkemece istemin süre aşımından reddi gerekirken işin esasının incelenerek kabul kararı verilmesi isabetsizdir....

      Şikayetçi vekili her ne kadar usulsüz tebliğ işleminden 19.10.2015 tarihinde haberdar olduklarını belirtip 22.10.2015 tarihinde mahkemeye başvurmuş ise de, şikayetçiye gönderilen 89/3 haciz ihbarnamesinde "...ikinci ihbara rağmen müddeti içinde itiraz etmemeniz sebebiyle borç zimmetinizde sayılmıştır..." açıklaması yer almakla artık 89/2 haciz ihbarnamesi ile ilgi kurulmuş olup, şikayetçi taraf 26.08.2015 tarihinde tebliğ edilen 89/3 haciz ihbarnamesi üzerine 89/2 haciz ihbarnamesinden haberdar olmuş ve bu öğrenme tarihine göre de İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreyi geçirdikten sonra 22.10.2015 tarihinde 89/1, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamesine yönelik olarak usulsüz tebliğ şikayeti ile icra mahkemesine başvurmuştur. O halde mahkemece 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamesine yönelik istemin süre aşımından reddi gerekirken, bu hususun gözetilmemesi isabetsiz ise de sonuçta istem reddedildiğinden sonucu itibariyle doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir....

        Şikayetçiye gönderilen 89/3 haciz ihbarnamesinde “Yukarıda adı yazılı borçlunun sizdeki alacağı 1.140.254,07- TL üzerine ve giderlerle birlikte 1.140.254,07- TL borçtan dolayı haciz konularak yapılan ikinci ihbara rağmen müddeti içinde itiraz etmemeniz sebebiyle borç zimmetinizde (mal yedinizde) sayılmıştır" açıklaması yer almakla artık 89/2 haciz ihbarnamesi ile ilgi kurulmuş olup, şikayetçi taraf 08/12/2020 tarihinde tebliğ edilen 89/3 haciz ihbarnamesi üzerine 89/2 haciz ihbarnamesinden haberdar olmuş, 08/12/2020 tarihinde tebliğ olunan üçüncü haciz ihbarnamesi ile en geç bu tarihte ihbarnamelere muttali olmuş ve bu öğrenme tarihine göre de İİK'nın 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreyi geçirdikten sonra 26.06.2021 tarihinde 89/2 haciz ihbarnamesine yönelik olarak usulsüz tebliğ şikayeti ile icra mahkemesine başvurmuştur....

        İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "..Üçüncü şahsa çıkarılan birinci haciz ihbarnamesi tebligatının doğrudan T.K. 21/2'ye göre tebliğ edildiği, tebligat usulunun T.K. 10.Maddesine göre bilinen en son adrese öncelikle tebliği, tebliğ imkansızlığı halinde T.K.21 maddesi uyarınca gerektiği, icra takip dosyasında davacı 3. Kişiye birinci haciz ihbarnamesinin bilinen en son adresine yapılmak yerine T.K. 21/2 maddesine göre doğrudan yapılmak suretiyle usulüne aykırı yapıldığı, usulsüz tebligat nedeniyle davacı üçüncü kişiye İİK 89/1 md.gereğince çıkartılan haciz ihbarnamesi tebliği usulüne uygun olmayıp ve müteakiben çıkartılan 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnameleri de usulüne uygun olmadığından, İİK 89/1 haciz ihbarnamesi tebliğinin usulsüz olduğunun tespiti ile, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..."şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, Şikayetin kabulü ile, İstanbul 28....

        nun 89.maddesine göre gönderilen birinci, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamesi tebligatlarının usulüne uygun yapılmadığı ileri sürülerek, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan ''12.05.2014'' olarak düzeltilmesi isteğiyle şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurulduğu, mahkemece şikayetin kabulüne karar verildiği görülmektedir. Bilindiği üzere, haciz ihbarnamesine ilişkin tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren yedi gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu nedenle, mahkemece, öncelikle şikayetçinin, haciz ihbarnamesi tebligatlarını öğrenme tarihinin tespiti gerekir. Öte yandan, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesinde; ''Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur.'' hükmüne yer verilmiştir....

          Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre, davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde müvekkili şirkete birinci haciz ihbarnamesi tebliğinin usulsüz olduğu iddia edilerek tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 16/06/2022 tarihi olarak düzeltilmesinin talep edildiği, ikinci haciz ihbarnamesi tebliğinin usulsüz olduğuna ilişkin her hangi bir iddia da bulunulmadığı gibi, ikinci haciz ihbarnamesinin iptalinin de talep edilmediği, buna göre icra dosyası incelendiğinde davacı şirkete ikinci haciz ihbarnamesinin 01/06/2022 tarihinde tebliğ edildiğinin anlaşıldığı, bu durumda birinci haciz ihbarnamesi tebliğinin usulsüz olduğuna ilişkin şikayetin en geç 89/2 haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi olan 01/06/2022 tarihinden itibaren yasada öngörülen 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde yapılması gerektiği halde, bu süre geçtikten sonra 20/06/2022 tarihinde şikayet başvurusunda bulunulduğu anlaşılmakla, şikayetin hak düşürücü süreden reddine karar verilmesi gerekirken esastan incelenerek...

          adresi olduğundan dolayı tebligat memurları, "adres boş olup, tebligat kanununun 21/2 maddesi (mernis) gereğince mah. muhtarına tebliğ edilerek adres kapısına iki nolu haber kağıdı yapıştırılarak tebliğ edildi" şeklinde yazdığını, birinci haciz ihbarnamesi usûlüne uygun gönderildiğini, ikinci haciz ihbarnamesi 6 Mart 2014 tarihinde tebliğ edildiğini, ikinci haciz ihbarnamesinde yazan adres, mernis adresi olduğundan dolayı tebligat memurları, "adres boş olduğundan, tebligat kanununun 21/2 maddesi (mernis) gereğince mah. muhtarına tebliğ edilerek adres kapısına iki nolu haber kağıdı yapıştırılarak tebliğ edildi" şeklinde yazmış ve sisteme girildiğini, üçüncü haciz ihbarnamesi Tebligat Kanunu madde 10/2 'ye uygun olarak 17 Mart 2014 tarihinde öncelikle bilinen en son adresine gönderilmiştir ve ptt memurları tarafından " Muhatap adresten taşınmış olup yeni adresini bırakmadığı tespit edilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu