Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nun 89.maddesine göre gönderilen birinci, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamesi tebligatlarının usulüne uygun yapılmadığını ileri sürerek tebligatların iptalini talep ettiği, mahkemece şikayetin kabulü ile şikayetçiye gönderilen ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerine ilişkin tebligatların iptaline, 89/1 haciz ihbarnamesinin 13/07/2015 tarihinde tebliğ edildiğinin tespitine karar verildiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, icra mahkemesine sunulan şikayetçi vekili tarafından imzalı şikayet dilekçesinin 10/07/2015 tarihli olduğu görülmektedir. Bu durumda, ıttıla tarihinin, şikayet dilekçesinde yer alan 10/07/2015 tarihinden sonraya ait bir tarih olduğu düşünülemeyeceğine göre borçlunun usulsüz tebligatı öğrenme tarihinin şikayet dilekçesi tarihi olan 10/07/2015 olduğu kabul edilmelidir....

    İcra Müdürlüğü'nün 2006/9442 Esas sayılı takip dosyasında konulan haciz yönünden ise; Bu dosyadan 14.09.2012 tarihinde haciz konulduğu borçluya 103 davetiyesinin gönderildiği 08.05.2013 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Borçlunun, şikayet dilekçesinde taşınmazına konulan haczin bildirimine dair tebligatların usulüne uygun olmadığını da belirttiğinden Mahkemece tebligatın usulüne uygun yapılıp yapılmadığı hususunun araştırılması, tebligatın usulsüz olduğuna kanaat getirildiği takdirde tebligatı öğrenme tarihine göre şikayet süresinde ise işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, istemin süre aşımı nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisi de isabetsizdir....

      haciz ihbarnamesi ve haciz yazısının hukuka aykırı olduğunu, yasa gereği kamu kurumlarına hitaben verilen teminatların yapılacak işin garanti altına alınması için alınan teminat türü olduğunu, teminat mektuplarının kıymetli evrak niteliğinde olmadığını, ispat aracı olduğunu, müdürlükçe düzenlenen haciz ihbarnamesi ve haciz yazısının borçlunun müvekkili idaredeki teminatları hakkında olduğunu, borçlunun doğacak hakkedişleri hakkında düzenlendiğini belirterek 13/10/2022 tarihli memur işlem ve kararlarının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Davacı 3. kişi adına düzenlenen 89/1 haciz ihbarnamesi "Tebligat yetkilinin dışarı gittiğini ve birlikte çalıştığını beyan eden daimi işçisi Bahsun Dursun imzasına 14/07/2016 tarihinde " tebliğ edidiği, 89/2 haciz ihbarnamesi "muhatabın/yetkilinin.... gittiğini ve birlikte çalıştığını beyan eden daimi işçisi Bahsun Dursun imzasına 02/08/2016 tarihinde" 89/3 haciz ihbarnamesi de 89/2 haciz ihbarnamesinde belirtilen gerekçe ile aynı şekilde 19/08/2016 tarihinde Bahsun Dursun imzasına tebliğ edilmiştir. 3. kişi 29/08/2016 tarihinde 89/1 haciz ihbarnamesine 08/09/2016 tarihinde 89/2 haciz ihbarnamesine 19/06/2017 tarihinde 89/3 haciz ihbarnamesine itiraz etmiştir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebligat, salahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır....

      Muhatap, şikayet dilekçesinde öğrenme tarihi bildirilmemiş ise en geç şikayet tarihinde öğrendiğinin kabulü gerekir.Somut olayda borçlu vekilinin 23.09.2014 tarihinde icra takip dosyasına vekaletname sunduğu, şikayet konu ödeme emri tebliğ işleminin ise 25.09.2014 tarihinde yapıldığı görülmüştür. Buna göre borçlunun icra takip dosyasına vekaletname sunduğu tarihte henüz borçluya tebliğ edilmiş bir ödeme emri bulunmadığından, bir diğer anlatımla şikayete konu tebliğ işlemi o tarihte mevcut olmadığından, daha sonra yapılan ödeme emri tebliğ işlemini öğrendiğinin kabulü mümkün değildir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Uyuşmazlık; İİK'nun 89/1, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile iptali istemine yönelik şikayet ve hacizlerin kaldırılması istemi niteliğindedir. Sakarya 3....

        İlk derece Mahkemesi; İİK'nın 89. maddesi gereği borçlunun 3. kişideki hak ve alacaklarının haczi için haciz ihbarnamesi gönderilmesi halinde, 3. kişinin, borçluya ait hak ve alacak var ise haciz gereği işlem yapması, yok ise icra dairesine itirazlarını bildirmesi gerektiği, borçlunun, doğmamış alacakların haczi için 3. kişiye haciz ihbarnamesi gönderilmesinin usulsüz olduğu iddiasının 3. kişinin hukukunu ilgilendirmekte olup, bu konuda borçlunun korunmaya değer hukuki yararı olmadığından onun tarafından şikayet konusu yapılamayacağı gerekçesiyle şikayetin reddine karar vermiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde saydığı nedenlerle kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....

        İcra Müdürlüğü'nün 2009/6210 Esas sayılı dosyasında başlatılan takipte, kendisine gönderilen haciz ihbarnamesine 16.12.2019 tarihinde itiraz ettiğini, alacaklının talebi ile ikinci kez 25.09.2020 tarihinde birinci haciz ihbarnamesi tebliğ edildiğini, itiraz edilmediği gerekçesi ile ikinci ve üçüncü haciz ihbarnameleri tebliğ edilerek kendisinin takip dosyasına borçlu sıfatı ile eklendiğini ve mal varlığına haciz konulduğunu, daha önce 1. haciz ihbarnamesine itiraz edildiğinden yeniden 1. Haciz ihbarnamesi gönderilemeyeceğini, 25.09.2020 tarihinde haciz ihbarnamesine tebliğ alan...'...

          Diğer taraftan; İİK Yönetmeliği'nin 42/2. maddesine göre ise, birinci haciz ihbarnamesinde, haczin hangi miktar için yapıldığının yazılması, Yönetmeliğin 43. ve 44. maddeleri uyarınca ise, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinde aynı bilgilerin yer alması gerekmektedir. Buna göre, birinci haciz ihbarnamesinde yazılı olan miktar, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinde artırılamaz. Somut olayda; üçüncü kişinin bu yöndeki şikayeti Yasanın emredici kurallarına aykırılıktan kaynaklanan şikayet niteliğinde olup; bu şikayet, "bir hakkın yerine getirilmemesi" ile ilgili olduğundan, İİK’nun 16/2. maddesi uyarınca süreye tabi değildir. Birinci haciz ve ikinci haciz ihbarnamesindeki haciz miktarı 37.421,97 TL olduğu halde, üçüncü haciz ihbarnamesindeki miktarın 39.201,71 TL olduğu anlaşılmaktadır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde borçlu, icra mahkemesine başvurusunda; sair şikayetleri ile ödeme emri tebligatının usulüne uygun yapılmadığını ileri sürerek, şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece istemin reddine karar verildiği görülmüştür. Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....

            UYAP Entegrasyonu