ihbarnamesi gönderilen kurum müdürlüğü ile ilgisi bulunmayan anonim şirkete birinci ve ikinci haciz haciz ihbarnamesi gönderilmeden üçüncü haciz ihbarnamesi gönderilmesi karşısında 89/3 haciz ihbarnamesinin yok hükmünde olduğu, dolayısıyla yasanın bu hükmüne aykırı olarak çıkartılan 89/3 ihbarnamesine karşı şikayetin, İİK.nun 16/2. maddesine göre bir hakkın yerine getirilmesi ile ilgili olduğundan süreye tabi olmadığı anlaşılmakla davacı şirkete gönderilen 3.haciz ihbarnamesinin iptali ile hacizlerin kaldırılmasına " dair karar verildiği görülmüştür....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava, İİK'nın 16.maddesi uyarınca 89/1,2, ve 3 haciz ihbarnamelerinin yasal şekil şartlarına haiz olmaması nedeniyle iptali ve 89/1 ve 3 haciz ihbarnamelerinin tebliğinin usulsüzlüğü şikayetidir....
borçluların da sadece isimlerinin yazıldığını ancak adreslerinin yazılmadığını ayrıca icra dairesine ait hesap bilgilerinin ihbarnamede bulunmadığını, İİK'nun 89/2 maddesine ilişkin haciz ihbarnamesinde ise İİK'nun 89/1 maddesine ilişkin haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin yanlış yazıldığını, yine İİK'nun 89/2 maddesine ilişkin haciz ihbarnamesinde alacak miktarının 1. haciz ihbarnamesinden farklı olarak 86.383,13 TL olarak belirtildiğini, yine belirtilen ihbarnamede icra müdür yardımcısının ıslak imzasının bulunmadığını, İİK'nun 89/3 maddesine ilişkin haciz ihbarnamesinde de 2. haciz ihbarnamesinin tarihinin yazılı olmadığını, yine 3. haciz ihbarnamesinde müdür yardımcısının ıslak imzasının bulunmadığını, 3. haciz ihbarnamesinde de 1. haciz ihbarnamesinden farklı bir alacak tutarının yazıldığını, bu nedenlerle müvekkiline gönderilen yasaya aykırı haciz ihbarnamelerinin iptaline, müvekkili şirketin mal varlığı üzerine konulan hacizlerin kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet...
Somut olayda, şikayetçi 3. kişi tarafından 89/2 haciz ihbarnamesinin iptali talep edilmiş ise de; icra müdürlüğünün 25.8.2020 tarihli kararı ile İİK’nun 89. maddesi gereğince konulmuş olan haczin, bu dosyaya şamil olmak üzere kaldırılmasına karar verildiği, buna göre de şikayet tarihi olan 28.8.2020 tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin bulunmadığı anlaşılmıştır....
Vergi Dairesindeki vergi iadesi alacağının haczi için18.03.2010, 27.03.2009 ve 08.05.2009 tarihlerinde birinci haciz ihbarnameleri gönderdiklerini, vergi dairesinin ilk iki seferde itiraz ettiğini, 12.05.2009 tarihinde verdiği cevapta ise, 146.500 TL üzerine haciz konulduğunu bildirdiğini, şikayet olunan şirketin alacaklı bulunduğu takip dosyasından gönderilen 17.02.2010 tarihli birinci haciz ihbarnamesinin ise itiraza uğradığını, ne var ki bu paranın dağıtılması için düzenlenen sıra cetvelinde, doğacak alacakların haczedildiği gerekçesiyle şikayet olunanın birinci sıraya alındığını, şikayet olunanın takip dosyasından gönderilen birinci haciz ihbarnamesinin itiraza uğraması nedeniyle, adı geçenin geçerli bir haczinin bulunmadığını, öte yandan sadece doğmuş bir alacağın haczedilebileceğini, doğacak alacakların haczinin mümkün olmadığını ileri sürerek, sıra cetvelinin düzeltilmesine ve müvekkilinin alacaklı olduğu takip dosyasının birinci sıraya alınmasına karar verilmesini talep etmiştir...
Hukuk Dairesi ESAS NO : 2011/23505 KARAR NO : 2012/8449 EMSAL KARARI) Yukarıda belirtilen açıklamalar doğrultusunda 3.şahıs T3 vekili 89/2.haciz ihbarnamesine süresinde itirazı nedeniyle 89/3.haciz ihbarnamesinin hükümsüz kaldığının tespiti ile ,İİK 89/3 haciz ihbarnamesinin iptaline, herhangi bir işlem yapılmasına yer olmadığına, İİK'nun 16.maddesi doğrultusunda şikayet yolu açık olmak üzere karar verildi....
birinci haciz ihbarnamesinin Tebligat Kanununa uygun tebliğ edilmediğini, tebliğ memuru tarafından mazbatada yapılan açıklamaya göre iş bu tebligatın sözde enişte Musa Ergin tarafından tebliğ alındığını, ancak böyle bir kişinin aynı konutta oturmadığını, yapılan işlemin usule uygun olmadığını, davacı müvekkili aleyhine yapılan ve usulsüz 89/1 haciz ihbarnamesinin ardından akabinde İ.İ.K'nun 89/2 madde uyarınca ikinci haciz ihbarnamesinin tebliğe çıkartıldığını, birinci haciz ihbarnamesi usulü uygun olarak tebliğ edilmediğinden ikinci haciz ihbarnamesinin tebliğe çıkarılmasının İ.İ.K'na göre mümkün olmadığını, kaldı ki bu tebliğ mazbatasında birinci haciz ihbarnamesinde enişte olan Musa Ergin'in bu kez komşu olarak çıktığını, bu durumun da aslında birinci haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliğ edildiğini kanıtladığını, yine aynı mazbatada komşunun imzadan imtina ettiğinin yazıldığını, mazbatanın üzerinde Musa Ergin'in isim ve imzası bulunmadığını, bu nedenlerle öncelikle icra dosyası hakkında...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2697 KARAR NO : 2022/2620 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : SİLİFKE İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/07/2022 NUMARASI : 2022/75 ESAS 2022/155 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olmakla, HMK'nın 353.maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İcra dosyasına üçüncü şahıs olarak eklenen müvekkili şirkete Silifke İcra Dairesi tarafından sırasıyla; İ.İ.K. 89/1 nolu haciz ihbarnamesinin 06.10.2021 tarihinde; İ.İ.K. 89/2 nolu haciz ihbarnamesinin 26.11.2021 tarihinde; İ.İ.K. 89/3 nolu haciz ihbarnamesinin 22.02.2021 tarihinde usule aykırı olarak tebliğ edildiğini, müvekkili şirketin, Ticaret Siciline kayıtlı bir anonim şirket olduğunu ve Elektronik Tebligat...
YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takip dosyasından birinci haciz ihbarnamesinin muhatabın kendisine 20/06/2022 tarihinde usul ve yasaya uygun bir şekilde tebliğ edildiğini, ikinci haciz ihbarnamesinin de yine muhatabın kendisine 07/07/2022 tarihinde tebliğ edildiğini, davacının tebliğ tarihlerine ilişkin itirazları olsa da bu tarihleri net bir şekilde ortaya koymadığını, davacının usulüne uygun tebliğ edilen haciz ihbarnamelerine itiraz etmediği gibi dava dilekçesinde tebligatlardan haberi olmadığı yönünde net bir gerekçe sunmadığını, üçüncü haciz ihbarnamesinin yine aynı adrese gönderildiğini tebligatın 10/08/2022 tarihinde mahalle muhtarına tebliğ edildiğini, nihayetinde tüm tebligatların usulüne uygun olarak yapıldığını belirterek, davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin reddine karar verilmiştir....
reddine, 2. haciz ihbarnamesinin usulsüz olması sebebiyle 2. haciz ihbarnamesi tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan dava tarihi olarak düzeltilmesine ve 3. haciz ihbarnamesinin ise iptaline karar verilmesi gerekirken, ilk derece mahkemesince hem davacı Özlem hem de davacı Seyhan yönünden tüm haciz ihbarnameleri tebliğinin usulsüz kabul edilerek karar verilmesi doğru bulunmamıştır....