itibariyle doğmuş alacakların icra müdürlüğü hesabına yatırılması, sonra doğan alacakların ise borçluların yada kayyumlarının hesbaına yatırılması yönünde olup, şikayet tarihi olan 16.3.2016 tarihi itibariyle 3. kişierce 89/1 haciz ihbarnamelerine yapılmış bir itiraz yada borçlu şirketlerin alacağının bulunduğu yönünde verilmiş bir cevap olmadığı anlaşılmıştır....
Mahkemece; Davanın davalı Abdurrahman Aydın ve Hülya Aydın yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, davanın şikayet niteliği itibariyle değerlendirildiğinde, davacının 89/1, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerine ilişkin usulsüz tebligat şikayetinin süre nedeniyle reddine, şeklinde karar verildiği görülmüştür....
Kişi konumundaki müvekkili aleyhine yapılan haciz işlemleri usulsüz olduğundan şikayetin kabulü ile hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece Şikayet eden T1 İİK 89/1 haciz ihbarnamesinin 22/07/2019, İİK 89/2 haciz ihbarnamesinin 29/08/2019 tarihinde ve İİK 89/3 haciz ihbarnamesinin ise 24/09/2019 tarihinde ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun aradığı prosedüre uygun olarak tebliğ edildiğinin görüldüğü, usulüne uygun olarak yapılan tebligatlara rağmen haciz ihbarnamelerinin gereğinin yerine getirilmediği ve bu nedenle yapılan haciz işleminin de usulüne uygun olduğu anlaşıldığından şikayetin reddine karar verilmiştir....
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle Bakırköy 12.İcra Müdürlüğü 2018/15070 E sayılı dosyasından davacı adına 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnameleri gönderildiğini, süresinde itiraz olmadığından davacıya 89/3 haciz ihbarnamesi gönderildiğini, tebligatın 01/08/2019 tarihinde davacının iş yerine tebliğ edildiğini ve bu tarihte haciz ihbarnamelerine muttali olduğunu, borçlu Yusuf UÇAR'ın davacının babası olduğunu ve iş yerinde sigortalı olarak çalıştığını, icra müdürlüğünce gönderilen 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamelerinin borçlu Yusuf UÇAR tarafından tebliğ alındığını ancak davacı 3.şahısa bilgi verilmediğini, her ne kadar Yusuf UÇAR davacı çalışanı olarak tebligatları almış ise de icra dosyasından borçlu olduğunu ve yapılan tebligatların usulsüz olduğunu, bu nedenle 89/1- 2- 3 haciz ihbarnamelerinin iptali ile yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Kapı No:1B/136 Alanya/Antalya" adresine tebligat gönderildiği anlaşılmakla tebligatın usulsüzlüğü şikayetinin kabulüne ve Alanya İcra Müdürlüğü'nün 2019/43919 Esas sayılı dosyasından davacı adına gönderilen 89/1 haciz ihbarnamesi tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak bildirilen 30/06/2021 olarak düzeltilmesine, itiraz süresi dolmadan gönderilen 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin iptaline, 89/1 haciz ihbarnamesine yapılan itirazın süresinde olduğunun tespitine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tebligatların usulüne uygun olduğu, fazla yazılan rakamın iç kapı numarası olduğunu, hayatın olağan akışına göre Konaklı bölgesinde 136 dairenin bulunmadığının aşikar olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/03/2020 NUMARASI : 2019/551 ESAS 2020/213 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 9. İcra Müdürlüğünün 2018/20590 sayılı dosyasından müvekkiline gönderilen İİK 89/1- 2- 3 haciz ihbarı tebligatının TK'nın 21.maddesine aykırı olarak yapıldığını, haciz ihbarnamelerinin tarafına ulaşmadığını öğrenme tarihlerinin 06/08/2019 olduğunu, icra dosyasına süresi içerisinde itirazda bulunduklarını beyan ederek şikayetlerinin kabulü ile usulsüz yapılan 89/1 haciz ihbarnamesinin öğrenme tarihinin 06/08/2019 olarak düzeltilmesine sonucu beklenmeden gönderilen 89/2- 3 haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Öte yandan, davacının 2004 Sayılı İİK un 89/1.fıkrası uyarınca kendisine usulüne uygun olarak tebliğ edilen 1. haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediği, usulüne uygun olarak tebliğ edilen 2. ve 3. haciz ihbarnamelerine de itiraz etmediği, davacının süresi içinde menfi tespit ve istirdat davası açtığı, ispat yükünün davacı tarafta olup, borç zimmetinde sayıldığından davalı borçlu Mukadder Eker'e bir borcunun olmadığına yönelik iddiasının ispatına ilişkin herhangi bir delil sunulmadığı, haciz ihbarnamelerinin yanlış adreslere tebliğ edilerek kesinleştirildiğine dair savunmanın ise Karşıyaka 2.İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/429 Esas sayılı dosyasında verilen karar ile çürütüldüğü, buna göre davacının 3.haciz ihbarnanemesinden 29/09/2015 tarihinde haberdar olduğu, süresi içinde şikayet yoluna başvurmadığından şikayetinin reddedildiği, dolayısıyla kesinleşen icra hukuk mahkemesi kararı karşısında davacının halen haciz ihbarnamelerinin yanlış adrese tebliğ edildiğine ve haberdar olmadıklarına...
Usule aykırı tebliğin hükmü ise, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32.maddesinde ve Tebligat Yönetmeliği'nin 53.maddesinde düzenlenmiş olup, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise geçerli sayılıp, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği, somut olayda, beyan edilen tarih olmadığından, takip dosyasındaki işlem tarihinin öğrenme tarihi olarak kabulü gerektiğinden, mahkemece; 89/1 haciz ihbarnamesi tebliğ tarihinin, 7201 sayılı Yasanın 32. maddesi uyarınca, muhatabın öğrenme tarihi olarak icra müdürlüğüne başvuru tarihi olan 24.09.2014 olarak düzeltilmesine, buna göre, usulüne uygun olarak 89/1 haciz ihbarnamesi tebliğ edilmeden 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnameleri çıkarılamayacağından veya çıkarılsa bile hükümsüz sayılacaklarından dolayı da sadece 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile 89/1 haciz ihbarnamesinin de iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
İİK'nun 16. maddesine göre; “Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere icra ve iflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır.” Dava dışı borçlu .... Ltd. Şti. aleyhine yapılan takibin kesinleşmesi üzerine şikayetçilere haciz ihbarnamelerinin gönderildiği, ... ve ...'a sırasıyla 21/10/2013 ve 22/10/2013 tarihlerinde 89/3 haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği, şikayetçilerin ise İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süreden sonra 12.09.2014 tarihinde icra mahkemesine başvurdukları görülmektedir. Bu durumda mahkemece istemin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle reddi doğru değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden, sonucu itibariyle doğru olan kararın onanması gerekmiştir....
ihbarnamelerinde aynı miktarların yazılı olması gerektiği iddiası yönünden, icra takip dosyasında tebliğ edilen 89/1 ve 2. haciz ihbarnamelerinde aynı miktarların yazılı olduğunu, 3. haciz ihbarnamesinde ise cüzzi bir fark görüldüğünü, bu itibarla içtihatta sadece 1.haciz ihbarnamesini aşan miktarın iptal edildiğini, yani 89/2- 3 haciz ihbarnamelerinin düzeltildiğini, ihbarnamelerin tamamen iptal edilmediğinin görüldüğünü, tüm bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....