Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Dairesi'nin 2014/8652 esas sayılı dosyasından takibe konulduğunu, karar bozulmasına rağmen davalı tarafça icra dosyasına sundukları teminat mektubunun bozdurulması yönünde talep açıldığını, icra müdürlüğünün 23/08/2016 tarihli karar tensip tutanağında davacının kıdem tazminatı alacağı 47.011,44- TL ve bu miktarın takip öncesi işlemiş faiz alacağı 10.131,29- TL üzerinden takip çıkışı yapılarak teminatın bozdurulması yönünde işlem yaptığını, bu işlemi şikayet konusu yaptıklarını, Edirne İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2016/472 esas ve 2016/472 karar sayılı dosyasında şikayetin kabulüne karar verildiğini, kararın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23....

Mahkemece, iddia ve dosya kapsamına göre; davacı tarafça davalı aleyhine başlatılan ilamsız icra takibinin kesinleşmesi üzerine takibin iflas yoluna çevrildiği, davalının iflas ödeme emrine de itiraz etmemesi üzerine takibin kesinleştiği, icra dosyasının kapak hesabına göre toplam 83.210,02 TL üzerinden oluşturulan depo emrinin davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edildiği halde davalının borcunu ödemediği, depo emrine uyulmadığından iflas şartlarının oluştuğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı temsilcisi temyiz etmiştir. Temyize konu 06.04.2010 tarihli kararın tebliği için davalı şirket adına çıkartılan tebligatın davalı temsilcileri/temsilcisi yerine ... İflas Müdürlüğüne tebliğ edildiği, temyiz tarihi olan 15.05.2014 tarihinden önce davalı şirkete yapılmış bir karar tebliği bulunmadığı anlaşılmış olup,......

    İSTİNAF SEBEP ve GEREKÇELERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece, 16/12/2019 tarihli bilirkişi raporunu hükme esas alarak açılan davanın kabulüne karar verilmesi yerinde olmadığını, Mahkemece hükme esas alınan 16/12/2019 tarihli bilirkişi raporunda, bilirkişinin talep konusuna ilişkin olarak bir tespit yapması gerekirken, talep konusuna ilişkin olarak bir hesaplama yapılmamış olduğu gibi, dava konusunu aşacak şekilde açılan dava faize itiraz davası olmamasına rağmen ve davacının böyle bir talebi bulunamamasına rağmen, bilirkişi kendince belirlemiş olduğu çeşitli bankalardaki faiz oranlarının baz alınarak, alacak kalemlerine sadece iş bu faiz oranlarına göre faiz işleterek sadece faiz hesaplaması yapılarak rapor düzenlendığını, ancak açılan davanın faize itiraz davası olmadığı gibi, davacı yanın, bu hususta herhangi bir itirazı da bulunmadığını, davacının bu yönde herhangi bir talebi ya da açılmış bir davası bulunmadığı halde bilirkişi tarafından talep konusunu açacak...

    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davasının tamamen kötü niyetli olduğunu, kıymet takdiri raporunun davacıya tebliğ edildiğini, davacının mahkemenin 2013/177 esas sayılı dosyası ile kıymet takdirine itiraz ettiğini, yapılan yargılama sonucunda yeniden alınan bilirkişi raporunda taşınmazın değerinin 40.000,00- TL olduğuna karar verildiğini ve bu karara davacı tarafından itiraz edilmediğini, davacının kapak hesabına göre 170.000,00- TL borcu yatırdığı iddialarının gerçek dışı olduğunu, icra dosyasından 7 adet taşınmazın satışının yapıldığını, dava konusu taşınmazın satış saatinde dosyaya herhangi bir ödeme yapılmadığını, ayrıca 170.000- TL'nin dosya borcunu karşılamadığını, kapak hesabında işlemiş faizin ve masraf kalemlerinin eksik olarak hesaplandığını, satışların durdurulması kararına istinaden ettikleri itirazın halen derdest olduğunu, yapılan kapak hesabının hatalı olduğunu, davacının iddialarının gerçek dışı olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep...

    Hukuk Dairesi'nin 16/09/2014 tarihli, 2014/10491-13496 E-K sayılı ilamı ile açıklamalı şekilde onandığı görülmüştür. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin anılan kararında "takipteki faiz oranı üzerinden takipten sonrası için takibin devam edeceğinin tabii bulunmasına" şeklinde açıklama yapıldığından takipte talep edilen %60 faiz oranı kesinleşmiştir. Bu durumda icra müdürlüğünce kapak hesaplamasında bu faiz oranının uygulanması gerektiğinden mahkemece şikayetin kabulü gerekirken reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/01/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Verilen süre içerisinde davacı tarafından usulüne uygun şekilde ilanların yaptırıldığı, ilan gazetelerinin dosya içerisine alındığı anlaşılmıştır. ------ takibin kesinleşip kesinleşmediği sorularak duruşma tarihi itibariyle kapak hesabı istenmiş, davacı vekili tarafından gelen kapak hesabına göre kapak hesabı çıkarılması talep edildiğinden --- tarihli düzenlenen kapak hesabına göre; -----masraf olmak üzere toplam ------ depo tutarını İcra İflas Kanununun 158.maddesi gereğince ifası veya mahkeme veznesine depo etmesi veya borcu ifa etmesi için ---- kesin süre verilmesine, aksi halde iflasına karar verileceği hususunda ihtarat yapılmak üzere ara karar kurulmuş depo emrinin davalıya tebligat kanunun 35.maddesine göre tebliğ edildiği, ayrıca davalı vekiline depo emri ihtarını içeren duruşma zaptının --- tarihinde tebliğ edildiği, verilen ---- günlük kesin süre içerisinde depo emrinin yerine getirilmediği anlaşılmıştır....

        Bu doğrultuda anılan icra dosyasının kapak hesabı (faiz, harç, masraf vs dahil) 5.128,00 TL olsa da müvekkilinin asıl kira alacağı 3.969,00 TL iken müvekkilimizin hesabına 3.678,20 TL yattığını, bu sebeple kiracı asıl kira borcunu eksik ödediğini 30 günlük ödeme süresi içerisinde de eksikliği tamamlamadığını ve 30 günlük ödeme süresinin dolması ile de temerrüte düştüğünü ve iş bu davanın açılması ve kiracının tahliyesini talep etmiştir....

        Buna göre somut olayda; ödeme emrinin tebliğinden sonra davacı adına Özgehan Karataş hesabından davalı hesabına davacının adı ve hangi aya ait nafaka ödemesi olduğu yazılmak sureti ile kısmi ödemelerde bulunulduğu; ancak, söz konusu ödemelerin tamamının aynı hesaba iade edildiği belirlenmiştir. TBK'nın 84. maddesine göre davalı işbu kısmi ödemeyi kabul etmediğinden ve anılan maddeye göre kısmi ödemeyi kabul zorunluluğu bulunmadığından, söz konusu ödemelerin davacının takip sonrası tahakkuk eden nafaka borçlarına mahsup edilmesi mümkün değildir. 22/03/2021 tarihli kapak hesabına göre 18.234,64 TL bakiye borç mevcuttur. Merzifon İcra Ceza Mahkemesinin 2020/84 E - 2020/187 K sayılı doyasında verilen beraat kararı ödeme emri tebliğindeki usulsüzlüğe ilişkin olup, nafaka borcunun ödenmesi nedeni ile verilmiş bir karar değildir....

        Yetkisizlik dosyasının Küçükçekmece icra dairlerine gönderildiği, bu icra dairesi tarafından takibin yeniden başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiği ve davalının 26.05.2022 tarihinde takibe itiraz ettiği görülmüştür. Dosya içerisindeki icra dosyası kayıtlarından ve davalının sunduğu tahsilat makbuzundan, davalının 19.01.2022 tarihinde icra dosyasına 1.000,00 TL ödeme yaptığı görülmüştür. Davalının cevap dilekçesi ekinde sunduğu 14.01.2022 tarihli kapak hesabında, 995,33 TL yekün alacağın hesaplandığı ve bu miktara göre davalının 19.01.2022 tarihinde 1.000,00 TL ödeme yaptığını ve borcu bulunmadığını iddia ettiği görülmektedir. Ancak, davalının sunduğu 14.01.2022 tarihli kapak hesabında davacı alacaklı yönünden icra vekalet ücreti yönünden değerlendirme yapılmadığı, bu miktar dahil edilmeden kapak hesabı yapıldığı görülmüştür. Bu haliyle 14.01.2022 tarihli kapak hesabının hukuka uygun olmadığı anlaşılmıştır....

          İcra Müdürlüğünün 2016/156543 Esas sayılı dosyasından asıl alacağa uygulanabilecek faiz limitleri dikkate alınarak yapılan ödemeler ve değişen faiz oranlarına göre kapak hesabının (bakiye borcun) düzeltilerek hesaplanmasına karar verilmesinin talep edildiği, icra dosyası incelendiğinde 18/01/2017 tarihli dosya kapak hesabına göre; 21.419,42 TL (takipte kesinleşen miktar), 918,65 TL (%04,55 bakiye harç oranı ), 21,15 TL başvuru harcı, 2.570,33 TL vekalet ücreti, 58.928,47 TL toplam faiz miktarı, 107,05 TL masraf olmak üzere yekun alacağın 83.965,07 TL olduğu, 25.569,30 TL yatan para miktarı tenzil edildiğinde bakiye borç miktarının 58.395,77 TL olduğu, takip dosyasında 18/01/2017 tarihli kapak hesabının şikayetçi borçlulara tebliğine ilişkin tebligat mazbatası bulunmadığı, bu itibarla davanın süresinde açıldığının kabulü gerektiği, Mahkemece alınan hesap bilirkişisi Av.Tülay Köksal tarafından hazırlanan 06/01/2022 tarihli bilirkişi raporunda; takip konusu borcun; takip dayanağı kredi sözleşmesinin...

          UYAP Entegrasyonu