Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sayılı dosyasında ise işbu 10.000 TL masrafın dosya borcuna eklenmediğini, 10.000- TL hariç geri kalan dosya borcu ödendiğinden dosyanın infazına karar verilerek , müdürlükçe kapatıldığını, söz konusu dosyaya sunulan 20/06/2021 tarihli dilekçe ile dosya hesabının yanlış yapıldığını, dosyaya sundukları yediemin masraf makbuzundaki 10.000,00- TL dosya masrafının kapak hesabına eklenmediği beyan edildiğini ancak 08/01/2021 tarihli haciz tutanağında yedieminin, yedieminlik ücretinden feragat ettiği beyanının bulunması sebebiyle icra müdürlüğünce yapılmış olan masrafların dosya hesabına eklenemeyeceğine karar verildiğini, 10.000,00 TL nakliye, hamaliye ve yediemin depo ücretinin tahsili amacıyla huzurdaki davaya konu İstanbul Anadolu 4. İcra Müdürlüğü’nün 2021/12175 E. Sayılı Dosyası ile davalı borçlu aleyhine takip başlatıldığını,davalının itirazı sonucu takibin durduğunu beyanla ,itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 10/09/2014 tarihli, 2014/243 E, 2014/249 K. Sayılı ilamına dayanılarak ilamlı icra takibi yapıldığı, icra müdürlüğünce 01.07.2021 tarihinde dosya kapak hesabı çıkartıldığı ve 271.216,11 TL bakiye borç miktarı tespit edildiği, davacı alacaklı tarafından son ilam tarihi değil, takip dayanağı bozulan ilk ilam tarihi itibariyle faizin başlatılması gerektiği belirtilerek şikayet yoluna başvurulduğu görülmüştür. İlk derece mahkemesince hesap uzmanı bilirkişiden rapor aldırılmış, 18.10.2021 havale tarihli bilirkişi raporunda nispi vekalet ücretine son karar tarihinden itibaren faiz işletilmek suretiyle hesaplama yapılmış, dosya kapak hesabı tarihi olan 01.07.2021 tarihi itibariyle 270.247,42 TL dosya borcu olduğu tespit edilmiş, aradaki farkın takip sonrası faizin harca esas alınamayacağından kaynaklandığı belirtilmiştir....

Takip dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine ilamsız icra takibine başlandığı takibin kesinleştiği davacı borçlu tarafından takip dosyasında 07/03/2022 tarihinde 91.150,00 TL yatırılması sonrasında yapılan 09/03/2022 tarihli kapak hesabında takipte kesinleşen miktarın 35.000 TL asıl alacak olarak esas alınarak hesaplama yapıldığı, borçlu tarafından yapılan ödeme sonrasında borçluya iade edilecek tutarın 1.272,33 TL olarak belirtildiği ,sonrasında borçlu vekilinin dosya borcunun kapanması sebebi ile hacizlerin kaldırılması talebinin icra müdürlüğünce 15/03/2022 tarihinde, takip çıkışının Uyap sistemine geçiş sırasında sehven 35.000 TL asıl alacak olarak girildiği, takipte kesinleşen miktarın 65.445,20 TL olduğu, bu miktar esas alınarak yapılan 15/03/2022 tarihli kapak hesabında ise bakiye borç miktarının 40.990,90 TL olarak hesaplandığı, eldeki şikayetin iş bu icra müdürlüğü işlemini şikayet için davacı borçlu tarafından yapıldığı, mahkemece yapılan...

İcra Müdürlüğünce, düzeltme yazısına rağmen taleplerini 03/02/2021 tarihli kararıyla reddedildiğini, şikayet konusunun sıra cetveline ilişkin olmayıp müdürlüğün 03/02/2021 tarihli kararına yönelik olduğunu, buna rağmen yerel mahkemece, gerekçeli kararın delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe; başlıklı kısmında, "Uyuşmazlık; davacının sıra cetvelinde alacak miktarının eksik hesaplandığı iddiasına dayalı takip hukuku kurallarının yanlış uygulanmasına yönelik şikayet niteliğindedir." şeklinde nitelendirme yapıldığını, sonuç olarak şikayetin süre yönünden reddedildiğini, yerel mahkemece şikayet konusu yanlış değerlendirilerek şikayet süresinin sıra cetvelinin yapıldığı tarihte başladığı kanaatiyle hüküm tesis edildiğini, kararın bu yönüyle hatalı olduğunu, öte yandan mahkemece yapılan yargılama sonucunda müvekkili aleyhinde vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını belirterek mahkeme kararının bozularak kaldırılmasını, davanın/şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe; Uyuşmazlık takip borçlusu tarafından İstanbul 12.İcra Müdürlüğünün 2016/13529 esas sayılı dosyasındaki 16/08/2017 tarihli kapak hesabı ve 23/08/2017 tarihli muhtıranın İptaline dair şikayet niteliğindedir. Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi ilamına istinaden, 26.04.2016 tarihinde, tarafımızca İstanbul 12. İcra Dairesi’nin 2016/13529 E. sayılı dosyasıyla 493.698,39 USD toplam tutarında icra takibi başlatıldığı, icra emrine yönelik borçlunun şikayeti ile İstanbul 7 İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/577 E 2017/730 K 13/06/2017 tarihli kararı ile takip dosyası yönünden bilirkişi incelemesi neticesi 25/04/2016 tarihi esas alınarak hesaplama yapıldığı ve kararda '.....

İcra Müdürlüğü'nün 2012/9543 E. sayılı dosyasında düzenlenen 27.09.2013 tarihli sıra cetvelinde müvekkiline ayrılacak miktar belirlenirken müvekkilinin alacaklı olduğu icra dosyasında kapak hesabının hatalı yapılması nedeniyle müvekkiline eksik pay ayrıldığını ileri sürerek, sıra cetvelinin düzeltilmesini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; şikayetçinin itirazının sıraya değil miktara ilişkin olduğu, bu nedenle icra hukuk mahkemelerinin görevli olmadığı, görevli mahkemenin İİK'nın 142. maddesi uyarınca genel mahkemeler olduğu gerekçesiyle, şikayetin görev nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir. Karar, şikayetçi vekilince temyiz edilmiştir. 1-Şikayet, sıra cetveline itiraza ilişkindir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi .... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlular aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi başlatıldığı, alacaklının icra mahkemesine başvurarak, sair şikayeti ile birlikte dosya kapak hesabının takipten sonra %9 faiz oranı üzerinden yapıldığını, icra emrinde belirtilen faiz oranına itiraz olmadığından temerrüt faizi üzerinden hesap yapılması gerektiğini ileri sürerek, bu konudaki talebinin reddine ilişkin 19.02.2014 tarihli icra müdürlüğü işlemine karşı da şikayette bulunduğu, mahkemece faize yönelik şikayet hakkında bir değerlendirme...

      İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/226 Esas, 2020/502 Karar sayılı ilamı ile tespit edilerek müvekkil tarafından iadesi gereken tutarın 140.332,54 TL olarak belirlendiğini, kararın kesinleşmesi üzerine mübrez teminat mektubu bozularak ödeme yapıldığını ve tekrar dosya hesabı talep edildiğini, talep üzerine icra müdürlüğünce verilen şikayete konu kararda faiz başlangıç tarihinin hatalı olduğunu, bu karar doğrultusunda oluşturulan dosya kapak hesabında da daha önce müvekkili tarafından dosyaya yatırılan 1,072,60 TL'Lik ödeme miktarının dikkate alınmadığını belirterek ilgili karar ve dosya kapak hesabının iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; Şikayetin kabulü ile Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2020/12501 Esas sayılı dosyasındaki 30/10/2021 tarihli icra müdürlüğü işleminin ve 30/10/2021 tarihli dosya kapak hesabının iptaline, yönelik karar verildiği görülmüştür....

      Aile Mahkemesi’nin 16/07/2020 günlü ara kararına açıkça aykırı olduğunu, mahkemece, 14/11/2019 tarihli kararını 14/11/2019 tarihinden geçerli olmak üzere rücu ederek/dönerek ittihaz ettiğini belirterek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, icra müdürlüğünün 21.07.2020 tarihli kararının kaldırılmasına yönelik şikayet niteliğindedir. İİK'nun 16. maddesi uyarınca şikayet yoluna icra müdürlüğünün işleminden zarar gördüğünü ileri süren herkes başvurabilir. Şikayet yoluna başvurabilmesi için şikayet konusu işlemin iptali veya düzeltilmesinde şikayette bulunanın korunmaya değer hukuki bir yararının bulunması ve o işlemin doğrudan doğruya şikayetçinin kendi hukuki durumuna ilişkin olması ve işlemin şikayetçinin zararına bulunması gerekir. Bir başka deyişle şikayet edebilmek için hukuken korunmuş menfaatleri ihlal olunan durumunda bulunmak gerekir....

      SGK Merkezi hariç diğer şikayet olunanlar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle, hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle, şikayetçi vekili ile Bağcılar SGK Merkezi hariç diğer şikayet olunanlar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz eden şikayet olunanlardan alınan peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        UYAP Entegrasyonu