"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu ..................... aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatılmış, şirket ortağı olan ... tarafından şirkete yapılan ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu belirtilerek borca itiraz edilmiştir. İcra mahkemesine başvuru, usulsüz tebligat şikayeti ve borca itiraz mahiyetinde olup, tüzel kişiler yetkili organları aracılığı ile şikayet ve itiraz başvurusunda bulunabilirler. Tüzel kişilerin organları, şikayet ve borca itirazda yasal temsilci(kanuni mümessil) durumundadır....
İİK'nın 170/a maddesi gereğince icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfa haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını resen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Bir diğer anlatımla, borçlunun İİK'nun 168. maddesinde yazılı yasal 5 günlük sürede borca ya da imzaya itiraz etmesi veya zamanaşımı itirazında bulunması durumunda, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığının veya alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunmadığının tespit edilmesi halinde, diğer itiraz nedenleri incelenmeksizin İİK'nun 170/a maddesi uyarınca re'sen takibin iptaline karar verilmesi gerekir (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 22/11/2018 tarih, 2017/6337 esas ve 2018/12027 karar sayılı ilamı). TTK'nın 776/1- f maddesi uyarınca bonoda düzenleme yerinin yazılı olması gerekir....
İİK.nun 168, 169 ve 170 ve 170/a maddelerinde; kendisine ödeme emri tebliğ edilen borçlunun ödeme emrinin tebliğinden itibaren takip müstenidi kambiyo senedindeki imzanın kendisine ait olmadığı iddiasında ise bunu, borçlu olmadığı, borcun itfa edildiği, mehil verildiği, alacağın zaman aşımına uğradığı veya yetki itirazını sebepleri ile birlikte, alacaklının bu fasıl hükümlerine göre kambiyo hukuku bakımından takip hakkı olmadığını (şikayet yoluyla) beş gün içinde açıkça bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. Anılan yasa hükümlerine göre imzaya, borca, yetkiye itiraz ve kambiyo hukuku bakımından şikayet ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süreye tabidir. Davacı şirkete ödeme emrinin 04/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği ve davanın 06/03/2019 tarihinde süresinde olduğu, takip dayanağı senette İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğunun kararlaştırıldığı, tarafların tacir olduğu, HMK. 17....
İcra Müdürlüğü'nün 2020/3979 Esas sayılı dosyasıyla kambiyo takibi başlatılmıştır. Ödeme emri davacı borçlu T1 18/07/2020 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davacı 22/07/2020 tarihinde şikayet ve borca itiraz dava açmış, yapılan yargılama sonunda borca itirazının HMK'nın 114/1- ı maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine, kambiyo senedine yönelik şikayetinin de esastan reddine karar verilmiş, davacı borçlu bu karara karşı istinaf talebinde bulunmuştur. HMK'nun 114/1- ı maddesinde aynı davanın, daha önceden açılmış ve halen görülmekte (derdest) olmaması dava şartları arasında düzenlenmiştir. Derdestlik; dava açılmasının usul hukuku bakımından ortaya çıkardığı sonuçlardan biridir. Aynı konuda, aynı taraflar arasında, aynı dava sebebine dayanarak daha önce bir dava açılmış ve bu dava görülmekte ise, aynı konunun yeni bir dava konusu yapılması mümkün değildir. Çünkü; aynı konuda iki dava açılmasında davacının korunmaya layık bir menfaati yoktur....
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine dayanak yapılan senette tahrifat olduğu iddiası, İİK'nun 169. maddesi uyarınca borca itiraz niteliğindedir. Takibe konu bononun vade tarihinde tahrifat yapıldığı, bononun tahrifat öncesi hali ile bono niteliğinde bulunmadığı şeklindeki iddiası, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 170/a maddesi kapsamında şikayet niteliğindedir. Takip dayanağı bononun vade tarihinde tahrifat yapılması kambiyo vasfını etkilemiyorsa takibin iptalini gerektirmez....
Bu durumda mahkemece davacının şikayet ve borca itirazının reddine, takip muvakkaten durdurulmadığından davalının yasal koşulları oluşmayan tazminat isteminin de reddine karar verilmesi gerekirken, İİK'nın 169/a-1. maddesine göre tanıkla ispat olanağı bulunmadığı halde, dinlenen tanık beyanlarına göre davanın kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. Açıklanan nedenlerle; davalının istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayet ve borca itirazın reddine, yasal koşulları oluşmadığından davalının tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir....
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; takibe dayanak yapılan belgenin bono vasfına haiz olmadığını, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe konu olamayacağı yönündeki yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek davalının istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık, icra takibine konu senedin kambiyo senedi vasfını taşımadığından kambiyo senetlerine mahsus haciz yol ile icra takibine konu edilemeyeceğine dair İİK'nun 170/a maddesine dayalı şikayet niteliğindedir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; Kambiyo senedi vasfına yönelik şikayet ile borca itiraz istemine ilişkindir. Çorum İcra Müdürlüğünün 2020/3459 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Alacaklısının T2 borçlusunun T1 konusunun toplam 37.746,86 TL' lik alacak olduğu, borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 08/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Dava İİK’nun 169/a maddesi uyarınca açılmış kambiyo senedine mahsus haciz yoluyla takipte borca itiraza ve senedin kambiyo vasfında olmadığına ilişkindir. Davacı, takibe konu senedin kambiyo vasfında olmadığı, senet bedelinin alacaklıya daha önce ödendiği, borçtan dolayı ibra edildiği, senedin boş olarak verilmesine rağmen sonradan doldurularak takibe konu edildiğinden borcunun bulunmadığını beyan ederek takibin iptalini talep etmektedir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı/borçlu takibin iptaline yönelik vermiş olduğu dava dilekçesinde, senetteki imzaya, borca veya ferilerine itiraz etmediğini ve borcu ödediği veya ertelettiği iddiasında da bulunmadığını, davacının, takibin iptalini sağlamaya yönelik dava dilekçesi vermiş olduğu açık olduğu halde "borca itiraz" hakkında karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının kendisini vekil ile temsil ettirmediği, AAÜT gereği 1.700,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine şeklinde hüküm kurulduğunu, bu hükmün de usul ve yasaya aykırı olduğunu, dayanak senedin, kambiyo senetlerinde yer alması gerekli tüm unsurları taşıdığını, düzenleme yeri kambiyo senetleri üzerinde yer alması gereken alternatifli zorunlu unsurlardan olduğunu, düzenleyenin yerleşim yeri veya ödeme yeri veya düzenleyenin adının yanında yazılı yer de düzenleme yeri sayılacağını, bu adreslerden birini ihtiva eden senet, diğer zorunlu...
Dava, borçlunun çeke dayalı kambiyo takibinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası yanında icra dairesinin yetkisine, çekin kambiyo vasfına, imzaya, borca ve takip öncesi/sonrası zamanaşımına ilişkin itiraz ve şikayete ilişkindir. Kendisine ödeme emri gönderilen 3. kişinin tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürmesi, İİK'nın 16. maddesi anlamında bir "şikayet" olup, aynı maddenin 1. fıkrası gereğince 3. kişinin bu şikayetini, işlemi öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine yapması gerekir. 7201 sayılı Tebligat Kanun'un 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir....