İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/01/2022 NUMARASI : 2021/728 ESAS - 2022/46 KARAR DAVA KONUSU : Borca İtiraz KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir 28....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesinin, takibe konu senetlerin TL cinsinden olmasının rağmen TL ibarelerinin üzeri çizilmek suretiyle EURO cinsine çevrildiğine yönelik borca itirazın reddine yönelik kararının, borcun ödendiğine yönelik borca itirazın reddine yönelik kararının, senet üzerinde borçlu şirketin adının yer aldığından bahisle borca itirazın reddine dair kararının, tarafların tazminat isteminin reddine dair kararının yerinde olduğu, ancak İlk Derce Mahkemesinin senetlerin kambiyo vasfına haiz olduğu gerekçesinin kendi içinde çelişkili olduğu, davacı şirketin adının yer aldığı kaşenin bonolarda bulunduğu yer itibariyle davacı şirketin de bonoların düzenleyenlerinden biri olduğundan senetlerin kambiyo vasfında olduğu sonucuna varıldığı, üstelik işlemiş faize yönelik itiraz "borca itiraz" olduğu halde itirazın kabul edilen kısmı yönünden "takibin durdurulmasına" karar verilmesi gerekirken "takibin iptaline...
İstinafa konu kararın kambiyo senetlerine özgü takipte borca itiraz olduğu, davacı beyanlarında senette vade tarihi üzerinde rakamla ve yazıyla olmak üzere iki adet vade tarihi yazılı olduğunu, senedin bono niteliğinde olmadığını, senedin ödeme tarihi kısmında tahrifat yapıldığını, bu nedenle senedin kambiyo vasfını yitirdiğini belirterek davanın kabulünü talep etmiş, ilk derece mahkemesince İİK 169/ a maddesi gereğince borca itirazın reddine karar verilmiştir.Mahkememizce yapılan incelemede her ne kadar davacı vekili istinafında borcun baskı altında ödendiğini beyan etmiş ise de, senet incelendiğinde senette çift vade olmadığı, keşide tarihinin tekrarlandığı, senette çift vade olsa dahi borcun 15/02/2019 tarihinde ihtirazi kayıt olmadan ödendiği nedenle 170/a-son maddesi gereğince ödemenin kabul edildiği nedenle senedin kambiyo vasfına haiz olmadığının ileri sürülemeyeceği, borca itiraz yönünden yapılan incelemede İİK 169/a maddesi gereğince davacı tarafça yasada ispata elverişli belgeler...
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, şikayetçi tarafça borçlu aleyhine yürütülen kambiyo senedine özgü ilamsız icra takiplerinde ödeme emrinin borçluya 28.11.2011 ve 29.11.2011 tarihlerinde tebliğ edildiği, İİK'nın 264/5. maddesine göre, borçlunun ödeme emrini tebliğ aldıktan sonra 5 günlük itiraz süresi içerisinde borca ve sair nedenle itiraz etmemesi ile takiplerin kesinleştiği, ancak, İİK'nın 264. maddesinde belirtildiği üzere, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takiplerde ihtiyati haczin 10 . günlük ödeme süresinin dolması ile kesin hacze dönüştüğü, ... .İcra Müdürlüğü'nün 2011/15250 Esas sayılı dosyasında hazırlanan 10.12.2012 tarihli sıra cetvelinin derece kararı itibari ile doğru olduğu gerekçesiyle, şikayetin redddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiş, mahkemece verilen karar Dairemizin 16.02.2015 günlü, 2014/6628 E., 2015/908 K. numaralı kararı ile onanmıştır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ödeme emri tebliğ işleminin iptalinin şikayet yoluyla ileri sürülebileceğini, imzaya yönelik borca itiraz davasında ileri sürülemeyeceğini, ayrıca dayanak belgenin ödeme emri ile birlikte davacıya gönderildiğini, müvekkilinin takibe konu çekin meşru hamili olduğunu, müvekkili son ciranta olduğundan takip yapmakta kusuru bulunmadığını söyleyerek kararın kaldırılmasını istemiştir....
Ödeme emrinin davacıya 31/08/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 21/10/2021 tarihinde, yasal 5 günlük süreden sonra açılmış olduğu anlaşıldığından borca itirazın süresinde olmaması nedeni ile davacının borca itirazının reddine karar verilmesi usul ve yayaya uygundur. Davalı hakkında şikayet üzerine ceza mahkemesinde dava açılmış olması iddianın içeriğine göre borca itiraz kapsamında olup ancak genel yargılamaya tabi menfi tespit davasında değerlendirilmesi mümkündür. Sınırlı yetkili icra hukuk mahkemesinde incelenmesi mümkün olmadığından bu yöndeki istinaf talepleri de yerinde değildir. İ.İ.K 363. maddesinin 1.fıkrasında istinaf yoluna başvurma ve istinaf yoluna başvurulamayacak kararlar düzenlenmiştir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile takibin müstenidi olan senet kambiyo senedi vasfına haiz değil ise 5 gün içinde icra mahkemesine başvurulabileceği, davacı adına ödeme emrinin 17.09.2012 tarihinde tebliğ edildiği, davanın yasal 5 günlük süre geçtikten sonra 08.09.2017 tarihinde açıldığı nedenle mahkemece kambiyo vasfına yönelik şikayet nedeniyle davanın süre aşımından reddine dair verilen kararın isabetli olduğu, öte yandan takibe konu senette düzenleme yerinin bulunmadığı ve düzenleyenin adının yanında da herhangi bir idari birim yer almadığı nedenle takibe konu senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığından TBK'nın 146.maddesine göre 10 yıllık zaman aşımına tabi olduğu, takip kesinleştikten sonraki aşamada10 yıllık zaman aşımı süresinin geçmediği gerekçesi ile davacının istinaf başvurusun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
Bununla birlikte 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun ''Borçlunun Kambiyo Hukuku Bakımından Şikayeti'' başlıklı 170/a-2 maddesinde; ''İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir.'' hükmü bulunmaktadır. Bu hükme göre; icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir....
Ltd Şti Vekili dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın borca itiraz davası olduğunu, şikayet olmadığını, yerel mahkemenin icra takibi kapsamında yer alan işlemin süresiz şikayet yoluyla ileri sürülebileceği gerekçesinin yerinde olmadığını, davacı taraf takip işlemlerini şikayet etmeksizin sadece borca itiraz etmişken, yerel mahkemenin hukuka aykırı bir yorumla davayı memur muamelesini şikayet gibi değerlendirerek, üstüne bir de süresiz şikayete tabi olacağını belirterek davanın kabulü yoluna gitmesinin hukuken kabul edilemeyeceğini, davanın mirasın reddedileceğinden bahisle borca itiraz davası olduğunu, bu davanın süresinde açılmadığını, davacı tarafa tebligatın 20/02/2019 tarihinde yapıldığını, davanın 28/02/2019 tarihinde ikame edildiğini, kanunen aranan hak düşürücü sürenin geçmiş olduğunu, davanın işin esasına girilmeden reddi gerekirken talep edilmeyen hususlarda karar verildiğini, cebri icranın asıl amacının alacaklının alacağına...
GEREKÇE: Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte borca itiraza ilişkindir. Mersin 4. İcra Dairesinin 2020/3155 esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklı T2 tarafından borçlu T1 hakkında 09/02/2020 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla 202.445,56 TL'nin tahsili için takip başlatıldığı, ödeme emrinin davacıya 10/03/2020 tarihinde tebliğ edildiği, itirazın süresinde 17/03/2020 tarihinde (7226 sayılı yasanın geçici 1 maddesi uyarınca süreler 13/03/2020'den itibaren durduğundan) yapıldığı, 07/11/2012 düzenleme, 15/03/2018 vade tarihli 150.000,00 TL bedelli bononun davacı tarafından davalı lehine düzenlendiği, bononun kambiyo vasfına haiz olduğu anlaşılmıştır. Takibe dayanak yapılan bononun kayıtsız şartsız belirli bir bedeli ödeme vaadini içerdiği ve dolayısıyla kambiyo vasfının bulunduğu görülmektedir....