mahsus haciz yolu ile takipte ödeme iddiası, mükerrer takip iddiası ve çek aslının icra müdürlüğü kasasında olmadığına yönelik şikayete ilişkin olduğu ve borca itiraz ve şikayet niteliğinde olduğundan borca itiraz etme süresinin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün, şikayet süresinin ise ödeme emri tebliğ tarihinden itibaren 7 gün olması ve iddiaların süresiz şikayet sebeplerinden olmaması nedeni ile ödeme emrinin tebliğ edildiği 29.08.2019 tarihinden dava tarihine kadar borca itiraz ve şikayet süresinin geçmiş olduğu gerekçeleriyle istinaf talebi yerinde olmakla istinaf talebinin kabulüne karar verilerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurularak, davanın süreden reddine karar verilmiştir....
İİK'nun 170/a-2 maddesine göre de; icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Aynı Kanunun 18/3. maddesinde ise; “Aksine hüküm bulunmayan hallerde icra mahkemesi, şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir” hükmü yer almaktadır. Yukarıda açıklanan yasa maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, borçlunun icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazı ile takip alacaklısının yetkili hamil olmadığına yönelik şikayeti yönünden dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilemez....
in usulsüz tebligat şikâyeti dışındaki sair itiraz ve şikayetlerin; asıl dava dosyasında da şikayet dilekçesinde aynen tekrar edilmiş olduğu gerekçesi ile birleşen davada borçlu ...'in borca itiraz, zaman aşımı itirazı, takibe konu senedin sonradan doldurulduğuna ilişkin şikayet ile mükerrer takibin iptali talebi yönünden HMK'nin 114/1-ı maddesi gereği derdestlik nedeniyle birleşen davanın usulden reddine karar verildiği görülmekle birlikte, alacaklının davada kendini bir vekille temsil ettirdiği de gözetilerek, ilk derece yargılaması açısından birleşen dava yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 11/3. maddesi uyarınca maktu tarife üzerinden alacaklı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, bu husus göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının birleşen dava yönünden temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 19....
Somut olayda; takip konusu bonoya göre borçlu ..., borçlu ...A.Ş. ile birlikte borçtan müteselsilen sorumlu olup, ... tarafından takip konusu bononun, bono vasfına yönelik şikayet ile birlikte borcu olmadığına ilişkin itirazda bulunulmuştur....
İstinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucunda; mahkemece öncelikle, borçlu aleyhine takip tarihi itibariyle, takip yapabilme hukuki koşulunun bulunup bulunmadığı tespit edilerek, bu koşulun varlığı halinde, takibe konu borca ilişkin olarak ileri sürülen itiraz ve şikayetlerin incelenmesi gerektiğinden, mahkemece öncelikle davacı aleyhine takip yapma yasağı getiren Ticaret Mahkemesinin geçici mühlet kararı verilmesine dair kararı gereğince inceleme yapılarak geçici mühlet içinde davacı hakkında takip başlatılamayacağı gerekçesiyle takibin iptaline karar verilmesi usul ve yasaya uygundur. Zira, konkordato sürecinin sonucuna göre daha sonra yeniden takip başlatılması halinde, borçluya gönderilecek ödeme emri ile borçlunun borca itiraz ve şikayet hakkı doğacağından, davacı borçlunun, takibe konu senedin protesto edilmediğine yönelik iddiasının bu aşamada incelenmesine gerekte bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Borca itiraz K A R A R Alacaklı tarafından ilk takip kambiyo senetlerine mahsus icra takibi olarak başlatılmış olup, şikayet devamındaki işlemlere yönelik olup, belirgin biçimde Dairemiz'in inceleme alanı dışında kalmakta ve niteliği bakımından Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesi’nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 09.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, senede dayalı olarak başlatılan kambiyo takibinde, kambiyo vasfına yönelik şikayet ile borca, faiz ve ferilerine itiraza ilişkindir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 778/1- b maddesi göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun'un 703/2. maddesi uyarınca; çift vadeli olarak düzenlenen senetler bono vasfında sayılamaz. Ancak düzenleme tarihinin vade tarihinde tekrarı çift vade anlamına gelmez. Aksinin kabulü aşırı şekilcilik olup hak kaybına neden olur. Bu nedenle takibe dayanak senedin kambiyo vasfına haiz olduğu sabittir. İİK’nun 169/a-l. maddesi gereğince; borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı takdirde mahkemece itiraz kabul edilir. Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre de, ödeme iddiasının kabul edilebilmesi için, söz konusu ödeme belgelerinde, takibin dayanağı olan senede açıkça atıfta bulunulması zorunludur....
GEREKÇE; Uyuşmazlık; kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte senedin kambiyo vasfına ilişkin şikayettir. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte senedin kambiyo vasfına yönelik şikayet İİK 170/a maddesinin atfı ile İİK 168/3 gereğince yasal 5 günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunlu olup bu süre, hak düşürücü süre niteliğinde olduğundan re'sen gözetilmelidir. Erdemli İcra Müdürlüğü'nün 2020/1080 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davalı alacaklı T3 tarafından davacı T1 ve dava dışı Gülüzar Göçer hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığı, ödeme emrinin davacı borçluya 13/08/2020 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, şikayet dilekçesinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin bir şikayetin de mevcut olmadığı, davacının usulüne uygun tebliğe karşın yasal 5 günlük sürede müracaatta bulunmadığı görülmüştür. Mahkemece davanın süre yönünden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
İlk derece mahkemesince, davacı tarafın tüm borca itirazlarının ve şikayetlerinin reddine, dair karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; borca itiraz ve senedin teminat senedi niteliğinde olup olmadığı hususunda da bilirkişi incelemesi yapılmadığını, müvekkilinin senet üzerindeki miktarı kendisi doldurmadığını, davalı banka tarafından usulüne uygun olarak hesap kat ihtarı gönderilmediğini, davalı bankaya belirtilen miktarda borcu bulunmadığını, bilirkişi incelemesi yapılarak borca ve faize itirazlarının değerlendirilmesini, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, şikayet ve itirazlarının kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Uyuşmazlık, kambiyo takibinde, senedin kambiyo vasfını yitirdiğine ilişkin şikayet ile borca yönelik itiraza ilişkindir....
Bununla birlikte 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun ''Borçlunun Kambiyo Hukuku Bakımından Şikayeti'' başlıklı 170/a-2 maddesinde; ''İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir.'' hükmü bulunmaktadır. Bu hükme göre; icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir....